"Ereğli'deki işsizlik giderek artmaya başladı. Çünkü birileri Ereğli'de işsizliği teşvik eder gibi bir noktaya gitmeye başladı. Maalesef bu konuları gündeme getiren de yok. Ne milletvekilleri ne sivil toplum örgütleri ne ilçe başkanları. Ereğli göç vermeye başladı. Sadece işsizlik yönünden değil sağlık noktasında da büyük problemler yaşanıyor"

"Ereğli halkının temsilcilerini adam yerine koymuyorlar. Bizi adam yerine koymayanı biz de adam yerine koymayız. Açık ve net konuşuyorum. Öyle büyük adam falan da tanımıyoruz. Bugüne kadar sustuk, oradan randevu talep ettik şimdi hükümet tarafından isteyeceğiz. Şimdi eylemlere geçeceğiz, tek başıma da kalsam eylem yapacağım"

"Zaten 400 tane fazla adam var belediyede. Şuanda 16 trilyon lira sadece piyasaya borcumuz var. Türkiye'nin en zengin belediyesiydi şimdi Türkiye'nin en fakir belediyesi. Sadece 16 trilyon lira piyasaya borcu var 49-50 trilyona indirdik genel borcu. Hareket edemiyoruz, ay sonlarını maaşları öderken zorlanıyoruz"

"Ereğli elden gidiyor. Lösemi hastalığı kanser hastalığı iyice arttı. Cevher tozları balkonunuzda. Sadece balkona değil ciğerlerinize giriyor. Açık ve net konuşuyorum. Bizim 500 bin lira paramızı kestiler. Türkiye'de bütün fabrikalarda bu para ödeniyor. Türkiye'de ödenmeyen tek yer Kdz.Ereğli. Kuzu gibi bir halkı var, iyi insanları var, demokratik haklarını aramayan bir halk"

Kdz.Ereğli Belediye Meclisi ekim ayı oturumunun 1. birleşimi, Belediye Başkanı Halil Posbıyık başkanlığında yapıldı. Atatürk Kültür Merkezi Nikah Salonu'nda gerçekleşen toplantıda, gündem dışı konuşma yapan Posbıyık, OYAK Yönetiminin uygulamalarına tepki gösterdi. Belediyenin piyasaya 16 trilyon borcu bulunduğunu, ay sonları personel maaşlarını ödemekte zorluklar yaşadığına dikkati çeken Posbıyık, Erdemir'in cürufu denizi dökerek cinayet işlediğini, yaşanan kirlilikler nedeniyle kanser hastalarının sayısında artış yaşandığını anlattı. Posbıyık konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"BÜYÜK SIKINTILAR VAR"

Ereğli'de maalesef büyük bir sessizlik var. Ülkede büyük ekonomik sorunlar var. Bu bir tarafa ama Ereğli'de daha da büyük sıkıntılar var. Ereğli'de maalesef Türkiye'nin en önemli bölgelerinden birinin olmasına rağmen Kdz.Ereğli Belediyesi sınırları içerisinde Erdemir gibi dev bir sanayi bölgesi olmasına rağmen burada mağdur edilmeye çalışılıyoruz. Uzun zamandır Ereğli büyük bir baskı altında. Sanayicisi de Ereğli Belediyesi'de büyük baskı altında.

"NE MİLLETVEKİLLERİ, NE STK'LAR NE İLÇE BAŞKANLARI"

Ereğli'deki işsizlik giderek artmaya başladı. Çünkü birileri Ereğli'de işsizliği teşvik eder gibi bir noktaya gitmeye başladı. Maalesef bu konuları gündeme getiren de yok. Ne milletvekilleri ne sivil toplum örgütleri ne ilçe başkanları. Ereğli göç vermeye başladı. Sadece işsizlik yönünden değil sağlık noktasında da büyük problemler yaşanıyor. Dikkat ediliyorsa 2 günde bir kanser belirtisi, yeni türde kanserlerin Ereğli'de var olduğunu duyuyoruz.

"KEŞKE YABANCI FİRMA ALSIN"

Erdemir bizim için çok önemli, önemsiyoruz. Erdemir yabancıya gitmesin diye bir kaygımız vardı, milli bir şirketimiz aldı diye sevindik. Halkımızı korur, güzel şeyler verir, zehirlenmeleri önler, çevreye zarar vermez dedik. Ama hayal kırıklığı yarattılar. Şimdi vatandaşın arasında geziyorum. 'Bizi mahvettiler, Ereğli'den işçi almıyorlar, yeni şirketler kurdular başka şirketleri batırmaya başladılar. Keşke yabancı bir firma alsın' demeye başladılar. Bu çok üzücü bir olay ama bunu biz yapmadık. OYAK Yönetimi yaptı. OYAK durmadan yeni şirketler kuruyor. Esnafın ellerinden işleri aldılar. Bir sürü sanayicimiz var.

SABAH ERKEN KALKSINLAR SARI DUMANI GÖRSÜNLER

Bu OYAK yönetimi ne yapmak istiyor? Amacı ne? Hava kirliliği had safhada. Sabah erken kalksınlar sarı dumanın nereye gittiğine baksınlar. Daha önce kirlilik ölçüm merkezini kurmuştuk, geçtiğimiz yönetim onu da Erdemir baskısıyla kaldırdılar. OYAK baskı yapıyor çünkü Ereğli halkını kuzu gibi görüyorlar.

"FATİH ÇAKIR'A GÖREV VERDİK"

İlçe Başkanlarına teşekkür ediyorum. Fatih Çakır bizi bir araya getirdi. İlk defa OYAK yönetim kurulu başkanı ile görüşelim dedik. Cumhurbaşkanı ve yanındaki hükümet yetkilileri ile görüşelim ondan sonra da artık eylem zamanı geldi eyleme geçelim dedik. Fatih Çakır'a görev verdik, randevu alması için. Bizim için OYAK yönetim kurulundan randevu talep etti. İsimlerimizi istediler, 6 ay önce gönderdik. 6 Aydır bize randevu vermediler. Ereğli halkının temsilcilerini adam yerine koymuyorlar. Bizi adam yerine koymayanı biz de adam yerine koymayız. Açık ve net konuşuyorum. Öyle büyük adam falan da tanımıyoruz. Bugüne kadar sustuk, oradan randevu talep ettik şimdi hükümet tarafından isteyeceğiz. Şimdi eylemlere geçeceğiz, tek başıma da kalsam eylem yapacağım. Ereğli'yi soyanlar benim konuşmamı istemiyorlar. Bundan sonra susmak yok, Ereğli halkı için konuşacağım.

AYLIK 400-600 BİN LİRA VERGİ VERİYORDU

Erdemir 40 yıldır elektrik hava gazı tüketim vergisi verir. Bu 400-600 bin lira arasındadır her ay. Ereğli Belediyesi yatırımlarının tümünü bu gelen paradan yapar. Geçtiğimiz dönemde 12'nci ayda seçimden önce bu para Anayasa Mahkemesi'ne müracaat etmişler ve bu parayı iptal etmişler. İptal edemezler ama geçtiğimiz yönetimle anlaşmışlar ve belediye savunma yapmamış. Gizli kapılar arkasında bir şeyler olmuş, ne konuşulduysa günahı boynuna.

"400 TANE FAZLA ADAM VAR"

Zaten 400 tane fazla adam var belediyede. Şuanda 16 trilyon lira sadece piyasaya borcumuz var. Türkiye'nin en zengin belediyesiydi şimdi Türkiye'nin en fakir belediyesi. Sadece 16 trilyon lira piyasaya borcu var 49-50 trilyona indirdik genel borcu. Hareket edemiyoruz, ay sonlarını maaşları öderken zorlanıyoruz. 3 Tane adam atsan velvele kopuyor. Partici gibi davranmıyoruz. AK Parti'nin gençlik, kadın kolları başkanı da kızı çoluk çocuğu da çalışıyor. Adam gibi olanı tutuyorum. Adam gibi olmayanı siyaset yapanı da atarım. Ben Ereğli'yi kurtarmaya geldim. Sokakta yapılan dedikodular falan ben aştım. Ereğli elden gidiyor. Lösemi hastalığı kanser hastalığı iyice arttı. Cevher tozları balkonunuzda. Sadece balkona değil ciğerlerinize giriyor.

"KUZU GİBİ BİR HALKI VAR"

Açık ve net konuşuyorum. Bizim 500 bin lira paramızı kestiler. Türkiye'de bütün fabrikalarda bu para ödeniyor. Türkiye'de ödenmeyen tek yer Kdz.Ereğli. Kuzu gibi bir halkı var, iyi insanları var, demokratik haklarını aramayan bir halk. Özel endüstri bölgesi diye de bir hikaye uydurdular. Buradan bazen eski milletvekillerini harekete geçirmişler.

"BÖYLE YAĞMA YOK"

OYAK yöneticilerine ve ortaklarına sesleniyorum. Böyle yağma yok, bizim sırtımızdan para kazanamazsınız. Bizim sağlığımızla oynamaya hakkınız yok. Ereğli hudutları içerisindesiniz. Beraber yaşamak zorundayız. Karabük gibi sosyal sorumluluklarınızı bilmeniz lazım. Yüksek fırını tamir etmiyorlar, sık sık iş kazası şehitleri veriyoruz. Suyunu çıkarıncaya kadar kar ediyorlar. Kar edip yukarıya ortaklarına geniş kar dağıtıp yerlerinde kalmaya çalışıyorlar.

"CÜRUF DENİZE DÖKÜLÜYOR"

Biliyorsunuz cüruf çok büyük tehlikedir. Deniz suyuna karıştığı zaman tehlikedir. Erdemir sürekli olarak denize cüruf döküyor. İçeride kocaman cüruf dağları var. Bunların nakliye ile herhangi bir yere gittiğini duydunuz mu gördünüz mü? Bunların hepsi denize dökülüyor, deniz hayatı yok ediliyor, zehirleniyor. Bunların kırma eleme tesis lisansı yok. Buna rağmen hem kırma ve hem eleme yapıyor. Çevre İl Müdürlüğü halktan yana mı Erdemir'den yana mı, anlamış değiliz. Denize dökmeleri felakettir, cinayettir. Bugüne kadar bir ÇED raporu almadılar. Bunların hepsinin raporu alınması lazım.

"KIZILCAPINAR'A HES YAPMAK İSTİYORLAR"

Kızılcapınar'da HES yapmak istiyorlar. Tabiki yapsınlar, elektrik üretimi olsun, destekliyoruz. Kızılcapınar Barajı'nda Ereğli Belediyesi'nin yüzde 29 içme suyu yüzde 11 kullanma hakkı var, yüzde 49'da Erdemir'in suyu var. Bizi muhatap almıyorlar. Bakanlıktan ihaleye çıkıyorlar ve bu ihalede ihaleye girecekler yüzde 49 hakkı olan Erdemir'den onay almak zorunda ama bizden almadılar. Burada enerji üreteceksen Ereğli Belediyesi'ne de katkısını vereceksin. Acınacak bir durum var maddelerden biri diyor ki sonra yandım Allah diye kimse bağırmasın kimse. Ben bugün varım yarın yokum. Eğer kuraklık olursa öncelikle içme suyu kesilir diyor, endüstri devam eder diyor. Kuraklık vukuunda içme suyu kesilir, elektrik üretilecek su kullanılır diyor. Bu anayasada yaşam hakkı vardır. Su hakkı kesilebilir mi? Yarın kuraklık olduğunda içme suyu kesilecek elektrik enerjisi üretilecek. Uyarıyorum, bize inananlar eylemlere hazır olsunlar, Ereğli'yi ayağa kaldırıyoruz"

Gündemdeki maddeler ilgili komisyonlara havale edildi.