KESK 25 Kasım'da üretimden gelen gücün kullanılarak yapılan uyarı greviyle ilgili sendika üyelerine savunma örneği hazırlayarak dayanışma kültürünü ortaya koydu.
AKP siyasal iktidarını grevli toplu sözleşme hakkı talebiyle uyaran kamu çalışanları 25 Kasım 2009 tarihinde yapılan uyarı grevine katılan emekçilerle ilgili sendika üyesi olanlar ve olmayanlar olmak üzere iki savunma örneği hazırlandı. KESK tarafından savunma örnekleriyle ilgili olarak yazılı bir açıklama yapan Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi İsmet Akyol, sendika üyeleri için hazırlanan metinde "Üyesi olduğum Konfederasyonun aldığı kararı benimseyerek, anayasal haklarım doğrultusunda demokratik tepkilerimi göstermek amacıyla söz konusu etkinliğe, sendika üyesi olarak katıldım" denildiğini belirtti.
EYLEM YASALDIR
Akyol, iş bırakan kamu emekçilerine hiçbir ceza verilemeyeceğini belirtilerek şöyle dedi:
"Bu konuda AHİM'in kararları vardır. Danıştay 12. Dairesinin 25.03.2005 gün ve E.2005/1523, K.2005/985 sayılı kararı ile iş bırakma etkinliği bir disiplin suçu olarak görülmemiştir. Danıştay 11. ve 12. Dairelerinin çeşitli tarihlerde vermiş olduğu birçok olumlu kararlar vardır. Yine, KESK'in aldığı karar gereği 11.12.2003 yılında yapılan iş bırakma eylemi nedeniyle verilen aylıktan kesme cezasını iptal eden ve iş bırakma eylemini sendikal faaliyet olarak kabul eden Zonguldak İdare Mahkemesi'nin kararında; 'Davacının üyesi bulunduğu sendikanın yetkili kurullarınca alınan karara uyarak kamu görevlileri ile ilgili yapılan yasal çalışmalardan kaynaklanan sıkıntıları kamuoyuna anlatarak desteğin sağlanması amacıyla bir gün göreve gitmediği anlaşılmış olup, davacının sendikal faaliyet kapsamında bir gün süreyle göreve gelmemesi fiilinin mazeret olarak kabulünün gerektiği, dolayısıyla 657 sayılı Yasanın 125/C-b maddesinde öngörülen "özürsüz" olarak bir gün göreve gelmemek fiilinin sübuta ermediği sonucuna varılmaktadır. Nitekim, konuyla ilgili Danıştay içtihatları da bu yöndedir.' denilmektedir.
Mahkeme kararlarına rağmen ceza verenler TCK'nın 118 ve 119 uncu maddelerine göre suç işlemiş olacaktır. Ceza verilmesi durumunda mahkemelere başvurulup, davalar kazandığında devletin maddi anlamda çok ciddi kayıpları olacaktır. Böyle bir durumda devlet, ceza verenler tarafından zarara uğratılmış olacaktır.
Kamu emekçileri, sendikaların yetkili kurullarınca alınan karara uyarak mali, sosyal, mesleki hak ve çıkarlarının korunması için 25 Kasım 2009 tarihinde demokratik ve sendikal haklarını kullanmışlardır. Bu nedenle, 25 Kasım iş bırakma eylemi yasaldır ve hiçbir şekilde ceza verilemez."
