Kdz. Ereğli Kesk  (Eğitim Sen Ve Ses)  tarafından gönderilen  “Emek, Eşitlik Ve Barış Hakkımızın Peşindeyiz!” başlıklı açıklamada, “8 Martta dünyanın dört bir yanındaki kadınlarla alanlarda buluşarak daha adil, eşit ve özgür bir dünya için sözümüzü örgütlüyor, mücadelemizi yükseltiyoruz.” Vurgusu yapıldı.

Sendika, “Erkek egemen kapitalizme karşı yürüttüğümüz mücadelenin kazanımı olan 8 Mart' ta tüm yasaklamalara rağmen yine alanlardayız!” dedi ve açıklamasına şöyle devam etti:


BİN YILLARDIR SÜREGELEN ÇARK

161 yıl önce 'eşit işe eşit ücret' talebiyle greve giden New York' lu kadınların isyanı bu yıl dünyanın dört bir yanından kadınların eşitsizliğe, şiddete, militarizme, savaşa ve sömürüye karşı ''artık yeter'' isyanıyla büyüyor, küresel bir kadın grevine ve boykotuna dönüşüyor. Kadınlar üretimden ve tüketimden gelen güçlerini kullanarak bin yıllardır süregelen bu sömürü çarkını durdurmaya çağırıyorlar. 

Küreselleşme, kapitalizm ve neoliberal politikalar dünya ekonomisini belirlerken kadınları daha da ucuz emek gücü olarak görmeye devam ediyor. Ev işleri, yaşlı, çocuk, hasta, engelli bakımı biz kadınların görünmeyen emeğini daha da artıyor. Kiralık işçilik uygulamasıyla hepimize modern kölelik dayatılıyor. 

Düşük ücretli, kısmi süreli, esnek, yarı zamanlı, uzaktan, evden, kayıtsız, sigortasız, güvencesiz çalıştırılıyoruz. Çıkarılan KHK'ler ile işimiz, emeğimiz gasp ediliyor. Sendikal hak ve özgürlüklerimize dönük keyfi yasaklarla örgütlenme hakkımız elimizden alınmak isteniyor. Artan işsizlik ve yoksulluk eril iktidarların kadın bedenini ve emeğini daha fazla denetlemek için kullandığı bir araç haline getiriliyor. 


TACİZ, TECAVÜZ, KATLİAMLAR

Bir yanda güvencesizliğin, yoksulluğun ve işsizliğin, diğer yanda savaşın, militarizmin ve tekçiliğin meşru kıldığı şiddetin türlü biçimlerine her gün daha fazla maruz kalıyoruz. OHAL bahanesiyle en temel haklarımızın kullanılamaz hale getirildiği koşullarda barış sözcüğü yasak edilirken çocuk istismarcılarını kurtarmak için rıza yaşını 12' ye düşüren yasalar yapılıyor. Kadınlara ve LGBTİ' lere yönelik taciz, tecavüz ve katliamların korkunç boyutlara ulaştığı bir süreçte Diyanet tarafından sürekli olarak kadınları ve kız çocuklarını hedef alan fetvalar yayınlanıyor. Çocuk istismarcılığını 'hastalık' olarak meşrulaştıran AKP iktidarı, '9 yaşındaki kız çocukları evlenip çocuk doğurabilir' diyen Diyanet İşleri Başkanlığı’nı sosyal politikaları icra eden bir kuruma dönüştürmüş durumda. Dini referanslarla toplumu yeniden dizayn etme çabasıyla her gün yeni fetvalar çıkarılıyor, yasal düzenlemeler yapılıyor, eğitim ve sağlık başta olmak üzere kamusal yaşamın tümünü dinselleştiren uygulamalara her gün bir yenisi ekleniyor. 


ERKEK ŞİDDETİ DEVLET ŞİDDETİYLE BESLENİYOR

OHAL düzeninde kadınlara yönelik şiddeti sistematik ve meşru hale getiren, halkı, emekçileri ve kadınları yoksullaştıran, ötekileştiren savaş politikaları KHK’ler eliyle uygulamaya konuluyor. Paramiliter güçleri koruyan cezasızlık kılıfı kadın cinayetlerini, şiddet ve saldırıya maruz kalan kadınların sayısını arttırıyor. Erkek şiddeti devlet şiddetiyle besleniyor. Kürt sorununda dayatılan çözümsüzlük, barış talebinin kriminalize edilmesi ve halklar arasında yaratılan kutuplaşma kadınların yaşadığı şiddetin, göçün ve yoksulluğun katmerlenerek devam etmesini de beraberinde getiriyor. 


TALEPLER

Biz kadınlar; 8 Mart'larda meydanları bize yasak ederek, varlığımızı iktidarlarının geleceği için tehdit olarak görenlerin her türlü baskı ve sindirme çabasına rağmen alanlarda olmaktan ve sözümüzü söylemekten geri durmadık, duramayacağız. 

Eşit, adil, özgür, laik ve barış içinde yaşayacağımız bir dünyayı yaratmak için kurtuluşumuzun kendi ellerimizde olduğunu biliyoruz. 

Bunun için evde, işte, sokakta, bizleri yok sayanlara karşı direnmeye devam edeceğiz. 

Bize dayatılan yoksulluğu, şiddeti, ayrımcılığı, gericiliği ve savaşı kabul etmiyoruz. 

Ø 8 Mart’ın ücretli izin günü sayılması için, 

Ø Eşit işe eşit ücret sağlanması için, 

Ø OHAL'in kaldırılması, KHK'lerin iptal edilerek haksız hukuksuz yere işten çıkarılan tüm emekçilerin görevlerine iade edilmesi için, 

Ø İş yerinde şiddeti, ayrımcılığı ve mobbingi önleyen düzenlemeler yapılması için, 

Ø Kadın istihdamında tek seçenekmiş gibi sunulan esnek-güvencesiz-kayıt dışı ve taşeron çalışmaya, kiralık işçilik uygulamasına son verilmesi için, 

Ø Kapatılan kamu kreşlerinin açılması, kadın veya erkek olduğuna bakılmaksızın en az 50 çalışanın bulunduğu iş yerlerinde gündüz bakım evi ve kreşler açılması için, 

Ø Grevli toplu sözleşme hakkımız başta olmak üzere sendikal hak ve özgürlüklerimiz önündeki tüm engellerin kaldırılması için, 

Ø Doğum izinlerinin 24 haftaya çıkarılması, süt izninin kullanımı önündeki keyfi engellerin kaldırılması ve ücretli-ücretsiz doğum izninden dönen kadınların statü kaybı yaşamasının engellenmesi için, 

Ø Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kaldırılarak yerine Kadın Bakanlığı kurulması için, 

Ø Kadına yönelik her türlü şiddeti önleyici yasal düzenlemelerin acilen yapılması için, 

Ø Kadınlar için daha fazla yoksulluk, şiddet, göç ve ayrımcılık anlamına gelen savaş politikalarının son bulması için, 

Ø Eğitim alanı başta olmak üzere kamusal alanın tümüne yayılan dinselleştirme politikalarından vazgeçilmesi için, 

Ø Kadınlardan yana imza atılan uluslararası sözleşmelerin gerekliklerinin uygulanması için, 

Demokratik, özgür, laik bir dünya ve ülkede eşit biçimde, bir arada yaşam için, 

Alanlardayız. 

Vardık, Varız, Var Olacağız! 


İTİRAZIMIZ VAR

Bu 8 Mart'ta dünyanın dört bir yanında kadınlarla ayrımcılığa, şiddete, gericiliğe, güvencesizliğe ve savaş politikalarına karşı alanlarda itirazlarımızı, sözlerimizi ve taleplerimizi buluşturarak ''başka bir dünya mümkün'' çağrısını yineliyoruz 

Bilindiği üzere; ülkemizde bir buçuk yılı aşkın bir süredir uygulanan OHAL grev yasaklama bahanesi olarak kullanılırken dünyanın çeşitli ülkelerinde 8 Mart Kadın Grevi örgütleniyor. 8 Mart Kadın Grevini örgütleyen kız kardeşlerimizi buradan selamlıyoruz. Dünyanın neresinde olursa olsun kadınlar olarak omuz omuza olduğumuzun bir ifadesi olarak; Dünya Kadın Yürüyüşü Koordinasyonu tarafından kaleme alınan 8 Mart Uluslararası Kadın Grevi ile dayanışma metnini sizlerle paylaşmak istiyoruz. 



KADIN GREVİ ÇAĞRISI

“8 Mart politik mesajlar verdiğimiz uluslararası ve devrimci bir gündür. Bu 8 Martta dünyanın bütün kadınlarını şiddete “Artık Yeter” diye haykırmak feminist greve davet eden çağrıyı destekliyoruz. Hep birlikte bize yönelen her tür için bütün kadınları bir günlüğüne dünyayı durdurmaya çağırıyoruz çünkü bu dünyayı biz döndürüyoruz. Yaşamı yeniden üreten, yaşamın devamını mümkün kılan bizler, işyerinde ücret ayırımcılığının yanı sıra cinsel taciz ve aşağılamaya, iş piyasasında güvencesizliğe maruz kalan bizler, hayatımızı, bedenimizi ve sağlığımızı metalaştıran tüketim ideolojisine dur demek için bugün üretimden ve tüketimden gelen gücümüzü kullanıyor ve dünyanın farklı köşelerinden yükselen kadın grevi çağrısına kadın dayanışmasıyla omuz veriyoruz. Toplumsal cinsiyet kimliklerimizi inşa ederek bizleri toplumda ikincil rollere hapseden eğitim kurumlarını bugün boykot ederek kamusal, bilimsel, laik ve feminist eğitim hakkı talep ediyoruz. 

8 Martta bütün kadınları acılarımızı mücadeleye dönüştürmeye ve bize baskı, sömürü, şiddet, militarizm, savaş ve yağma dışında bir şey vaat etmeyen bu dünyayı değiştirmeye, baskı sömürü ve şiddetin var olmadığı bir dünya yaratmaya çağırıyor, dünyanın değişik ülkelerinde grev ve boykot yapan kadınları kadın dayanışmasıyla selamlıyoruz.”