Türkiye Kamu-Sen Zonguldak İl Temsilcisi Kadir Bacıoğlu, Hakkari-Çukurca'da hain bir saldırı sonucu şehit düşen askerlerimize rahmet dilerken, terörü lanetleyerek, sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmasını istediklerini ifade etti.
Bilinmelidir ki, onlarca yıldır bütün insani değerleri ayaklar altına alan, katliamlarıyla kanımızı donduran terör örgütüyle müzakere yapılması, canileri cesaretlendiriyor, destekçilerini umutlandırıyor, şehitlerimizin ise kemiklerini sızlatıyor diyen Bacıoğlu, yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi;

İNSANLIĞA SIĞMAYAN, HİÇBİR HAKLI GEREKÇESİ OLAMAYACAK
Zor günlerden geçiyoruz. Acı günler yaşıyoruz. Olayları doğru algılamak zorundayız. Diyarbakır'da, Beytüşşebap'ta verdiğimiz şehitlerin acısıyla yüreklerimiz yanarken, Hakkari'den gelen şehitlerimizin haberiyle bir kez daha sarsıldık. Terörist başının yakalanmasıyla bitme noktasına gelen terör sorununun; Kürt sorunu olarak tanımlanmasıyla başlayan ve açılım tartışmalarıyla beslenen güdümlü siyaset sonucunda yeniden hortlaması dikkatlerden kaçmıyor. Bu noktada, verilen bunca şehidin ardından klişe açıklamalarla yetinilmemesi, bu terör belasının mutlak surette son bulması ve sorumlularının bulunarak, en ağır şekilde cezalandırılması gerekiyor. Bu vesile ile Türkiye Kamu-Sen olarak saldırılarda şehit olan askerlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar; ailelerine, devletimize, milletimize ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize başsağlığı dileklerimizi sunuyoruz. Ülkemizdeki eli kanlı terör örgütünün dış mihraklar ve devletler tarafından desteklendiği bilinen gerçektir. İnsanlığa sığmayan, hiçbir haklı gerekçesi olamayacak, hain saldırıların taşeronları da failleri de bellidir.

KINAMAK YERİNE BULUNDUKLARI YERİ BİR KEZ DAHA GÖZDEN GEÇİRSİNLER
Bu ülkenin, kahramanları da hainleri de bellidir. Türkiye Kamu-Sen olarak uyarıyoruz: Her terör eylemi sonrasında, terörist faaliyetleri kınamak yerine, terörle mücadele eden kurumları eleştirerek, adeta olanlardan güvenlik güçlerimizi sorumlu tutmaya çalışanlar; oluk oluk şehit kanı akarken, oturdukları sırça köşklerden barış ve demokrasi naraları atanlar; dağdan inen teröristleri davul-zurna eşliğinde karşılayanlar; devletin hakim ve savcılarını teröristin ayağına gönderenler; ekmeğini yediği, varlığını borçlu olduğu devletin kurumlarını içten içe yıpratanlar; terörle mücadele yerine teröristle müzakereye soyunanlar, bulundukları yeri bir kez daha gözden geçirsinler. Birçoğunun kalem tutan ellerine, şehitlerimizin kanları bulaşmıştır. Bilinmelidir ki, onlarca yıldır bütün insani değerleri ayaklar altına alan, katliamlarıyla kanımızı donduran terör örgütüyle müzakere yapılması, canileri cesaretlendirmekte, destekçilerini umutlandırmakta, şehitlerimizin ise kemiklerini sızlatıyor.
Terörist başının yakalanmasının ardından faaliyetlerini donduran, 2002 yılında yok olma noktasına gelen terör örgütü, açılım süreci ile yeniden palazlandırılmıştır. Ne yazık ki, akan şehit kanları dahi açılım rüyasına yatarak terörü sonlandıracağını sananları, müzakere yaparak dağdaki teröristi yola getireceğine inananları,  gaflet uykusundan bir türlü uyandıramıyor.