Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş Sendikası Zonguldak Şube Başkanı Metin Kahveci, 19’uncu Milli Eğitim Şurası’nda gizli bir gündemin oluştuğunu, karma eğitimin tasfiye edilmesi yönünde izlenimler edindiklerini söyledi.

Başkan Kahveci, “Bir süredir siyasal iktidarın kadrolaşmasını yürüten Eğitim Bir-Sen’in yarattığı tartışmanın, ‘Karma eğitimin zorunlu olmaktan çıkarılması’ olduğu bilinmektedir. Eğitim Bir-Sen’in ve diğer yandaş sivil kuruluşların delegasyon ağırlığından oluşan 19’uncu Milli Eğitim Şurası’nda, son derece çarpık olan görüşlerin komisyonlarda bir öneri haline getirilebileceği ve karar altına alınabileceği endişesini taşıyoruz. Bunun açık örneğine Şura’nın birinci gününde, Genel Eğitim Sekreterimiz Önder Yılmaz’ın bulunduğu ‘Öğretim Programları ve Haftalık Ders Çizelgesi’ adlı komisyon çalışmasında şahit olduk” dedi.

Kahveci, şunları söyledi:

“Komisyonda, din derslerinin okulöncesi sınıflarında okutulması önerilmiştir. Okulöncesinde Kur’an-ı Kerim, Siyer-i Nebi ve ilahilerin öğrenilmesini ders olarak öneren zihniyet, deyim yerindeyse Şura’yı yoklamıştır. Bu öneri, tüm saldırganca tutumlara rağmen Eğitim-İş’in karşı koyması neticesinde oylanmadan gündemden çıkarılmıştır. Ancak bugün, ilkokul 1, 2 ve 3’üncü sınıfa din kültürü ve ahlak bilgisi dersi konulması önerisi kabul edilmiştir. Daha önce, Otelcilik Ve Turizm Meslek Liselerinde verilen servis dersinin zorunlu olmaktan çıkarılması için Milli Eğitim Bakanlığı’na başvuran Eğitim Bir-Sen, konuyu Şura’da tekrar gündeme getirmeye çalışmaktadır. Yine Eğitim Bir-Sen, karma eğitim mecburiyetinin kaldırılmasına yönelik önerisini ‘ders çizelgeleri’ ana başlığı yerine, dikkat çekmeyen ‘okul güvenliği’ başlığı içine ‘kız ve erkek çocukların ayrı olmasının okul güvenliği bakımından daha doğru olacağı’ bahanesiyle ekleyecektir. Kuşkusuz yandaş sendika, Şura toplantılarına büyük bir delegasyon ağırlığıyla katılmaktadır. Bu sendikanın yöneticileri, karar önerilerinden önce, iktidara yaslanmış kimliğini dayatarak korku ve baskı yaratmaya çalışmaktadır. Aksini düşünen bir kısım delegasyon ise son derece sinik bir tutum takınarak kararların oylanması sırasında sessiz kalmayı tercih etmektedir. Eğitim-İş delegasyonu ise, söz hakkını hem pedagojik ilkeleri açığa çıkartan ifadelerde bulunarak kullanmakta, hem de sessizleşmiş delegasyona güven verecek bir dik duruş sergilemektedir. Gündem dışı önerilerde bulunup karar aldırmaya çalışan yandaş delegasyon, karşı çıkışlarımız sırasında sataşmalarını kaba şiddete vardırmakta, basına verdiğimiz demeçlere müdahale etmektedir. Eğitim-İş, bu Şura'nın aykırı ses çıkartan, bilimsel-parasız-çağdaş eğitimi savunan tek kurumudur. Her türlü söylemimizde karşımıza dikilen saldırgan tutumlara karşı ilkelerimizi savunmaya devam edeceğiz. Milli Eğitim Bakanlığı, Şura’nın güvenliğini sağlamalı, komisyonların sağlıklı bir şekilde çalışması için bir an önce önlem almalıdır. Aksi halde gereğini yerine getiremeyen Milli Eğitim Bakanı’nı istifaya davet ediyoruz.” (Haber Merkezi)