Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Masum Türker, Kdz.Ereğli'ye gelerek DSP Gülüç Belediye ve Ereğli İlçe Belediye Başkan adaylarının tanıtım törenine katıldı.

 

GÜLÜÇ'DE YOĞUN İLGİ

Türker ilk olarak DSP Gülüç Beldesinde düzenlenen aday tanıtım toplantısın katıldı. Kalabalık partili topluluğu tarafından karşılanan Türker, Gülüç beldesi belediye başkan adayı tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, DSP'nin halkın kurduğu tek parti olduğunu savundu. "Partimiz hiçbir şekilde ve hiçbir yörede başka bir partiye, başka bir merkez cephesine katılmayacak ve içinde yer almayacak" diyen Türker, "Türkiye'de hatırlayın, partinin kurucusu rahmetli Bülent Ecevit dışında kimse yok. Geri kalan hepsi halk. Halkın kendisiyle yani 600 kişiyle kurulmuş tek partidir. Bizi sermaye desteklemiyor. Bizim konaklarda oturup bu işin pazarlığını yaparak sizi onlara esir etmek, rantı onlara dağıtma düşüncemiz yok. Her şey halk için halkla yapılmaktadır. Burada Dursun Ünsal Sarıkaş'ı aday gösterdik. Onunla çalışacak belediye meclis üyelerini de yansıtacağız" ifadesini kullandı.

 

TÜRKER GAZETECİLERİN SORULARINI YANITLADI

Halka hizmet edecek kadroları seçeceklerini anlatan Türke, güce tapanların partisi olmadıklarını, partililerin ideal ve ilke sahiplerinden oluştuğunu kaydetti. Türker, Başbakanın provokatif eylemler içine girdiğini ifade ettiği bazı büyükelçilere "işinizi yapın" dediğinin hatırlatılması üzerine, şöyle konuştu: "Başbakan'ın bu söylediğini Dışişleri Bakanlığı tamamen tersini söyleyerek farklı yöne çekmiştir. Başbakan'ın bu konuşmasından önce ABD Büyükelçisi bazı haberlerle ilgili, 'ben böyle bir şey demedim' diye açıklama yapmış. Başbakan'ın o açıklamasının ardından Dışişleri Bakanlığının doğal olarak büyükelçiyi böyle bir durum varsa çağırıp sorması gerekir. ABD Büyükelçisi'nin açıklamasını yeterli bularak, 'büyükelçinin çağrılmasına gerek yoktur, açıklaması yeterli bulunmuştur' denilip olay kapanmıştır"

Partililer, ilçe ve belde örgütü ile görüşen Türker kendisine gösterilen ilgiden duyduğu memnuniyeti ifade etti.

 

EREĞLİ'DE DSP RÜZGARI

DSP Ereğli Belediye Başkan adayı Recep Erdoğan’ı düzenlenen tören ile tanıtımını gerçekleştirdi. Şinasibey Restaurant’ta gerçekleştirilen tanıtım toplantısı saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı.  DSP Ereğli İlçe Başkanı Mustafa Timur ile DSP Ereğli Belediye Başkan adayı Recep Erdoğan yaptıkları konuşmalarda temiz siyasetin DSP'den geçtiğini vurguladılar. Timur gösterilen ilgiye teşekkür ederken Belediye Başkan adayı Recep Erdoğan'da seçim sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 

ECEVİT'İN DÜRÜSTLÜĞÜNE DİKKAT ÇEKTİ

Erdoğan, "20 Yıl önce böyle bir düşüncemiz var mıydı bilmiyorum ama yapımız ve yaşam gereğimiz bizi bu noktaya getirdi. Yaşamı paylaşım biçimimiz biraz da babadan kalma. Günümüzde herşey babadan kalma deniliyor ya bizim yaşamımız da aileden gelme. Babam nerede bir düğün, nerede bir sosyal olay var içinde olurdu. Çocukluğumuzda Bülent Ecevit'e mektup yazmış ve Bülent Ecevit'in kendisine cevabını uzun yıllar saklıyordu. Biz de Ereğli'ye atandığımız günden itibaren sosyal yaşamın içerisinde bulunduk. Acılarını paylaştık, mutlu günlerinde yanında olduk. Pek çok yerde görev aldık. Görevli sorumluluklar aldık halen devam eden sorumluluklarımız var. Pek çok yöresel derneğin fahri hemşehrisi olduk.

 

"İŞTE BUGÜN BURADAYIZ"

Gönüllü sorumluluk anlayışımız bizi çevremiz tarafından daha büyük sorumluluk almaya teşvik etti. İşte bugün buradayız. Çok büyük bir sorumluluk üstlenmek üzere buradayız. Ben çocukluğumdan beri hep inandığım şeyi yaptım ve derslerime çalıştım. Hedefimize inandım. Ereğli'de bir hedefim var ve Belediye Başkanı olarak hizmet etmek istiyorum ama bu hedef tek başıma benim elimde değil halkımın elinde, mühür halkın elinde. Eğer halkım isterse arzu ederse ben hedefime ulaşacağım ve hizmet edeceğim. Partimiz DSP, Doğruları Söyleyen Parti, biz de hep doğruları söyleyerek planlayacağız. Neden DSP, gerçek Atatürkçülerin partisidir.  Karaoğlan Zonguldak'a Türkiye'ye büyük hizmet yapmıştır. Hakkında hiç kimsenin olumsuz söylem bulunamayacağı bir partidir" dedi. Halkın istemediği hiçbir şeyi yapmayacakların kentte barışı ve hizmeti ön planda tutacaklarını belirten Erdoğan yatırımcıların bölgeye gelmesi için de her türlü katkıyı yapmaya hazır olduklarını vurguladı.

 

GENEL BAŞKANDAN İLÇE BAŞKAN VURGUSU

DSP Genel Başkanı Masum Türker'de özellikle DSP Ereğli İlçe Başkanı Mustafa Timur'un özverili ve çıkarsız bir çalışma ortaya koyduğunu vurguladı, kendisine yönelik yapılan eleştirilere de net yanıt verdi. DSP'nin geçmişi ve geleceğine dönük parti çalışmalarını da örneklerle yanıtlayan Türker konuşmasında şu ifadelere yer verdi:  “Arayış içerisindeyiz bütün Türkiye’de, ‘parti bitti, parti yok, parti kapanacak’ söylemleri doğruyor bunu da söylemek için içimize muhalif sokuyorlar. Şimdi o muhaliflerin yüzde 75’i gemiyi terk edip CHP’de ya belediye meclis üyesi aday adayı ya da başka bir şey oluruz diye kapıda bekleyişte. Bunu neden söylüyorlardı çünkü DSP’nin yok olması gerekiyordu. Özellikle neden Zonguldak’ı söylüyorlardı çünkü Zonguldak demokratik sol ruhunun meşalesinin yakıldığı yer. DSP’nin temel ayaklarından bir tanesi emektir. Emeğin de kutsandığı şehir emeğin başkenti değil kutsandığı şehir Zonguldak’tır. Çok arayışa girdik çok söylemler oldu bu arada partimizin gücü ile partimizin harcanan parası ile elini sıcak sudan soğuk suya sokmadan sizin alın terinizle seçilmiş belediye başkanları patır patır dökülmeye başlandı ya CHP’ye gitti ya da utanmadan karşı görüş olan AKP’ye gitti. Bunlar hep uzantılarını arkada bıraktılar, uzantıları dedikoduydu bizi içeriden çürüteceklerini zannettiler ama biz değişimi sağladık. 2011 Seçimlerine gittiğimiz gün herkes bizim için son dakikada seçime girmekten vazgeçecek diye sandığa bizi gömmek istediler. Seçime girmem için yapılmadık şeyler yapıldı ama bilin partiyi seçime sokmak için bir hafta partide yattım. Orada uyudum orada uyandım listeleri hazır hale getirebilmek için engelleniyoruz, birleşiriz de 5-6 kişi milletvekili olur diye. Koskoca parti emeğin gücü ile kurulmuş bir partidir. Ben Demokratik Sol Partinin sayesinde milletvekili de oldum bakan da oldum parti meclis üyesi de oldum. Milletvekili ve bakan olmak için başka bir yere gitmeye gerek yok kendi yandaşınıza sahip çıkarsanız bakan da olur milletvekili de olur. Bunun ilk adımı belediye meclis üyesi ve belediye başkanı olmaktan geçer.

 

"TELEFON ÇALDI ARAYAN ERDOĞAN"

Bir gün bir telefon çaldı telefonu açtım ben Recep Erdoğan dedi. Ses televizyonlardaki malum adamın sesine benzemiyor, tanıyorum da. Buyurun dedim içimden de dedim ki hayırdır inşallah. Ben Karadeniz Ereğli’sinde belediye başkan adayı olmak istiyorum hiç öyle bir isim söylenmemişti. 3 Kişinin ismi geçiyordu doktor diyorlardı. Gel dedim. Geldi görüştük.

 

"DEVRE DIŞI BIRAKILDI"

Bugün ülkeyi yönetenlerin iktidara gelmesi için çetelerin işbirliği ile koalisyonlarla ve komplolarla yapılan bir sivil darbe sonucu devre dışı bırakıldık. Devre dışı bırakılırken bu işte solcu diye geçinenlerde ortak oldular. Bizi bölen Amerika’dan ithat edilen bakan, DSP’yi böldükten sonra gittiği parti belli. Sonra o partinin AKP ile seçim öncesi yaptığı anlaşma da belli. Nitekim Tayyip Erdoğan’ın hukuka aykırı olarak Anayasayı değiştirip sistemin içerisine sokanlar da belli. Kimse şikayet etmesin işbirlikçi onlar. Biz onlar barajın altında kaldıkları zaman bizi bölüyorsunuz gelin kapanın içimize katılın demedik. Parti olarak çalışmalarına saygı gösterdik iş yapmalarına müsaade ettik. Bir örnek vereyim bizim Köy Kent Projemiz var Mesudiye’de köy kent kurduk ama oradan bize 1 oy çıktı. Ben merak ettim sordum burada biz köy kent yaptık yanlış mı yaptık dedim. Yok biz size oy verdik dediler. Nasıl oy verdiler bize sizin müteahhitiniz oy verin dedi dediği partiye oy verdik. Müteahhit şimdiki Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt. Bakın DSP bu başka bir partidir iş vermeyelim diye bir ayrım yapmadık.

 

"SİYASET RİSK ALMA SANATIDIR"

Biz hangi partiden olursa olsun verdik saygı duyduk. 2002 Yılından bu yana maalesef iş birlikçiliği gerektiği zaman yapan Amerikalılarla işbirliği ile yola çıkanlar bize solu böleceksiniz aman aday göstermeyin diyorlar. Bir kere önce şunu diyecekler, siyaset risk alma sanatıdır. Biz seçimlere girdik Ecevit hayatta iken 1.2 aldık. Sonra seçimi 2007’de gerçekleştiremedik girmedik seçime o gün seçilen arkadaşlar CHP’de halen Genel Başkan Yardımcılığı yapıyorlar onların uğruna girmedik. Parti eksi 0 aldı. Sonra döndük belediye seçimleri yaptık, belediyeye seçilenler seçimin ertesi günü çare biziz diye yollara döküldü. Kendi adamları ile ayrıldı biz kendi adamlarımıza o tarihte sahip çıkmadık. 2011 Yılında seçimlere girdik buradan açıklıyorum. DSP’den seçilecek herkes DSP’nin içerisinde her zaman yer alacaktır. Belediye Başkanı mı seçildi git sen orada çalış demeyeceğiz birlikte hareket edeceğiz. Yol haritasını çizmeliyiz, bu yol haritasını çizmemizi istemeyenler şöyle böyle dediler. Biz Türkiye’de cesur olan herkesin olduğu yerde seçime gireceğiz. Zonguldak’ta Elvanpazarcık’dan DSP’nin adayı var içimizde. Varım diyen herkese 24 saat düşünmeden ben ayaklarına gelir halkı ile birlikte onun varlığını gösteririm.

 

ÇOCUKLARI DSP

Çünkü hepimiz Ecevit diyoruz, Ecevitçiyiz diyoruz ama esas sorumluluğumuzu bilmiyoruz. Gazeteci Ecevit ile röportaj yapıyor diyor ki sizin çocuğunuz yok, neden çocuğunuz olmadı diyor. Siyasetten vakit bulamadık diyor. Çocuğunuz olmadığı için üzülmediniz diyor, benim çocuğum var diyor. Benim çocuğum Demokratik Sol Partidir diyor Ecevit. Ben Ecevitçiyim diyen herkesin Ecevit’in çocuğunu sonsuza kadar yaşatmak gerekir. Ecevit çocuğunun sırtından seçileceksin milletvekili olacaksın, belediye başkanı olacaksın, emekli maaşını alacaksın iş geldiği zaman partiye döneceksin. Yeni yolumuz öyle olmayacak, yeni yolumuz gerçekten bizi bir araya getiren düşüncenin DSP’nin yaşaması için herkesi üzerine düşeni yapacak. Buraya gelmeden önce buradaki hareketimizin ciddiyetini herkes anlasın diye önce Trakya’da iki ilçemizin belediye başkan adayı tanıtımını yapmaya gittik. İpsala’ya gittik, salon ağzına kadar dolu. Salonda CHP’nin belli olmuş belediye başkan adayı ve yandaşları oturuyorlar. Kapıda karşıladılar beni bu ne iş dedim, nezaket dediler.

 

"NEZAKET SALONA TAŞMAZ"

Nezaket salona taşınmaz. Beklediler ki söylediğim ilk söz bizim için CHP, AKP kadar rakiptir. Biz kardeş partiyiz diyorlar ya halen neden bizim mevcut belediye başkanlarımızı transfer ediyorlar. Kardeş kardeşi vurur mu? Demek ki onlar bizi öldürmek istiyorlar. Ecevit’in çocuğunu yok etmek istiyorlar. Ben bunu söyledim arkadaki sıradaki CHP’liler orayı terk ettiler. Bugün Gülüç’de de aynısı oldu, CHP bizim için AKP kadar rakiptir yine 3-4 kişi ayrılıp gitti. O ilçeden çıktık yeni kurulan ilçenin belediye başkanını tanıtımına gittik. Daha sonra Bodrum’a gittim. Bodrum’da Belediye Başkan adayımızı tanıtmaya, Bodrum bir den bire çalkalanmaya başladı faydası şu o zamana kadar yok olmuş DSP’liler ortaya çıkmaya başladı bizim de adayımız var dediler. Bazı kişiler internet sitelerinde biz aday bulamayacağız diye böyle gayri ciddi siyaset bilimine aykırı mevzuata aykırı beni İstanbul Büyükşehir’e aday gösteriyorlar böyle yazıyorlar. Geçen hafta Pazar günü Parti Meclisi İstanbul’da toplandı ve Türkiye’de daha bu yolsuzluk açıklanmamıştı belki yolsuzluğun olduğunu hissettik ilk defa iddialı bir şekilde Aytekin Kotil’den sonra İstanbul’a Büyükşehir adayı olarak eski Baro Başkanı Genel Başkan Yardımcımız Muammer Aydın’ı deklare ettik, 6 ilçemizin de adayını deklare ettik. Twitter’de aman allahım beddualar, küfürler, bir bölen oyun ne kadar, oyum bir oy olabilir ben siyasi parti isem ben Ecevitçiyim diyorsam Ecevit’i yaşatmak için oy veririm. Ankara’ya geçtik 3 MHP’li aday var Ankara’da. MHP’nin kendi adayı var AKP’nin adayı zaten MHP’den gelme Melih, herkes de Melih’i değiştirmek istiyor. CHP’de anlaşmış MHP’liyi aday gösteriyor, Ankara’ya ne lazım, Atatürkçü düşünceye sahip sol bir aday lazım. Biz eski Kimya Mühendisleri Odası ve partimizde 88 yılından buyana İl Başkanlığına çıkmış son seçimde parti meclis üyesi Uğur Gürel’i Ankara’dan tek sol adayı sloganı ile aday gösterdik, herkes şaşkın. Aday çıkmaz, dün İzmir’de idik. İzmir’de 3 ilçede etkinlik yaptık. Bu etkinliklere gelenlerin içinde CHP’li belediye başkan adayları da var onlara da söylüyorum bizim için rakip tek değil alternatif olduğumuzu göstermek zorundayız.

 

RÜŞVET MESELESİ

Rüşvet meselesini son ben 1 yıldır televizyonlarda söylüyorum. Elimi masaya da vuruyorum. O sert resmimi benim muhalifler alıp kullanıyorlar masum suratımı göstermiyorlar. Adım gibi masum olmalıyım. Geçen Mayıs ayı içerisinde Zonguldak kongresinde önemli bir açıklamada bulundum. Recep Tayyip Erdoğan sözünden döndü Amerika’ya karşı Türkiye’ye bir şey olabilir. DSP’nin neden inançlı olduğunu söyledim biz inançlara saygılı laiklik diyoruz dedim çok da başka bir şey demedim. Ben oradan çıkarken 2 iş oldu önemli. Devrek’e varmadan Amerika’ya hayır dediği için oradaki istihbarat örgütlerini zor duruma düşürdüğü için Reyhanlı’daki patlama oldu. Çünkü söz vermişti asker göndereceğiz bende açıklama yapmıştım 1 gece evvel nasıl gönderiyorsun sen diye. Tekrar açıklama yaptılar böyle bir şey dememiş, Amerika’lar kızdı patlama orada oldu. Bugünün olacağı fotoğrafı hatırlayın. Obama ile yemekteler, MİT müsteşarı tabağı itmiş not yazıyor, talimatları alıyor.

 

"KİMSENİN HAKKI YOKTUR"

Türkiye’ye böyle yönetmeye kimsenin hakkı yoktur. Çünkü Türkiye’de kurulu olan Müslüman ülkeler içerisinde din istismara yapılanlara duyurmak için söylüyorum, sömürge olmamış tek ülke Türkiye Cumhuriyetidir. Bu işin birinci numarası kim, bunu hiçbir gazete yazamaz, söyleyemez. Hele hele gazeteciler bugün sabahtan itibaren elleri kolları bağlandı, yeni kararla artık emniyet müdürlüklerine merkezlere girmeleri yasaklandı. Ne güzel özgürlük değil mi? Yeni demokrasi bu. Bunun kıymetini bilsinler. Şimdi 1 numara kim. Yüksek sesle söylemeyin başınız belaya girer. Esas çetenin başı kim. Onu çok güzel herkesin düşünmesi bunun halk arasında ağızdan ağıza yayılması gerekir. Bir laf vardır sen kuldan saklarsan Allah’tan hak’tan saklayamazsın. İstedikleri kadar kulu farklı yere yönlendirsinler, canım ne olacak rüşvetmiş, yolsuzlukmuş iş bu oluyor desinler bu son yapılan yolsuzluk Türkiye’nin hayrına olmuştur. Eğer Halk Bankasında yapılan işler emniyetin ve yargının eli ile ortaya çıkarılmamış olsaydı Türkiye’de çok büyük bir ekonomik deprem yaşayacaktık. Şuanda Türkiye terörü finanse eden ülkeler arasında gözüküyor ve terörü finanse eden ülkeler arasında gözükmesinin nedenlerinden birisi bu Halk Bankası’nın yaptığı para transferi. Hele hele TÜİK’in yani Devlet İstatistik Enstitüsünün eski adıyla son yayınladığı raporda Türkiye bu yıl Suriyeli muhaliflere 47 ton silah ihraç etmiş. Biz Ereğli’deyiz ne olacak diyeceksiniz biz askıya alınsaydık ki artık alamayacaklar askıya alınsaydık dolar bir gecede 6 bin TL’ye fırlayacaktı. Şimdi 4 TL olan ekmeğin kilosu 12 liraya yükselecekti. Yine 4 lira diyorum biliyor musunuz Tayyip Bey’e duyurmak için diyorum. Türkiye ekonomisini seçimi kaybettiğimiz an Ali Babacan’a teslim eden Ekonomi Bakanı benim. O zaman ekmeğin kilo fiyatı 1 TL, şimdi kilosu 4 TL. Bize yoksulluk içerisinde refah yaşatıyorlar. Para kazanamıyorsunuz maaşlarınız yetmiyor ama krediler sayesinde refah hayatı yaşıyorsunuz, AVM’lere gittiğinizde fileleri dolduruyorsunuz nasıl olsa kredi kartları ile ödüyorsunuz. 19 Kasım 2002 tarihinde ben Türkiye ekonomisini teslim ederken bütün halkımızın toplam borcu 6.5 katrilyondu. Şimdi aynı halkımızın toplam borcu 200 katrilyon. Ne kadar arttığını görün.

 

"DSP OLARAK BÖLÜYORSUNUZ DEDİKLERİNDE"

Demokratik Sol Parti olarak size bölüyorsunuz dediklerinde yanıtımız kolay o zaman sola oy vermek istiyorsunuz Türkiye’nin tek sol parti tek Atatürkçü, Ecevitçi partisi Demokratik sol Partiye oy verin siz bölmeyin diyin. Bölen biz değiliz öteden beri bölen onlar. Öteden beri bizi yok etmek için ne lazımsa yapıyorlar. Bizim tek sermayemiz doğruluktur, dürüstlüktür. Bugün burada Demokratik Sol Partinin kararlı durumunu ortaya koymak için geldik. Genel Başkan olarak burada bir gazetede CHP Başkanı birşeyler söylemiş. Ben Fethullahçıymışım falan ben Fethullahçı falan değilim ben iliklerime kadar Atatürkçüyüm. Beni hiç kimse Atatürk’ün düşüncesinden ulusal düşünceden milliyetçi olmaktan alı koyamaz. Onlar bir gün sonra yazdılar, beni suçladılar, sen gittin konferans verdiler, evet verdim. Beni unutuyorlar bunlar biz seçim zamanı İstanbul’da biz kilisede bile konferans veriyoruz oradaki gayri Müslimlerin oyunu nasıl alacağız bizi görsünler oy versinler. Ben hiçbir zaman Amerika’ya gidip onların liderinin yaptığı gibi hem ondan hem Amerika Birleşik devletlerinden icazet almadım. Benim icazet aldığım yer Demokratik Sol Parti delegeleridir”

 

DSP’YE KATILIM

Demokratik Sol Parti’ye katılan 82 kişi için düzenlenen törende ise partililere rozetler DSP Genel Başkanı Masum Türker tarafından takıldı.