Eğitim-İş Zonguldak Temsilcisi Metih Kahveci Karadon’da yaşanan grizu faciasının kader olamayacağını söyledi.
Kahveci, “Zonguldak’ın Kilimli Beldesi’ndeki, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü’ne ait kömür ocağında meydana gelen patlama sonucunda mahsur kalan 30 işçimizin hayatını kaybetmesinden sorumluluk sahibi olanları şiddetle kınıyoruz. Grizunun neden olduğu olayda 540 metre derinlikteki galeride işçilerimiz,  çağdışı yöntemlerle  sosyal  güvenceden yoksun ,gerekli madenci eğitimini almadan, çalıştırılmaktaydı.  . Bursa’daki grizu acısı dinmeden Karadon  faciasıyla  yeniden sarsıldık ve  yaslara matemlere  boğulduk“ sözleriyle başladığı yazılı açıklamasına şöyle devam etti:

SEBEP TAŞERONLAŞTIRMA
Bugüne kadar Türkiye’de maden kazalarında binlerce işçi hayatını kaybetti, bir o kadarı da yaralandı. Maden Kanunu’nun değiştirilip ‘yeraltının’ özel şirketlere ve taşeronlaştırmaya açılmasıyla birlikte tüm Türkiye, kaza mahalline döndü. Maden kazalarında Avrupa’da birinci, dünyada 3.yüz. Son 15 yılda 570 maden işçisini kaybettik. Yalnızca Zonguldak madenlerinde  ölen işçi sayımız 3500′ün üzerindedir. Tüm bu iş kazalarını tetikleyen başlıca faktör ise özelleştirme , taşeronlaştı ve  bilimsellikten uzak  çalıştırma biçimidir.  Bu sayede gözleri kar hırsı bürümüş sermayedarlar,  çalışanları insanca çalışma koşullarından yoksun bırakabilmekte, işçi sağlığı ve iş güvenliği politikalarını hiçe sayabilmektedir.
Burada görünen o ki bilimsellikten uzak koşullarla çalıştırma, tedbirsizlik, ihmal, denetimsizlik, göz yumma; sendikalaşmaya ve kurallı çalışmaya izin vermeme, taşeron firmalar aracılığıyla sağlanmaktadır.  İşte bu nedenle önlem alınmayan, insana yatırım yapılmayan işyerlerinin faaliyetlerine izin verildiği, işçi sağlığı ve güvenliği konusunda mevzuatın piyasanın acımasız koşullarına terk edildiği, uzmanların, sendikaların ve meslek örgütlerinin etkisizleştirildiği müddetçe, yaşadığımız bu ‘cinayetlerin’ sorumlusu sadece işletmeler değil bunlara göz yuman Hükümetler olacaktır. Başka bir deyişle sistemin kendisidir. Bu durum ülkemizde insana ve işçi sağlığına verilen önemi göstermektedir. Kaza  değil cinayet işlenmiştir. Bunu  madencilik kaderiyle bağdaştıranlar  gerçekleri saptıranlardır.Aynı kader İngiltere’de, Almanya da diğer Avrupa ülkelerinde ve ABD’ de neden görülmüyor diye de kadercilerde  sorarız.?

İŞÇİLER SENDİKASIZ
Kazaların tamamına yakınının , özel şirketlerce işletilen madenlerde meydana gelmesinin tesadüf olmadığını düşünüyoruz.. Ölen işçilerin çoğunluğu  sendikasız. Taşeron şirketlerde 750 ile 1250 lira arasına değişen maaşlarla yerin yüzlerce metre altına inip kazma sallayarak yaşamlarını sürdürmeye çalışan işçiler; yalnızca gerçekleşen kazalar ve ölümler sonunda akla gelmektedir .
Eğitim-İş  olarak;iş yaşamında taşeronlaştırma, esnek çalışma, sendikasızlaştırma  ve özelleştirme uygulamalarına biran önce son verilmesini beklemekteyiz.  Maden sektöründe ve diğer sektörlerde   kesinlikle ve kesinlikle bilimsellikten ödün vermeden işletme yapılmalıdır. Ulusumuza , Zonguldak Halkına , hayatını kaybeden işçilerimizin ailelerine yakınlarına  baş sağlığı ve Allah’tan sabır dilerken,hükümete de  yalnızca sermayenin değil işçilerinde hükümeti olduğunu hatırlatırız.