Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş, oto galericilerinin Zonguldak'tan Kozlu'ya taşınması konusundaki tartışmalara açıklık getirdi.Önerilere açık olduklarını, ancak kimseye söz vermediklerini belirten Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş, beldenin çıkarlarını düşünürken "Kasabanın Şerifi" denilmesine de aldırmayacağını söyledi.
Bektaş, oto galerilerine açılması istenen alan konusunda şöyle konuştu:

"TEHDİT MANTIĞINA KARŞIYIM"
"Galericiler Kooperatifi Başkanı Mustafa Özcan arkadaşımız, bana sadece telefon açıp 'bize yer gösterebilir misiniz?' diye sordu. Kozlu'nun 100 milyon dolar yatırım yapmayı düşündüğümüz sahilinin oto galeri olmasını kim ister? Kozlu'ya gelmek isteyen gelir. 'Bana yer vermezseniz, Kozlu'ya giderim' diye Zonguldak Belediyesi'ni tehdit etmek doğru değil. Bu lafın altında şu yatıyor. 'Aslında biz Zonguldak Belediyesi'nde kalmak istiyoruz, ama yer göstermezseniz Kozlu'ya gideriz'. 'Zonguldak kabul etmezse, Kozlu'ya gideriz' düşüncesini kabul etmiyorum. Kozlu, Zonguldak'ın gelişmeye müsait bölgelerinden biri. Bunlar telefonla konuşulacak şeyler değil. Oturup tartışmamız lazım. İsterlerse onlara güzel yer bulurum. Ama 'Zonguldak yer vermezse, Kozlu'ya gideriz' mantığını asla kabul etmem. Bizimle gelip konuşması lazım, ona göre biz de gerekeni yaparız."

"DAHA DİLEKÇE BİLE YOK"
"Şu ana kadar sadece telefonla görüştük, ortada dilekçe falan yok. Ben il dışında olduğum için imardan sorumlu Hasibe Özgümüş, sadece Zonguldak Belediyesi ile görüştü. Keleşsan'ın yanı kesinlikle olmaz. Çünkü oraya Gümrük binası yapılacak. Oralara oto galerisi yapmaya onların gücü yetmez. Kesinlikle, 'şurası ya da burası olacak' diye görüşülmedi. Asla yer gösterme gibi bir talep yok. Ayrıca dediği yerleri vermem mümkün değil. Oraları benden isteyen en az 20 tane resmi kurum oldu. Şu an oralar para ile paha biçilemeyen yerler. Kozlu birilerine aba altında sopa gösterilecek bir yer değil. Kozlu'da yer belirlenmeden önce bizimle konuşulması lazım. Ben öyle çiğ bir insan değilim. Ağzımdan ne çıktığını da iyi bilirim. Mustafa Özcan bunu belki sehven söyledi. Benim kimseye verilecek diyet borcum yok. Bana 'Kasabanın Şerifi' diyeceklerse de desinler. Kasabanın şerifi olmak, kötü bir şeyse, onlar düşünsün. Ben bunu Kozlu'nun hakkını savunmak olarak değerlendiriyorum. Bu da kötü bir şey mi?"