Maden Mühendisi Atilla Aslan Kozlu'da meydana gelen ve 8 madencinin şehit olduğu kazayla ilgili yaptığı açıklamada, 'Yaşanan ölümler, tıpkı bundan öncekilerde de olduğu gibi, iş kazası değil iş cinayetidir' dedi.
Aslan'ın açıklaması şöyle:

"AKP, şirketler üzerindeki denetimi özelleştirerek, taşeron çalışmayı yaygınlaştırarak daha fazla sömürünün yolunu açarken, ölümlerin kapısını da aralamaktadır." 
Zonguldak Kozlu`da Türkiye Taşkömürü Kurumu`na ait madende meydana gelen kazada  şu ana kadar 8 işçi kardeşimiz hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden işçi kardeşlerimizin ailelerine baş sağlığı dilerim.

Yaşanan ölümler, tıpkı bundan öncekilerde de olduğu gibi, iş kazası değil iş cinayetidir.

Kozlu'da görüldüğü üzere taşeron işçiler hiçbir denetimin olmadığı güvencesiz koşullarda çalışmaya zorlanmaktadır. AKP, şirketler üzerindeki denetimi özelleştirerek, taşeron çalışmayı yaygınlaştırarak daha fazla sömürünün yolunu açarken, ölümlerin kapısını da aralamaktadır.

Hiçbir denetime tabi olmayan, uzun çalışma saatlerinde çalışmak zorunda kalan, sendikalaşmanın önü fiilen ve hukuki pek çok biçimde kesilen, güvencesizliğin ve taşeronluğun yaygınlaştırılması sonucunda ülkemiz bir işçi mezarlığına dönüştürülmektedir.

AKP, yaşanan işçi cinayetlerini 'kader-kaza' olarak göstermeye çalışmaktadır. 2002'den bu yana yaşanan 'iş kazası' sayısı 706 bin 608'dir. Bu 'kazalarda' 10 bin 297 işçi hayatını kaybetmiş, 16 bin işçi iş göremez raporu almıştır. 2012 yılında bu rakam 878'dir.

İşte AKP'nin ve bakanlarının kaza deyip geçiştirmeye çalıştığı, kahrolasıca kader budur!

İşçi ölümlere son vermek için, derhal sözleşmeli, taşeron çalışma koşullarının uygulanmasından vaz geçilmelidir. İş güvenliği ile birlikte güvenceli çalışma ve işçilerin güvencesi sendikalaşmanın önündeki her tür baskı ve engel ortadan kaldırılmalıdır. Çalışma saatleri haftalık 35 saat belirlenmelidir.

Sermayenin daha çok karı için işçilerin emeğine ve hayatına el koyan bu taşeron düzenine karşı işçilerin, emekçilerin insanca koşullarda çalışabileceği, insanca yaşama hakkına sahip olduğu emeğin hakim olduğu bir Türkiye'yi kurmaktan başka bir yolumuz yoktur.