CHP’nin eski il Başkanlarından Şerafettin Turpçu da  yeni oluşumun heyecanına dikkat çekti.

 

 

TURPÇU’NUN ÖNERİLERİ:

 

1.Parti üyelerini eğitecek partinin programını ve partinin iktidar olunca yapacaklarını öğretecek eğitecek bir parti okulu mutlaka hayata geçirilmelidir.

2.Üyelik sistemi baştan aşağıya ele alınmalı, parti içi eğitim ve aidat zorunlu hale getirilmeli.

3.Bugüne kadar yapılan İl ve İlçe Başkanlarını partideki hakimiyetlerini sağlamak,

delege kazanmak için yığma yada naylon üyelikler ayıklanmalı, partililer arasındaki parti içi demokrasi mutlak surette sağlanmalıdır.Aslında bu çalışmalar 2000 yılında o zamanki Genel başkan  Sayın Altan Öymen döneminde yapılmıştı.O çalışma geliştirilerek bugün hemen hayata geçirilmelidir.

4.Blok liste gibi parti içi muhalefete hiç izin vermeyen yöntemler terk edilmeli kongrelerde demokratik olan  çarşaf liste uygulamasına geçilmelidir.

5.İlçe Başkanlığı,  İl Başkanlığı ve Genel başkanlık süreleri sınırlandırılmalı, seçimlerde başarısız olanlar bu süreleri de beklemeden görevlerinden ayrılmalıdırlar.

 

 

CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu rüzgarı esiyor. Partiyi abluka altına alıp sürekli kontrol altında tutarak büyümesine engel olan zihniyet merkezine yapılan operasyon, toplum da yeniden umut ışıkları yaktı. CHP’deki bu değişim ile ilgili olarak yazılı bir açıklama yapan partinin eski il başkanlarından Şerafettin Turpçu “Akp’nin hükümette  8 yılını tamamladığı bugünlerde kendi iktidarını sağlamlaştırmak için her türlü baskıyı artırdığı anayasayı değiştirip kendi hukukunu yarattığı bir dönemden geçiyoruz. Daha önce hiçbirimizin olmasına ihtimal vermediğimiz olaylar gerçekleşiyor, konuşanın hak arayanın hükümeti eleştirenin sorgusuz sualsiz işinden atıldığı hapislere düştüğü bir dönem yaşıyoruz. Yargıda ve polis teşkilatında başta olmak üzere tarikatların alabildiğine at koşturduğu bir AKP hükümeti dönemi yaşıyoruz” dedi.

 

Turpçu yazılı açıklamasına şöyle devam etti:

 

PARTİYE SOKULMUYORDUK

 

            Türkiye’de bunlar yaşanırken CHP de çok uzun yıllar göremediğimiz düzeyde genel merkezde çok önemli değişiklikler oluyor. Bu değişiklikler sol ve sosyal demokrat partiler de olması gereken parti tabanındaki bir baskı nedeni ile olmadı. Önceki genel başkanımız sayın Deniz Baykal’ın şahsına karşı yapılan alçakça komplo sonucu genel başkanlıktan çekilmesi ile CHP genel başkanlığına halkın ve partililerin yoğun talebi sonucu sayın Kemal Kılıçdaroğlu oy birliği ile seçildi. Mayıs ayındaki bu lider değişimi ile sınırlı kalan değişim sayın Kılıçdaroğlu’na açılan kredi ile CHP oyları %30’lara çıktı, ancak parti örgütlerinde ve genel merkezdeki yönetimde hiçbir değişim işareti bulunmadığından yani eski tas eski hamam durumunu devam ettirmesinden dolayı oylar %25’lere geriledi. Genel merkeze gidiyoruz üstümüz uçağa binecek şekilde aranıp üzerimizde neler varsa alınarak gideceğimiz parti yetkilisi  sorulup not alınıp ondan sonra içeri girmemize izin veriliyordu. Zonguldak yerelinde aynı despotizm devam etti üye olmak isteyen arkadaşlarımız tüm ısrarlarımıza rağmen şu ana kadar partiye üye olamadılar, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olmasında bugüne kadar bu durum pek değişmedi.

 

CHP’YE İKTİDAR YOLU AÇILDI

           

Referandumdaki AKP başarısı hepimizin moralini bozdu. Aslında %42 oy oranı AKP’nin onca hükümet baskısına rağmen CHP açısından başarılı bir oy oranıydı.Genel seçimlere 7 ay  gibi bir sürenin kaldığı bugünlerde CHP’nin bu örgüt yapılarıyla ve genel merkezin aşırı merkeziyetçiliği  ve kendi gibi düşünmeyenlere partide hayat hakkı tanımayan yapısıyla AKP’nin tekrar 3. defa iktidar yolu açıktı. İşte bu ortamda sayın genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun Yargıtay’ında açtığı yoldan yeni tüzüğü uygulamaya koyarak parti yönetimini tamamen değiştirmesini AKP’nin iktidardan indirilmesi yolunda CHP için bir fırsat yarattı. Şimdi genel merkezde tamamlanan bu tablonun genel seçimler öncesi yani bugünlerde CHP örgütlerine de ışık tutması yol göstermesi gerekiyor. Bizlerin uğruna on yıllarca mücadele ettiğimiz demokratik bir CHP’nin koşulları oluşmaya başladı.Genel merkezdeki bu yeni oluşum örgütleri de yansıdığında AKP ye karşı başarı kaçınılmaz olacak ve CHP yi iktidara taşıyacaktır.Bu iktidar yolunda sağcı ve liberal teorisyenlerin yol göstericiliğine ihtiyacımız yoktur.Parti bunlar gibilerinin tuzaklarına düşmemeli CHP’nin bunlar gibilerinin  aklına ihtiyacı yoktur. Bu konuda rehberimiz büyük Atatürk’ün açtığı cumhuriyetçi aydınlanma yolu ve uluslararası  sol ve Sosyal demokrat hareketin ortak deneyimleridir. Bir yandan onuncu yılı marşı ile heyecanlanacağız ama cumhuriyetin yüzüncü yıl marşını da biz Atatürkçülerin, sol ve sosyal demokratların yazması gerekiyor.

 

YENİDEN YAPILANMADA ÖNERİLER

 

Sevgili CHP’liler bence örgütlerin demokratik devrimci ve üretici olmasını yolu kısaca şöyle olmalıdır.

1.Parti üyelerini eğitecek partinin programını ve partinin iktidar olunca yapacaklarını öğretecek eğitecek bir parti okulu mutlaka hayata geçirilmelidir.

2.Üyelik sistemi baştan aşağıya ele alınmalı, parti içi eğitim ve aidat zorunlu hale getirilmeli.

3.Bugüne kadar yapılan İl ve İlçe Başkanlarını partideki hakimiyetlerini sağlamak,

delege kazanmak için yığma yada naylon üyelikler ayıklanmalı, partililer arasındaki parti içi demokrasi mutlak surette sağlanmalıdır.Aslında bu çalışmalar 2000 yılında o zamanki Genel başkan  Sayın Altan Öymen döneminde yapılmıştı.O çalışma geliştirilerek bugün hemen hayata geçirilmelidir.

4.Blok liste gibi parti içi muhalefete hiç izin vermeyen yöntemler terk edilmeli kongrelerde demokratik olan  çarşaf liste uygulamasına geçilmelidir.

5.İlçe Başkanlığı,  İl Başkanlığı ve Genel başkanlık süreleri sınırlandırılmalı, seçimlerde başarısız olanlar bu süreleri de beklemeden görevlerinden ayrılmalıdırlar.

 

CHP DEMOKRAT OLMALIDIR

 

Sevgili CHP’liler, Sosyal Demokratlar: Benimde içinde bulunduğum çok sayıda solcu ve sosyal demokrat on yıllardır gerçek anlamda Sosyal Demokrat bir CHP için mücadele ettik, siyasi pozisyonlarımızı kaybetme pahasını da olsa bu yoldan sapmadık.Parti içi demokrasinin bir türlü sağlanamaması CHP’de , solda güçsüzlüğün ve dağınıklığın bir numaralı nedenidir. Özellikle 1995 yılından bugüne devam eden bir durum CHP’nin iktidar olamamasına ve AKP’nin 2 dönemdir iktidar olmasına, aklımızı başımıza almazsak 3.dönem iktidar olmasına yol açacaktır. Temenni ederim ki Genel Başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlunun çabaları başarılı olur. Sayın genel başkanımızın deyimi ile ülkeye 1946’ da demokrasiyi getiren CHP kendi içinde de demokrasiyi yakalar, korku imparatorluklarından kurtuluruz. CHP’nin içindeki hiçbir üye arkadaşımız şu söyleyeceklerime itiraz edemez, parti içinde kendi üyesinden, belediye başkanından demokrasiyi ve eşitliği esirgeyen bir zihniyet parti hükümet olduğunda ülkeye adalet, barış, demokrasiyi ve sevgiyi getiremez.

Sevgili CHP’liler, sosyal demokratlar:

AKP yi iktidardan indirmenin başlıca koşulu CHP örgütlerinde barış ve kardeşliği sağlamak, partide her üye için demokratik yarışın yollarını açmaktan geçiyor. Partimizdeki bu yeni oluşumun hiçbir kesimi dışlamadan, birlik ve bütünlük içerisinde tüm partililerimizi kucaklayarak AKP yi iktidardan indirmek ve CHP yi iktidar yapmasını umuyor bu  yolda genel merkezdeki yeni yönetime başta genel başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere üstün başarılar diliyorum.