Demirtaş: Darbe girişimi esnasında, vatani görevini yaparken üstlerinin emrini yapmak zorunda kalan er ve erbaşlara karşı işlenen suçlar da hukuk içinde soruşturulmalıdır. Bu erlere karşı suç işleyenler de cezasız bırakılmamalıdır.

                     

15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili görüşlerini TBMM Genel Kurulu’nda açıklayan CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş meclisin darbeciler tarafından saldırıya uğrayıp bombalandığını ve bu girişimin demokrasi tarihinin kara günlerinden  biri olarak geçtiğini belirtti.

Bu darbe girişiminin; iktidarı, tüm muhalefeti, basını, sivil toplum örgütleri ve sokaktaki vatandaşlar ile tüm milletinin birlikte önlediğini kaydeden Demirtaş sözlerine şöyle devam etti:

“Ülkemiz uçurumun kenarından dönmüştür. Darbeciler başarısız olmuş, kazanan demokrasi olmuştur. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de söylediği gibi, egemenlik kayıtsız şartsız milletin olmuştur.

Darbe girişiminde bulunanların yargılanması ve en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini ifade eden Demirtaş, “Darbe girişimiyle ilgili soruşturmalar yapılırken evrensel hukuk ilkeleri ve hukukun temel ilkeleri çiğnenmemelidir, adil ve tarafsız bir yargılama yapılmalıdır; sap ile saman karıştırılmamalı, kurunun yanında yaş da yanmamalıdır, hukuk içinde kalınmalıdır. Unutmayalım, adil ve tarafsız bir yargı ve evrensel hukukun uygulanması demokrasinin olmazsa olmazıdır. Hukuk bir gün hepimize gerekebilir. Darbe girişimi esnasında, vatani görevini yaparken üstlerinin emrini yapmak zorunda kalan er ve erbaşlara karşı işlenen suçlar da hukuk içinde soruşturulmalıdır. Bu erlere karşı suç işleyenler de cezasız bırakılmamalıdır. Darbe girişiminde bulunanlar nasıl cezalandırılacaksa bu kişiler de cezalandırılmalıdır.

Türkiye’nin menfaatleri için, toplumdaki kutuplaşmanın, ayrımcılığın bir kenara bırakılarak toplumsal uzlaşma için barışın ve huzurun sağlandığı bir döneme gireriz. Bu noktada da en önemli görev iktidar partisine düşmektedir. Artık iktidar partisi “Ben yaptım oldu, benim dediğim en doğrusudur.” dememelidir arkadaşlar. Artık, toplumun değişik kesimlerinin de sesini dinlemeli ve uyarılarını dikkate almalıdır. Kararları alırken uzlaşmayla almalı, kanunları çıkarırken uzlaşmayla çıkarmalıdır.”

Demirtaş konuşmasının devamında, 3  milyonu kayıtsız 6 milyon işsiz  olduğunu ve atanamayan 350 bin öğretmenden 150 bininin sözleşmeli çalıştığını da belirterek sözlerini şöyle tamamladı:

“Yani 1 milyon civarında üniversiteli işsizimiz, nitelikli işsizimiz vardır. Şimdi, bu insanlarımız işsiz dururken, bu insanlarımız ülke ekonomisine katkı sunmak istedikleri hâlde katkı sunamazken biz dışarıdan ithal olarak mühendis, mimar, doktor, öğretmen getirelim diyoruz. Bu olmaz arkadaşlar. Bizim mühendisimiz, bizim mimarımız, bizim öğretmenimiz, bizim insanımız işsizken dışarıdan yabancı mühendis, mimar, öğretmen ithal etmek yanlıştır. Bizim ülkemizde bu kadar çok işsiz varken bu kanunla Türkiye’de çalışmak için müracaat eden yabancılara verilecek olan turkuaz kartla bu yabancıların Türkiye’de çalışması kolaylaşacaktır, Türkiye’ye yerleşmesi kolaylaşacaktır ve hızlanacaktır. Bu şekilde de bu kanun tasarısının yasalaşmasıyla dışarıdan ülkemize yapılan göçün teşvik edilmesi gibi bir durum ortaya çıkmaktadır.”