Kdz. Ereğli’ye 57 yıl önce getirilerek kent merkezi ile Kandilli arasında yolcu ve yük taşımacılığı yapan buharlı lokomotif parçalanarak MKE’nin Ankara’daki hurdalığına taşındı.

 

Kestaneci Köylü Uzun Mehmet’in Köseağzı’nda bulduğu siyah taş parçalarının karaelmas olduğunun keşfedilmesiyle var olan bölgede, tarihsel kimliği olan bir lokomotifin yok edilmesine seyirci kalınmasının acısı yüreklere çöktü.

 

 

8 Kasım 1829’da Karadeniz Ereğli’nin Kestaneci Köyü’nden Bahriye eri olarak terhis olan Uzun Mehmet’in Köseağzı’ndaki değirmene un öğütmek için gittiğinde, değirmeni döndüren Neyrendere yatağında bulduğu siyah taş parçalarını, değirmendeki ocağa atınca tutuştuğunu görmesiyle keşfedilen karaelmas  taşkömürü küçük bir yerleşim birimi olan Zonguldak’a hayat verdi. Zonguldak taşkömürü işletmeciliği ile Ulusal Kurtuluş Savaşı’ndan sonra ilk ilk olan kent oldu. Zonguldak; ayrıca Bartın ve Karabük illerini yarattı. Zonguldak; Türkiye’nin Almanyası olup göç aldı, ülke ekonomisine katma değer yarattı.

Taşkümürü ile var olan Zonguldak’ta, kömür işletmeciliği “Mahdut Mesuliyetli Ereğli Kömürleri İşletmesi” adıyla yapılırken, daha sonra “Türkiye” adını alıp Türkiye Taşkömürleri Kurumu oldu.

 

Zonguldak demek kömür demek. Zonguldak demek emek demek. Zonguldak demek madenci demek. Zonguldak demek grizu demek. Zonguldak demek ölüm demek.

 

Zonguldak ve çevresine yaşam veren maden kömürü ve maden kömürü işletmeciliğinin sembollerinden biri olan demiryolları da bölgeyle o kadar çok özdeleşmiştir ki, demiryolları işletmeciliği de madencilik gibi algılanır ve görülür. Öyle ya, karada demiryollarından taşınmıştır kömür. Lokomotiflerin çektiği vagonlarla kömürler limanlara götürülmüş ve gemileri yüklenirken, iç kesimlerde de her noktaya demiryolları ağı götürmüştür maden kömürünü.

 

Demiryolları ağı konusunda 1950’lere kadar devam eden atağın sonraki yıllarda kesintiye uğrayıp karayolu taşımacılığına önem verilmesinin bedelini ulusça ödüyoruz. 1950’den önce planlanan ve 1953 yılında da yapımı tamamlanarak hizmete giren Ereğli-Kandilli arasındaki demiryolunun, doğu da Kozlu’ya, batı da ise Adapazarı’nın Arifiye’sine bağlanması için projeler hazırlanırken, 2010 yılına gelindiğinde o projeler gerçekleşmediği gibi Ereğli-Kandilli arasındaki demiryolu da sökülmeye başlandı.

 

DDY’nin Kdz. Ereğli kent merkezi Kırmacı Mahallesi üzerindeki ana merkezinde bulunan 80 yıllık tarihi buharlı lokomotifte ray söküm işleri kapsamında göz göre göre oksijen kaynağı ile paramparça edilerek vinçlerle kamyonlara doldurulup Ankara’ya MKE’ye gönderildi.

Kömürü bulan Uzun Mehmet’in memleketi Kdz. Ereğli’de bu tarihi lokomotife sahip çıkılmayarak kesilip parçalanmasında seyirci kalınmasının yürek burkan görüntülerini

 

Gazeteniz Önder’in parçalanma anlarını fotoğraflayarak gündeme taşıdığı olay, Kdz. Ereğli’nin toplumsal konulardaki dayanışma kültüründen nasıl uzaklaştığının da bir örneği olarak tarihin sayfalarına bırakıldı.

Kdz. Ereğli’nin gelişim sağladığı tarih, buharlı lokomotifin parçalanması sırasında oksijen kaynağının erittiği metal parçaları toprağa düşerken, o malum sessizliği yırtan ise toplumsal barışın hızla yok olduğu gerçeğiydi.

 

DDY’nin buharlı lokomotifi yok şimdi Kırmacı yolunda. Kestiler, doğradılar ve götürdüler tarihimizden bir parçayı.

 

Ve hep birlikte izledik bu senaryonun son sahnelerinden birini…

 

Lokomotifin kesilerek yok edileceği gün olayı gündeme haber olarak taşımıştık.

1 günde kesilerek vinçlerle kamyona yüklenip götürülen 80 yıllık buharlı lokomotiften şimdi geride, lokomotifin kömür deposu kaldı sadece.

Lokomotifin buhar kazanının üst bölümü de kesilip bir kenara atılmış. Çok yakın bir zamanda Ankara'dan gelip hurda demirleri MKE'ye taşıyacak olan kamyonlar da bu parçaları alıp götürecekler.

Kırmacı Mahallesi'ndeki eski istasyon merkezi şu anda tamamen boşaltıldı ve yıkılacağı günü bekliyor.