15 Nisan 2012 Pazar günü yapılacak olan CHP Kdz. Ereğli ilçe kongresi öncesinde 7 Nisan tarihine kadar 'ben adayım' diyen çıkmadı.

Kamuoyunda adaylığı konuşulan Harun Günönü'den sonra bu kez  de İlçe Başkanı Hayrettin Kartal da 'aday değilim' dedi.

 

Hayrettin Kartal, düzenlediği basın toplantısında, kongreye 1 hafta kala kala durumun netleşmediğini ve süren belirsizliğin ise can sıktığını dile getirdi.

 

Kartal isim vermeden ve açıkça ifade etmeden yönelttiği eleştirilerde  'Daha 1 ay öncesine kadar kongre süreci normal seyrinde giderken neden bu noktaya gelindi? . Birlik beraberlik içinde, bir şölen havasında bir kongre yapacağımızı düşünürken neden böyle oldu?' sözleriyle konuştu.

 

Kongre sürecinde delegelerin görüş ve düşüncelerini aldıklarını, açık ve şeffaf biçimde delege toplantılarını yaptıklarını ve partililerin kongreden beklentilerinin açık ve net olduğunu da söyleyen Kartal,  'Partimiz birlik- beraberlik içinde olsun. Parti içinde kısır sen ben çekişmeleri son bulsun. Kişilere endeksli değil, parti ideolojisine, programına endeksli, en başta Ereğli'de yeniden yerel iktidarı hedefleyen, hem örgütün hem yerel yönetimin birbirlerinin görev ve sorumluluk alanlarına müdahale etmeden, örgüt- yerel yönetim uyumunu sağlama amacına hizmet eden bir anlayışla çalışacak,  kendi içinde uyumlu, üretken, dinamik bir yönetim istiyor' dedi.

 

Kongre sürecinin bu şekilde olgunlaşırken, bu gelişmelerin dışında bir takım arayışlar olduğunu da izlediklerini ve bu konuda da var olan uyarılarını partililer ve ilçe kamuoyu ile paylaştıklarını kaydeden Hayrettin Kartal sözlerini şöyle sürdürdü:

 

'AKP 'nin Türkiye 'yi teslim aldığını, ülkeyi bölünmenin eşiğine getirdiğini, Amerikan ve Avrupa emperyalistlerinin kışkırtmaları doğrultusunda komşularımızla, savaşa sürüklediğini, böyle bir tehlike karşısında tüm CHP 'lilerin topyekun, omuz omuza, birlik içinde mücadeleye hazır olmalarını, böyle kritik bir durumda kişisel ihtiraslar uğruna, parti içi birlik bütünlüğü bozacak, partililerimizi birbirine düşürecek davranışlardan kaçınılması gerektiğini vurgulamıştık.

 

Bizim uyarılarımız gayet açıktı. Sağlıklı açık, demokratik bir şekilde olgunlaştırmaya çalıştığımız kongre sürecinin tıkanarak belirsizliğe sürüklenmesinde vebal bizim değildir.

 

CHP , Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde kurulmuş, başta kurtuluş savaşımız olmak üzere, özgürlük hareketlerinden, emek mücadelesinden ve evrensel dayanışmadan kaynağını alan sosyal demokrasinin, emeğin yüceliğini savunan, çağdaş. Demokratik bir sol partidir.

 

Daha önceleri sağ partiler içinde olmuş, yöneticilik yapmış ama ülkemizin içinde bulunduğu tehlikeli durumdan endişe duyan yurttaşlarımızın da aramızda olmasından, güçlerini CHP 'de toplamalarından daha doğal bir şey olamaz. Ancak partinin disiplinine ve ilkelerine da uymak örgütsel birliğin olmazsa olmazıdır.

 

Biz 13 aydır sürdürdüğümüz İlçe Başkanlığı döneminde parti içi dengeleri gözeten, partinin birlik ve bütünlüğünü korumaya çalışan bir anlayışla hareket ettik.

 

Kimsenin adamı olmadık. Kimsenin güdümüne girmedik. Yeri geldi kişisel ihtirasların karşısında durduk. Yeri geldi basın bürolarından adımızla yapılmak istenen açıklamalara karşı durduk. Kimseye de öteki gözüyle bakmadık.

 

Ancak son ortaya çıkan tabloda bizim parti içi dengeleri gözeten, herkese eşit, ilkeli duruşumuzun yeterince anlaşılmadığını gördük.

 

Parti içi kısır sen ben çekişmelerini ortadan kaldırıp, AKP 'ye karşı bir mücadele hattı oluşturulması düşüncemizin yeterince anlaşılamadığını gördük.

 

Böyle bir ortamda partiyi, başarıya taşıyacak düşünce ve projelerin hayata geçirilmesi, verimli bir parti çalışması yapmak mümkün değildir.

 

Bu konuda bizim gibi düşünen arkadaşlarımla yeni dönemde aktif bir yöneticilik görevi düşünmüyoruz.

 

CHP delegesinin özgür iradesinin bu olumsuz tabloyu ortadan kaldıracağına inanıyor. Saygılar sunuyorum.'

                                                                                                                     

Kartal'a 'bu olumsuz tablo nasıl olabilir?' sorusunu yönelttiğimizde şu yanıtı aldık:

 

'Ben gerektiği şekilde mesajımı verdim. Verdiğime inanıyorum açıklamamamda. Partinin birlik ve beraberlik içerisinde, yerel yönetimle de uyum içerisinde, ancak birbirlerinin görev alanlarına da müdahale etmeden böylesine bir olumlu tablodan söz ediyorum. Yani parti içi kısır çekişmelerden bir an önce kurtulunması gerekir. Yoksa AKP aldı başını gidiyor. Buna karşı hiç kimseyi ötekileştirmeden, kimseyi kırmadan dökmeden tüm partililerin omuz omuza birlikte mücadele etmesi gerekiyor. Önümüzde gerçekten çok mücadele süreci var, bu mücadele sürecinde tüm delegelerimizin insiyatif alması gerekiyor. Sadece delegelerimizin değil tüm partililerimizin.'

 

Kartal'a bazı partililer ve delegeler 'Bu açıklamayı neden bir hafta kala yaptınız?' diye soru yönelttiler.

 

Hayrettin Kartal, bu sorulara da açıkça yanıt vermeyerek bir ay öncesine kadar bir sıkıntı olmadığını vurguladı ve sürecin netleşmemesinde sorumluluklarını bulunmadığını ve gelişmelerin bu noktaya sürüklediğini dile getirdi.

 

Kartal'a 'tehdit mi var?' sorusu da yöneltildi.

 

'Tehditlere pabuç bırakmam' yanıtını veren Kartal, 'peki kabahat/kabahatlar kimin? Açıkça söyleyin' sorusuna da kişilerle hiçbir sıkıntısı ve küskünlüğü bulunmadığını, kabahatin anlayışta olduğunu belirtti.