Çaycuma?da, geçen yıl eşinin ailesinden altı kişiyi öldüren damat Şafak K., hakim karşısına çıktı. Olayı soğukkanlılıkla anlatan Şafak K.'nın mahkeme başkanının, 'Nerede askerlik yaptın' sorusuna ayağa fırlayıp 'Hakkari, Çukurca Komutanım' demesi salondakileri şaşırttı.

 

Zonguldak Adliyesi'ndeki Birinci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, 6 kişiyi öldürmek suçundan sanık Şafak K. ile ağabeyi İsmail K. ve tutuksuz yargılanan baba İsmail K. dinlendi. 

 

Mahkeme heyeti, eşinin de aralarında bulunduğu iki baldızı, kayınpederi, kayınvalidesi ve kayınbiraderini öldüren sanık Şafak K.'yı dinledi.

 

Güneydoğu'da askerlik yapan Şafak K., eşi Ayşe K. ile severek evlendiklerini belirterek "Ayşe ile birbirimizi sevmiştik. İkimiz de evlenmek istedik ama Ayşe'nin ailesi izin vermedi, bu sürede evlendik. Aradan bir süre geçti ve eşim hamile kaldı. Nisan aylarında kayınpederim Hüseyin K.'nın evine gittik, burada eşim doğum sancısı çekti. Hastaneye kaldırdık, eşimin yengesi onunla kaldı ben ise eve döndüm. Eşim doğum yaptıktan sonra çocuğumu kayınpederimin evine götürdü. Orada kalıyordu. Ben de kendi evimize uzak olduğu için çocuğumu sevmeye gidiyordum" dedi. 

 

Eşi Ayşe K.'nın kendi evine gitmek istemesi üzerine kayınpederi ile görüştüğünü anlatan Şafak K., şunları söyledi:

 

"Kayınpederim bir süre onlarda kalması gerektiğini söyledi. Başka çaremiz yoktu, sık sık çocuğumu görmeye gidiyordum. Ancak bir keresinde eşime cep telefonuyla mesaj gönderdim. Kayınpederim ise bu mesajı görmüş, okumuş. Beni arayıp ağır hakaretler ve küfür ederek bir daha eve gelmeyeceğimi söyledi."

 

ÇOCUĞUMU GİZLİCE GÖRMEYE GİTTİM 

Eşinin babası evde olmadığı sürece çocuğunu görmeye gidemediğini anlatan Şafak K., eşiyle telefon irtibatı kurarak çocuğunu görmeye gittiğini söyledi. Kayınpederinin evine gizlice çocuğunu görmeye gittiğini anlatan Şafak K., sözlerine şöyle devam etti:

 

"Kayınpederim evden gidince, eşim müsait olduğu zaman eşimle dışarıda konuştuğum gibi çocuğumu da dışarıda sevdim. Ancak kayınvalidem dışarıda buluşmaların yanlış anlaşılacağını söyleyip eve girmemi söyledi. Baldızım Zülfiye K. ise bizi önleyerek içeri giremeyeceğimi söyledi. Amcam İbrahim K. ve köy azası Talat C., eşimin evine gidip konuşarak anlaşacaktı. Ama kayınpederim eve sarhoş geldiği için olayı açmadan geri dönmek zorunda kaldılar. Bana da 'bu adamla konuşulmaz' dediler. Bu sırada eşim Ayşe K., baldızım Zülfiye aralarında münakaşa oldu, eşim çocuğumla birlikte babasının evinden ayrılıp yanıma geldi."

İki ay boyunca eşiyle herhangi bir sorun olmadan beraber yaşadıklarını anlatan Şafak K., sözlerini şöyle sürdürdü: "Aramızda bir takım olaylar oldu. Eşimi babasının evine göndermediğim için eşim de üst kata kendi babamın yanına çıkmamı istemedi. Evimizi sel basmıştı. Kum ve çimento siparişi vermiştik. Bu nedenle üst kata çıktım ama içeri girmedim. Babama eşyaların gelip gelmediğini sormuştum. Aşağı indiğimde eşim üst kata çıktığım için bana kızdı. Bana, 'Neden üst kata çıktın. Ben sana çıkmayacaksın demedim mi?' dedi"

KAHVALTI HAZIRLAMADI

Aralarında yaşanan tartışma nedeniyle kendisinin yatakta eşinin ise salonda yattığını söyleyen Şafak K., şunları söyledi: "Eşim bana kahvaltı hazırlamayacağını söyledi. Bende kolundan tutup yataktan kaldırdım, doğruca mutfağa soktum. Bana hakaret edince sinirlenip tokat vurdum. Hazırlanıp babasının evine gideceğini söyleyince 'otur aşağı' dedim. Evde durmadım, kahveye gittim. O sırada köy azası yanıma gelip eşimin jandarmaya haber verdiğini söyledi. Buna iyice sinirlenip eve gittim. Eşim hâla eşyalarını toplamaya çalışıyordu. Bende üst kata çıkıp bana ait av tüfeğimi aldım. Amacım öldürmek veya yaralamak değildi. Mutfağa yönelik eşimin üç metre uzağında bir yere ateş ettim. Eşimde babasının evine yeniden gitti." 

 

OLAY GÜNÜ 

Jandarmanın kendi av tüfeğine olay nedeniyle el koyduğunu ifade eden Şafak K., bu nedenle babasının evine gidip beşli otomatik atar av tüfeğini, içinde domuz kurşunu bulunan fişekliği ve içinde 3 kurşun bulunan tabancasını alıp mantar toplamaya gittiğini söyledi. Ormanda kayınpederinin aracı ile karşılaştığını anlatan Şafak K. olay gününü şöyle anlattı:

 

"Kayınpederim de virajı dönerken beni gördü. Onlar da orman tarafında madenleri olduğu için çalışmaya gitmişlerdi. Virajı dönerken iki el tabanca sesi duydum. Hemen tüfeğimi çıkarttım ve arabaya doğru ateş ettim. Araba zaten durmuştu, seri halde mermileri boşalttım. Kayınpederim bu sırada arabadan dışarı çıktı ve bir müddet sonra araca bindi. Aracı sürmeye kalktı bu kez yeniden doldurduğum tüfekle ateş ettim. Araba geri geri çıkmaz bir yola saptırmıştı. Yeniden araba başına gittiğimde dördünün de öldüğünü gördüm. O sırada aracın koltuğundaki kayınpederime ait silahını aldım. Yolda yürümeye başladım."

 

Yaklaşık üç kilometre yürüdükten sonra ağabeyini telefonla aradığını  anlatan Şafak K., şunları söyledi:

 

"Telefonda ağabeyim babama ait tüfeği alıp almadığımı sordu. Ben de 'evet' deyip gerginlikle telefonu kapattım. Motoruyla ağabeyim beni almaya geldi. Ona baldızlarımı, kayınvalidemi ve kayınpederimi vurduğumu söyleyip, 'Kendi kendimi yaktım' dedim. Ağlıyordum. Ağabeyim bana kızıp elimdeki tüfeği ve fişekliği aldı. Köye vardığımızda ablamın evinin önünde inip vedalaşmaya gittim. Aile fertlerim üzerime gelince kayınpederime ait arabadan aldığım silahı başıma diktim. Geri çekilmelerini söyleyip son bir kez çocuğumu görüp teslim olacağımı söyledim. Bu sırada jandarmaya haber verildi. Ben de doğruca eşimin oturduğu kayınpederimin evine geldim. Eşim benimle görüşmeyerek çocuğumla görüştürmedi. Bu sırada kayınbiraderim Ali K. da önce salonda bulunan çocuğumu odaya getirdi sonra da av tüfeğini alarak mermi dolduruyordu. Ben de camı kırıp içeriden kapıyı açtım.  Eşim Ayşe K. ve kayınbiraderim Ali K. Salondaydı ikisine de ateş edip yere düşürdüm. Odadan çocuğumu çıkmamı istemedi. Evi alıp yürüyerek eve doğru giderken ağabeyim beni karşıladı. Arabaya bindirip çocuğumu elimden aldı. Daha sonra jandarma geldi. Teslim oldum." 

 

HAYATIMI KARARTTI

Mahkemeye olay sonrası yaşanılanları anlatan tutuklu bulunan ağabey İsmail K. ise kardeşinin, kendisinin de hayatını kararttığını söyledi. Kardeşinin eylemine yardımcı olmadığını söyleyen İsmail K., suçlamaları kabul etmedi. İsmail K., olaylarla ilgisi olmadığını belirterek şunları söyledi:

"Kesin olarak sanığın eylemine iştirak etmedim. Yardımcı olmadım ve suçlamaları kabul etmiyorum. Kardeşim Şafak K., bu olayı gerçekleştirmeseydi. Nişanlıydım, olaydan bir ay sonra evlenecektim. Benim bütün hayatımı kararttı. Ayrıca beni hiçbir zaman ağabey olarak görmedi."

 

Baba İsmail K. da hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek herhangi bir yardımcılığının söz konusu olmadığını ifade etti. Ailesinin tüm fertlerinin öldürülmesinin ardından geri bir tek kendisi sağ kalan Ali K. da olayı duyunca şok yaşadığını söyleyerek, kendisinin de olay günü köyde olmadığı için kurtulduğunu söyledi.

 

Öldürülen Hüseyin K.'nın kardeşi Bekir K. ise "Kardeşim, yeğenimin kendi evinde kalması yönünde zorlama yapmamıştı. Aksine Şafak K., eşi olan yeğenim Ayşe K.'yı sürekli aşağılamış ve dövmüş. Bu nedenle aralarında şiddetli geçimsizlik meydana gelmiştir. Kardeşim Hüseyin'i dikkatli olması yönünde uyardım. Kardeşim bana 'Isıracak köpek dişini göstermez' diyerek önemsememişti. Kardeşimin davetlerine rağmen gelip oturup bir kere olsun görüşmediler. Tüm sanıklardan şikayetçiyim. Cezalandırılmalarını istiyorum" dedi. 

 

SÖZLERİ ŞAŞIRTTI

Olayla ilgili dört tanık dinlendi. Güneydoğu'da jandarma olarak görev yapan Şafak K.'nın gerçekleştirdiği eylemin vehameti açısından cezai sorumluluğunun tespiti açısından Adli Tıp'tan rapor alınması talep edildi. Mahkeme başkanı, Şafak K.'ya nerede askerlik yaptığını sorunca ayağa fırlayan Şafak K., "Hakkari Çukurca komutanım" dedi. Şafak K.'nın davranışı salondakileri şaşırttı.  

 

MAHKEMENİN KARARI 

Davada mahkeme heyeti şu kararları aldı: "Tutuklu sanık Şafak K.'nın suçun niteliği, kanıt durumu, tutuklu kaldığı süre, kaçma kuşkusunun bulunuşu göz önünde tutulup tutukluluk halinin sürdürülmesine karar verildi. Talebin savunmaya yönelik olması ve suçun niteliği dikkate alınarak, sanık Şafak K.'nın iddianamede işlediği ileri sürülen eşi Ayşe K., eşinin babası Hüseyin K. ve annesi Havva K., baldızları İlknur ve Zülfiye K. ile eşinin kardeşi Aydın K.'yı öldürme suçuyla ilgili daha önce herhangi bir şekilde tedavi görmediği de belirtilmek suretiyle Şafak K.'nın yapılacak olan muayenesinde, olay tarihinde ve halen cezai sorumluluğunu ortadan kaldıracak nitelikli akli ve ruhi yönden rahatsızlığının bulunup bulunmadığı, cezai sorumluluğu yönünden ve gözlem altına alınmasını gerektirecek bir rahatsızlığının bulunup bulunmadığı yönünde rapor düzenlenmesine karar verildi.

 

AĞABEYİN TAHLİYESİNE KARAR VERİLDİ  

Tutuklu sanık İsmail K.'nın üstüne atılı bulunan suçun niteliği ağır cezalık nitelikte ve tutuklamayı getirir nitelikteyse de mevcut kanıt durumu ve   dosya kapsamından sanığın tutukluluk haline devamına dair karar verilmesi ileride mağduriyetine neden olabileceği kanaatine varılarak bihakkın tahliyesine karar verildi." 

Mahkeme, davanın 3 Mart 2010 gününe bırakılmasına oy birliği ile karar verdi.