Zonguldak'ta yaşayan bir kişinin hayatı, 1998 yılında İstanbul'da geçirdiği kaza sonrası karardı. Kazadan sonra önce dolandırılan genç aynı yıl içerisinde iflas etti. Ardından evi yanan genci eşi de terk etti. Borçları nedeniyle evine haciz gelen M.Y., bel fıtığı hastalığının da ortaya çıkmasıyla çalışacak iş de bulamıyor.
Zonguldak'ta yaşayan M.Y., 1998 yılında İstanbul'da minibüs çarpması sonucu ağır yaralandı. Kafasının 15 bölgesi patlayan M.Y., aylar süren yaşam savaşını kazanarak yeniden hayata tutundu. Minibüs sürücüsü tarafından tüm hastane masrafları karşılanan M.Y., kendi tekstil atölyesini işletirken pazarcılara mal vermeye başladı. İki pazarcı tarafından karşılıksız çek verilen M.Y. iflas etti. Makinelerini, malzemelerini ve aracını satarak yaklaşık 30 bin TL'lik borcun 25 bin TL'sini ödedi. Kalan 5 bin TL'sini kredi kartlarından geçen M.Y., kredi kartı borçlarını kapatmaya çalıştı. Kredi borçlarını kapatamayan ve memleketi Ordu'ya dönen M.Y.'nin 2008 yılının başlarında hastalanan çocuğunu tedavi ettirmeye gittiğinde elektrik kontağından çıkan yangın sonucu evi kül oldu. Ekonomik sorunlar nedeniyle zaman zaman tartıştığı eşi, evi terk etti. Evsiz kalınca çocuğunu da alan eşinin annesinin evine gittiğini ve yaklaşık 1.5 yıldır ayrı kaldıklarını belirten M.Y., 2008 yılının sonunda artan rahatsızlığı sonucu bel fıtığı teşhisi konuldu. Birçok ilde iş aradığını ve ağır işlerde çalışamaması nedeniyle iş bulamadığını anlatan M.Y., faizi ile birlikte 10 bin TL'ye ulaşan kredi kartı nedeniyle de haciz geleceğini ifade etti. Yardım çağrısında bulunan M.Y., şöyle konuştu: "Milletvekillerinden valilik ve kaymakamlıklara kadar yardım edilmesi için müracaat etmediğim, kuruluş ve dernek kalmadı. Ailemden kimse yardım etmiyor. Psikolojim bozuldu. 'Kazadan kurtulmasam daha iyi mi olurdu' diye düşünmeye başladım. Ölmeyi bile düşünür oldum. En son umudum daha önce kısa süreli çalıştığım Zonguldak'a geri göndüm. İş arıyorum. Burada bir arkadaşın evinde kalıyordum. Şimdi onun da hastası olması nedeniyle kalacak yerim kalmadı. Bırakın kalacak yeri yiyecek ekmek bulamıyorum. Hayırsever kurum, kuruluş ve işadamlarının uzatacağı yardım elini bekliyorum. En azından kredi kartı borcum ödensin, çalışabileceğim iş bulunsun bana yeter."