Zonguldak Valiliğinin 2023 Turizm Hedeflerine doğru doğa ve kültür turizmi projeleri kapsamında Kandilli için yapılan çalışma büyük heyecan uyandırdı. Vali Ahmet Çınar, projeyi hazırlayan firma yöneticileri ile birlikte yaptığı basın toplantısında ayrıntıları anlattı.

Projeler arasında Kandilli ise iki ayrı bölümden değerlendirildi.





KANDİLLİ’NİN ENDÜSTRİ MİRASINI VE DOĞAL DEĞERLERİNİ TANITACAK ZİYARETÇİ MERKEZİ

Kandilli bölgesinin doğal, tarihi ve sosyal özelliklerinin tanıtımını sağlayacak ve yerel ürünlerin satışının yapılacağı “Kandilli Köy Pazarı ve Ziyaretçi Merkezi” projesi, Kandili bölgesindeki eko turizm odaklarını tanıtmak amacıyla Ereğli- Zonguldak yolu üzerinde, Kandilli giriş kavşağı yakınında yer alacak. Kandilli ve çevresindeki diğer turistik destinasyonlarına giriş kapısı niteliğinde olan kavşakta, bölgenin tanıtımını yapacak, bölgeye gezgin trafiğini teşvik edecek “ziyaretçi merkezi” ve yerel ekonomiye katkıda bulunacak ve yerel ürünlerin tanıtılacağı “köy pazarı” işlevlerin harmanlanmasıyla ilgi çekici bir odak oluşması hedefleniyor.
Ziyaretçi Merkezi’nin yakın çevrede yer alan doğal ve kültürel miras alanlarının tanıtımını yapması ve Kandilli’nin sahip olduğu tarihi öneme sahip Çamlı, Varagel, Alacaağzı ve Kireçlik gibi alanları yoldan geçen ziyaretçilere sunması ve bu noktaları tanıtması hedefleniyor.
Proje kapsamında ve yerel ürünlerin satışının yapılacağı bir Köy Pazarı da yapılacak. Aynı zamanda Zonguldak – Ereğli Karayolu’nun Kandilli yol ayrımında yaz-kış bulunan yerel üreticilerin sürekli bir gelire sahip olması sağlanacak.






AŞAĞI KANDİLLİ YENİDEN CAN BULACAK

Aşağı Kandilli; Doğa, tarih, endüstri mirası ve alternatif turizm türleri açısından önemli bir cazibe merkezi olabilecek potansiyele sahip.
Proje kapsamında Türkiye sanayi tarihi için çok önemli bir yerde duran Kandilli endüstri mirası ve onunla ilişkili sosyo-kültürel değerlerin doğa turizmi ile entegre bir şekilde turizme kazandırılması amaçlanıyor.
Bu kapsamda Aşağı Kandilli’de yer alan Varagel ve diğer tescilli kültür varlıkları başta olmak üzere taş kömürü ocakları ve bu ocakların işletilmesi sırasında gerekli olan ancak artık kullanılmayan, âtıl durumdaki yapıların yeniden işlevlendirilerek hayat bulması hedefleniyor. Yaya yolları, otel, müze, su sporları merkezi ve kumsal gibi kullanım alanlarının geliştirileceği proje kapsamında yerel bitki ve ağaç dokusunun korunarak doğal olanın sürdürülmesi de planlanıyor. 
 






Aşağı Kandilli Endüstri Mirası Turizm Odağı
 
Taş kömürü ocakları ve bu ocakların işletilmesi sırasında gerekli olan ancak artık kullanılmayan atıl durumdaki yapıların yeniden işlevlendirilmesi için geliştirdiğimiz önerilerimizi oluştururken olmuş olanla olacak olan arasındaki ilintileri kurarken mevcut durumun ruhunu korumaya çalıştık.
 
Kömür ocaklarının artık çalışmıyor olmasının fiziksel, sosyal ve ekonomik anlamda önemli sorunlara yol açtığı benzer birçok yerde olduğu gibi burada da apaçık görülebiliyor; Kandilli’nin neredeyse tamamı bir çöküntü alanı gibi. Kapalı dükkan/mağaza kepenkleri; boş ve bakımsız evler; artık çalışmayan kırık dökük endüstri yapılarının arasında hüzünlü bir sessizlik hakim. Bu yüzden sosyal ve fiziksel anlamda bir iyileştirme için yeniden işlevlendirmeyi birçok faktörü bir arada düşünerek bütüncül bir biçimde ele almak gerekiyor.
Yapılacak çalışmaların yörenin kalkınmasını sağlayacak olmalarının sosyal bağlamda olumlu bir etkiye yol açması gerektiğini düşünerek yöre insanlarının iş olanaklarının geliştirilmesini önemli buluyor ve önerilerimizi buna göre belirlemeye çalışıyoruz.
Hangi konuyu geliştirecek olursak olalım konuların niteliği nedeniyle uzmanlara gereksinim duyacağımız apaçık ortada. Her konu için, bu bağlamda uzmanlarla görüşülerek ön kararlar oluşturuldu. Gelişmelere bağlı olarak hangi konuda ne kadar ayrıntılı bir çalışma yapacağımız kesinleştirilecek.
Her çalışma alanı kendisi için olduğu gibi diğer çalışma alanlarıyla ilişkisi açısından da bütüncül olmakla birlikte herhangi bir alandaki çalışmanın yapılamaması durumunda bütün projenin alaşağı olmamasını sağlamak için parçalı bir yapıya da sahip. Bu çalışma yöntemi çalışma programını gerçekçi ve temkinli bir biçimde yapabilmemizi sağlayacak olan bir yöntem.
Bu parçalardan ilki olan deniz başlı başına önemli bir konu. Karadeniz söz konusu olduğunda bu durum daha da önemli. Ön görüşmeler sonucunda kıyıdaki dalga etkisini sönümlendirecek bir gömük dalgakıran fikrini önemsiyoruz. Zonguldak ve Ereğli Limanları’nı da hesaba katarak yeni bir marina yapmak yerine kıyı kullanımını kolaylaştıracak bir çalışmayı yeterli buluyoruz. Marina olmasa bile Uluslararası Karadeniz tekne ağının uğrak yeri olarak içinde olmak ve bu noktaya eskiden olduğu gibi tekneyle gelebilmek de önemli bir adım sayılır.
İkinci alan kıyı. Kömür ocaklarının kullanımı sırasında çıkan taşların denize dökülmesiye ortaya çıkan kullanışlı kıyı profiline sahip olan plaja ilişkin görüştüğümüz hemen herkesin bir anısı var. Gömük mendirekle birlikte düşünüldüğünde farklı yöntemlerle yapılabilir görünüyor. Bugün de işletilen ocaklardan çıkan taşların buraya yönlendirilmesi ve beton platformlarla desteklenen kıyı terasları oluşturulması önemli bir kazanım olacaktır.
Üçüncü bölüm alt platformlar olarak adlandırılabilir aspiratör ve gümrük yapılarının yer aldığı bu bölge eski yapıların ihya edilmesi ve yeni eklemelerle kullanılması açısından çok önemli. Kapalı mekan barındıran yapıların ve bu yapılar çevresindeki terasların önemli bir bölümü için bu bölge çok uygun görünüyor.
Dördüncü bölge alt istasyondan üst istasyona kadar boydan boya varagel hattının bulunduğu yamaçlar. Yaya yolları, yamaçlara asılı teraslar; yatay ve düşey bağlantılar bu bölgede yer alabilir.
Beşinci nokta üst platform olarak adlandırdığımız ve ardışık olarak varagel vinci, lambahane, yazıhane ve sinema yapılarının olduğu bölge ve kapalı yapıların önemli bir bölümünü de eski yapıların yeni eklemelerle işlevlendirilmesi yoluyla bu bölgede oluşturmayı düşünüyoruz.
Konunun bütününe baktığımızda peyzaj projesinin de mimari proje kadar önemli olduğu farkedilecektir. Bu yüzden mimaride doğru bulduğumuz yöntem olarak olabildiğince mevcut durumu iyileştirme üzerine kurulu anlayışı peyzaj için de doğru buluyoruz. Yerel bitki ve ağaç dokusunun korunarak doğal olanın sürdürülmesinden yanayız.
 
Proje Ofisi: Nevzat Sayın Mimarlık Hizmetleri
Danışmanlar:  Prof. Dr. Sedat Kabdaşlı İTÜ İnşaat Mühendisi / Hidrolik Anabilim Dalı, Prof. Dr. Yalçın Yüksel YTÜ İnşaat Mühendisliği / Hidrolik ve Kıyı – Liman Mühendisliği, Yrd. Doç. Dr. Burcu Serdar Köknar Mimar, Permakültür Tasarımcısı, Doç. Dr. Meltem Erdem Kaya Peyzaj Mimarı, Dilek Yürük Peyzaj Mimarı, Permakültür Tasarımcısı, Selim İnsel (İTÜ) Yüksek Maden Mühendisi, Doç. Dr. Mücahit Taha Özkaya AÜ Ziraat Mühendisliği
 
 


Kandilli Köy Pazarı ve Endüstri Mirası Ziyaretçi Merkezi
 
Kandilli bölgesinin doğal, tarihi ve sosyal özelliklerinin tanıtımını sağlayacak ve yerel ürünlerin satışının yapılacağı Kandilli Köy Pazarı ve Ziyaretçi merkezi projesi, Kandili bölgesindeki eko turizm odaklarını tanıtmak amacıyla Ereğli- Zonguldak yolu üzerinde, Kandilli giriş kavşağı yakınında yer almaktadır.
Kandilli turistik destinasyonlarına giriş kapısı niteliğinde olan kavşakta, Kandilli’nin tanıtımını yapacak, bölgeye gezgin trafiğini teşvik edecek ve günlük yerel ekonomiye katkıda bulunacak işlevlerin harmanlanmasıyla kurgulanacak bir yapı hedeflenmiştir.


Yapı, orman dokusu ile bütünleşik proje alanı içinde yükselerek hem Ereğli – Zonguldak karayolu kullanıcıları için görünür/davetkar bir odak oluşturan, kavşak noktası ile ilgili merak uyandıran, hem de pilotiler üzerinde yükseldiği için çevresindeki ağaçlar üzerinden Kandilli ve çevresindeki destinasyonlara vistalar yaratacak yapı birimleri bütünü olarak kurgulanmıştır.
Yapıyı oluşturan köy pazarı, ziyaretçi merkezi ve kafe birimleri orman dokusu içerisinde yükseltilmiş bir gezi rampası ile birbirlerine bağlanarak, yapının sirkülasyonunun da alanla ilgili anlatıların ve serginin bir parçası haline gelmesi amaçlanmıştır. Yapılacak arşiv çalışmaları ardından, Ziyaretçi Merkezi’nde ayrıca dönemin madencilik ve jeolojik kalıntılarının sergilenmesi planlanmaktadır.
Cephe malzemesi çam katranı ile karartılmış ahşap olarak tasarlanan yapının zemin kotunda 8 adet satış birimi tasarlanmıştır. Yerelde üretim yapan köy halkının ürünlerini satması için düşünülen satış birimlerinin, mevcut durumda yol kenarında trafik güvenliğini ve kendi can güvenliklerini risk altına sokacak şekilde satış yapan satıcılar için güvenli ve konforlu koşullar oluşturması hedeflenmiştir.
Tasarım süreci boyunca mümkün olduğunca yerel, dönüştürülebilen ve çevreye duyarlı yapı teknikleri kullanarak alandaki yoğun orman dokusuna en az müdahale edecek şekilde hafif dokunmalar yapacak, orman dokusu ile bütünleşik bir yapı yaklaşımı üzerinden tasarım kurgulanmıştır.
Proje Ofisi: Openact Architecture
Proje Ekibi: Zuhal Kol, Carlos Zarco Sanz, Barış Can Cüce, Zeynep Küheylan, Ozan Şen
 


VALİ AHMET ÇINAR’IN AÇIKLAMASI:

“Algı Hemen Olumsuz Olacaktır”

Çınar, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Profesyonel çağdayız. İşimizi profesyonelce yapmalıyız. Çağ böyle bir çağ. Eğer işi sıradan ehil olmayan kişilere yaptırırsanız, sıradan işler yaparsanız tamamı israfa gidiyor. Bir kere kıyaslama, rekabet ortamında yenilmiş olunuyor. Bazen bir işi yapmamak yapmaktan daha iyi olabiliyor. Bir şeyin reklamını çok kötü, basit yaparsanız algı hemen olumsuz olacaktır. Bu manada biz profesyonel bir bakışla bu işin ehli insanlarla çalışmayı seçtik ve o şekilde yürüyoruz. Farkındaysanız turizm ağırlıklı, kültürel ağırlıklı projeler. Tabi sadece bunlar yapılmıyor bu şehirde bütün kurumlar devlet kamu hizmetini yürütüyor. Özel idaremiz burada köylerde çok önemli işler yapıyor. Örneğin karayollarında planlanan işlerin programa alınan işlerin bedeli 3,5 milyar gibi çok büyük bir rakam. Önümüzdeki 3-5 yılda tamamlanacak işler. Bunlar ayrı.


“Ege, Akdeniz Gibi Değiliz”
Biz turizm açısından Ege, Akdeniz gibi denizlere uygun bir şehir değiliz. Bu manada onlarla rekabet etme onlar gibi olabilme şansımız yok. Denizin mevsimi rüzgarı, dalgası, soğukluğu bunlar etkiliyor. Tabiat olarak çok güzel bir coğrafyamız var, buna diyecek bir şey yok. En yeşil alanlardan, en kaliteli ormanı olan şehirlerden bir tanesi. Turizm için sadece deniz yetmiyor. Söylediğim gibi mevsimimiz de kısa. Turizm top yekun bir faaliyet. Sadece bir yayla sadece bir müze, deniz, turizm için yetmiyor. Turizm bunların top yekun birlikte olan bir şey. Benim görüşüm Ege, Akdeniz gibi yabancı turistlerin çok akın edeceği bir deniz varlığımız yok. İstanbul, Ankara gibi büyükşehirler günü birlik hafta sonu tabiata kendilerini bırakma o şehrin stresinden gürültüsünden kurtulma, nefes alma olarak şehrimizi değerlendirebilirler, buna da çok müsait. Biz bu anlayışla çalışmalarımıza devam ediyoruz. Çok fikir var, çok güzel fikirler var. Her şey zaman içerisinde yapılabilir. Her şey için para da gerekiyor. Girişimci, yatırımcı, bunu işletecek meziyete sahip kişi ya da firmalar da gerekiyor. Turizm anlamında kalkınmamızı sağlayacak, tetikleyecek projeler. Sunulan projelerin bir kısmına karar verildi, uygulama projesine geçildi.