Kdz. Ereğli Kent Konseyi ve Ereğli Belediyesi İşbirliğiyle  Sorumluluklar ve Haklar Çerçevesinde Toplum, Aile ve Engelli Birey konulu panel düzenlendi.

Kdz. Ereğli Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen panele Kdz. Ereğli Kaymakamı İbrahim Çay'ın eşi Nazmiye Çay, CHP Ereğli İlçe Başkanı Hayrettin Kartal, bazı belediye ve il genel meclisi üyeleri ve çok sayıda dinleyici katıldı. 
Panelde konuşan Kent Konseyi Başkanı Nalan Köseoğlu Selvi, toplantının temel amacının başta aile ve toplum olmak üzere sosyal sorumluluk oluşturmak olduğunu belirterek,  Gerek uluslararası çalışma ve girişimler, gerekse ortak eğitim programlarıyla dünya üzerindeki tüm toplumlarda bu sorumluluk bilincini geliştirmek temel amaçlar arasında yer almaktadır. Günümüz dünyasının özürlülük yolunda geldiği çizgi anlamlıdır ama ancak yeterli değildir. Özürlülük hala 'derdi olan bilir' bağlamından koparılamamıştır. Çok azımızın özürlü bir arkadaşı olmuştur, ya da çok azımız özürlülerle iletişim kurabilir. Kimilerine göre ise özürlülük hala toplumun lüks konularındandır dedi.
Tüm toplum kesimlerinin aynı düzeyde toplumsal sorumluluk taşımasının beklenmemesi gerektiğini kaydeden Selvi, Ancak bugün, özürlülerin oranının dikkate değer büyüklükte olup olmadığı, ya da farklı istatistiksel verilerle sorunların büyüklüğünün ortaya konulmasıyla çözülebilecek bir sorun da değildir özürlülük. Özürlülüğün sorunları, ancak toplumsallaştırıldığı, paylaşıldığı, sosyal sorumluluğun geliştirildiği düzeyde çözümlenebilir.Ereğli Kent Konseyi olarak,  özellikle toplumsal yaşam biçiminde aile müessesesini ilgilendiren bu temel sorumluluklar konusunda ortak bir bilinç yaratmayı arzu ettik. Bunu yaparken de içinde yaşadığımız toplumda, çeşitli nedenlerden dolayı ortak yaşam alanlarında çeşitli sıkıntı ve zorluklar karşısında kalan engelli bireylerimiz ile ilgili sorumluluklarımızın altını çizmek istedik diye konuştu.
Panele konuşmacı olarak katılanlardan Özel Eğitim Uzmanı Nimet Baran  da yaptığı konuşmada engelliler anlamında neler yapılabileceğini konuşmak ve anlamak açısından bu söyleşinin anlamlı olduğunu söyledi.
Türkiye de yüzde 10 olarak bilinen engelli sayısının yüzde 15'lere çıktığını ifade eden Baran,Engellilik oranları konusunda son yıllarda yapılan çalışmalara baktığımız zaman, daha evvel yüzde 10 olarak bilinen engellilik oranının yükseldiği ve yüzde 15'e dayandığını görüyoruz. Bunun değişik nedenleri var ama önemli olan bu artışın önüne geçen somut uygulamaları hayata geçirmektir diye düşünüyorum. Ülkemizdeki oran maalesef standartların biraz daha üzerinde seyrediyor: Gelişmiş ülkeler dışında kalan ülkelerde engelli oranı biraz daha yukarıda kalıyor. Bizim ülkemizde de durum böyle. Bana kalırsa, oranların ötesine geçip toplumsal ve bireysel olarak neleri farklılaştırabileceğimiz konusunda uygulamaya daha fazla yönelmemiz gerektiğini hissediyorum. Bunun için de öncelikli olarak farkındalık yaratmanın toplumda etkin sonuçlar doğurabileceği kanaatindeyim. Bu farkındalık ile oluşan birliktelik daha farklı ve daha ağır mekanizmaları harekete geçirebilecektir. Bizler de toplumda yaşayan insanlar olarak toplumsal sorunlardan sorumluyuz. Birlikte hareket ettiğimiz müddetçe bunun üzerinden gelebileceğimize inanıyorum. Engellilerin de toplumdaki diğer bireyler gibi pek çok hakları ve özgürlüklere sahip olduklarını düşünüyorum. Netice itibarıyla onlar toplumun bir parçası ve bu toplumun içinde bir arada yaşamak gibi bir gayemiz olması gerekir dedi.
Panele konuşmacı olarak katılan da, Ahmet Hasan Eroğlu, Hicran Temiz, Uğuralp Dikici ve Rıdvan Türkekul da Engelliler sorununun farklı boyutları konusunda dinleyicilere bilgi verdi.