Kurucusu ve ilk başkanı Sedat Simavinin anıldığı TGCnin 64üncü yıldönümü toplantısında konuşan Başkan Orhan Erinç, Simavinin Kalemine efendi kal, gerekirse kır ama satma sözünün daha sık kullanılması gereken bir dönemde olduğumuzun altını çizdi. Karikatürist Cihan Demirci ise 64 yıl önce Sedat Simavinin kurduğu TGCnin medyanın bugünkü kötü durumunda bile umut ışığı olduğunu söyledi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) 64üncü ve sivil toplum gazetesi olarak yola çıkan Cemiyetin günlük yayın organı Bizim Gazete 16ıncı yılına girdi. TGCnin kuruluş yıldönümü bir numaralı kurucu üyesi ve ilk başkanı Sedat Simavinin karikatürist kimliğini öne çıkaran bir toplantıyla kutlandı. Toplantı öncesinde Bizim Gazeteyi ziyaret eden TGC Başkanı Orhan Erinç, Başkan Vekili Turgay Olcayto, Genel Sekreter Sibel Güneş, Genel Sekreter Yardımcısı Zafer Atay, Genel Sayman Gülseren Güver, Yönetim Kurulu Üyeleri Ahmet Özdemir ve Recep Yaşar çalışanlarla birlikte 16ncı yıl pastasını kesti.
Basın Müzesinde yapılan toplantıya TGC Yönetim Kurulunun yanı sıra önceki başkanlardan Nail Güreli ve çok sayıda Cemiyet üyesi katıldı. TGC Başkanı Orhan Erinçin başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya araştırmacı, gazeteci ve tarihçi Orhan Koloğlu ile karikatürist Cihan Demirci konuşmacı olarak katıldı.
Konuşmacılar, karikatürleri başta Hürriyet olmak üzere birçok önemli gazete ve dergi yayımlanan Türk basının en önemli isimlerinden biri olan Sedat Simavinin Türk karikatür sanatının ve basınının gelişimine katkılarını yanı sıra, kurucusu olduğu TGCnin bağımsız, ülke sorunlarının çözümüne yapıcı öneriler getiren bir kuruluş olması için de harcadığı çabaları anlattı.
Bu yıl kurucu başkan Sedat Simavinin karikatürcü kimliğini öne çıkaran bir toplantıyla 64 yılı geride bırakan TGCnin kuruluş yıldönümünü kutladıklarını belirten Orhan Erinç, Bu kuruluş yıldönümünde TGCnin bu günlere gelmesinde emekleri bulunan başta kurucu başkanımız Sedat Simavi olmak üzere Burhan Felek, Cevat Fehmi Başkut ve Nezih Demirkent rahmetle, şükranla anıyoruz. Önceki başkanlarımızdan Necmi Tanyolaç ve Nail Güreliyi de uzun ömürler dileğiyle teşekkürlerimizi bir kez daha yineliyoruz dedi. Sedat Simaviyi araştırmak isteyenlerin ismiyle yapacağı incelemelerden gerekli sonuca ulaşamayacağını ifade eden Erinç, Simavinin 13 farklı takma adla yazılar yazıp karikatürler çizdiğini söyledi.
Cemiyetin 64. kuruluş yılında kurucu başkan Sedat Simavinin kimlik ve kişiliğinde anarken kurucu ustalarımız, ağabeylerimiz Cihat Baban, Sait Kesler, Sadun Galip Savcı ve Hayri Alparı da şükranlarımızı sunuyoruz diyen Erinç, TGCnin 64. yıla ulaşmasında emeği geçen Yönetim, Denetim, Balotaj ve Onur kurullu üyelerine de teşekkür etti. Erinç, şöyle dedi: Sedat Simavinin bizim gibi 1950lerin sonuna doğru gazeteciliğe başlayanların kulağımıza küpe ettiğimiz bir sözünü sizlerle, genç meslektaşlarımla paylaşmak istiyorum. Kalemine efendi kal. Gerekirse kır ama satma. Biz geçmişte bu sözü Sedat Simavi Ödülleri kitapçığında ve ödül töreninde kullanıyorduk ama daha sık kullanmamız gereken bir dönemdeyiz sanırım.
TGCnin kuruluş yıldönümü nedeniyle çok sayıda mesajın gönderildiğini belirten Erinç, mesaj gönderenler arasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Murat Karakaya, Ordu Valisi Orhan Düzgün, İstanbul Milletvekili Canan Kalsında bulunduğu herkese teşekkür ettiklerini ifade etti. Erinç, Başbakan Erdoğan'ın gönderdiği kutlama mesajını toplantıya katılanlarla paylaştı.
Orhan Koloğlu, Sedat Simavinin gazeteciliğe yazarak değil, çizerek başladığını ifade etti. Simavinin karikatürlerinde kadın figürünün ön plana çıktığını belirten Koloğlu, Bu topluma açılma ve düşünce açısından önemlidir. Simavi, topluma katkıda bulunmayı kendine ilke edinmiştir dedi.
Orhan Koloğlu, Sedat Simavinin konuları karikatürlerinde gündeme getirdiğini belirterek şunları söyledi:
1918de Mondros Antlaşmasıyla Osmanlı batmaya başlayınca da 1908de olduğu gibi basında şahsiyat kavgaları başladı. Simavi bunların dışında durarak yaptığı yayınlarda Türklüğü savunan bir çizgi izledi. Ancak Sevr Antlaşmasından sonra Ankara hükümetine destek vermeye başladı.
Koloğlu, Sedat Simavinin hiçbir yerden yardım almamayı ilke edindiğine dikkat çekti ve siyasetin de içinde yer almadığını söyledi. Koloğlu, konuşmasında şunlara değindi:
1938de Türk Basın Birliği kuruldu. Simavi de üyeydi ister istemez ama pek katılmıyordu. 1945te çok partili hayata geçilince gazeteciler haklarını koruyacakları bir kurum aramaya başladılar. Bu ortamda Sedat Simavi, İstanbul yönetimine getirildi. Ancak bundan sonra bağımsız çalışacak bir kurumun kurulması isteği başladı ve daha sonra TGC kuruldu.
Simavinin basına Hürriyetle büyük bir yenilik getirdiğini söyleyen Koloğlu, Hürriyette yapılan değişimlerle dünyaya uyum sağlandığını ve halka yönelik yayın yapılmaya başlandığını ifade etti. Karikatürist Cihan Demirci, 64 yıl önce Sedat Simavinin kurduğu TGCnin medyanın bugünkü kötü durumunda bile umut ışığı olduğunu söyledi.
Simavinin dürüst ve bağımsızlığa önem vermiş bir kişi olduğunu ifade eden Demirci, Simavi hem yayıncı, hem karikatürist ve hem de TGC gibi kurumu kuran bir insan dedi.
Hürriyet gazetesinin artık Simaviyi sildiğini söyleyen Demirci, TGCnin onun adını yaşattığını ifade etti. Demirci, Nasrettin Hoca Karikatür Yarışmasıyla birlikte uluslar arası alandaki yarışmalardan biri de Sedat Simavi Karikatür Yarışmasıydı. Ancak onun adı ne yazık ki değişti ve Aydın Doğan Karikatür Yarışmasına çevrildi diye konuştu.
Pençe, Casus ve Alemdar Vakası isimli filmler yöneten Simavinin 1928den sonra da yeni harflerin yayılmasında çıkardığı mizah ve kadın dergileriyle de büyük katkı sağladığını belirten Demirci, şunlara değindi:
Yayıncılık macerasında mizahçı yapıya sahip olduğu için başarılı olmuştur. Bazıları kısa sürse de çok sayıda yayın çıkarmış ve 1948de çıkardığı Hürriyet gazetesiyle kısa süreceği söylenmesine rağmen Simavi karikatüristlikten gelen görsel gücüyle bol fotoğraf kullanmıştır. Türk halkı ilk defa Olimpiyat Oyunlarını haberlerini fotoğraflarla görme şansı yakalamıştır. Toplumun içinde olan olayların haberlerine yer vererek halk tarzı yayıncılık yapmıştır. Sırça köşkten bakarak yayıncılık yapmamıştır yaptığı yayınlarda halk vardır. Türk medyasının bugünkü değişiminde Simavinin çıkardığı gazetenin büyük etkisi vardır. Bu anlamda Türk basınının en önemli ismidir.
Toplantıdan sonra 12 Mart 2010da ölen basının piri Selami Akpınar için Basın Müzesinde TGC Onur Kurulu Üyesi Hıfzı Topuz ve ailesinin katkılarıyla oluşturulan bir bölüm törenle açıldı. Bölümde Akpınarla bütünleşen mandolini ve fotoğrafları yer alıyor. TGCnin yıldönümü kutlama etkinlikleri verilen kokteylin ardından sona erdi.