“Ereğli yok iken Kandilli vardı. Kandilli bu bölgenin aşı, ekmeği, yaşam kültürüdür” diyenler; unutmazlar Kandilli’yi. Unutamazlar da! Bu öyle büyük bir özlemdir ki, aradan onlarca yıl da geçse, “Kandilli Bir Kültürdür” sloganı etrafında hep tek yürek olunur. Geleneksel yemeklerde de bu özlem paylaşılarak çoğaltılır. 

 

17 yaşında evlendiği için Kandilli’den ayrılıp İstanbul’a yerleşen Hicran Morca, eşinin  Gürkan Soyadını  aldı. Şimdi iki çocuk annesi ve bir de torun sahibi olan Hicran Morca Gürkan, eşinin emekliliğinden sonra İzmir Özdere’ye yerleşti. 1954 yılında Kandilli’de dünyaya gözlerini açan Hicran Morca Gürkan, Kandilli’de doğup yaşamayı “ayrıcalık” olarak gördüğünü ifade edip  “ömrümün kısa zamanını orada geçirmeme rağmen hayatımın her anına yetecek kadar dolu dolu hatıralarım var” dedi.

 

Kandillilerin sembolü olan “Deli Çetin”in kızkardeşi olan Hicran Morca Gürkan, abisiyle ilgili bir anısını anlatırken de şöyle konuştu:

 

“Çetin Abim bizimle beraber gelmedi ve o Kandilli’de kaldı. O’nun bizimle gelmemesi içimde hep ukde kalmıştır.  Abim Seval ablamı çok severdi. Seval Ablam Ankara’da okurken tatile geldiğinde abim otobüsün önünü bekler ve ablam otobüsten inince sevincinden yerlere yatardı.”

 

Şimdi resim yaparak sanatsal çalışmalara katılıp sergiler açan Hicran Morca Gürkan, İzmir Özdere’nin dışında  Menderes’teki bir karma sergiye de katıldı. 

 

Bundan sonraki sergisini “kişisel” açmayı hedefleyen Hicran Morca Gürkan, en yakın zamanda Kdz. Ereğli’ye geleceğini ve Kandilli’ye gidip, eski adı Mahdut Mesuliyetli Ereğli Kömürleri İşletmesi (EKİ) olan Türkiye Taşkömürleri Kurumu’nun  (TTK) Armutçuk Müessesesi Uzun Mehmet Mahallesi’nde oturdukları lojmanı görüp çocukluk anılarını tazeleyeceğini belirtti.