CHP Kdz. Ereğli İlçe Kadın Kolları, 25 kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Hilal Dokuzcan’ın açıklamasını değerlendirdi.

Dokuzcan yazılı açıklamasında, kadınların hiçbir dönem yaşamadıkları kadar baskı ve şiddet altında olduklarını belirterek, “2013 ‘de 237 kadın öldürüldü.2014’ün ilk 10 ayında bu sayı 255’e yükseldi. Bunlardan 12 kadın, tehdit edildiği için koruma başvurusu yapmasına rağmen gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle hayatlarını kaybetti. Sadece Ekim ayında 29 kadının yaşam hakkı elinden alındı. Yine bu yıl güvencesiz çalışan 101 kadın iş cinayetlerinde hayatını kaybetti” dedi.

Dokuzcan’ın açıklaması şu şekilde:

 

‘BASKI VE ŞİDDET ARTARAK SÜRÜYOR’

“2014 Türkiye’sinde kadınlar öldürülüyor, çocuklar öldürülüyor, emekçiler öldürülüyor. Kadın cinayetleri, kadın intiharları, taciz ve tecavüz olayları artarak devam ediyor. Kadınlar hiç bir dönem yaşamadıkları kadar baskı ve şiddet altında.

 2013 ‘de 237 kadın öldürüldü.2014’ün ilk 10 ayında bu sayı 255’e yükseldi. Bunlardan 12 kadın, tehdit edildiği için koruma başvurusu yapmasına rağmen gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle hayatlarını kaybetti. Sadece Ekim ayında 29 kadının yaşam hakkı elinden alındı. Yine bu yıl güvencesiz çalışan 101 kadın iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.”

 

‘KADIN CİNAYETLERİ KABUL EDİLEMEZ BOYUTLARDA’

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde, kadın mücadelesinin ve örgütlü birlikteliğinin önemini bir kez daha vurgulamak istediğini bildiren Hilal Dokuzcan, daha sonra şunları belirtti:“Kadınlar mutlu yaşasın, özgür yaşasın ve huzurlu yaşasın diyoruz!

Dünyanın her tarafında kadınlar, aynı haklar için aynı mücadeleyi veriyorlar. Baskının ve şiddetin her türlüsüne karşı olduğumuzu, bu karşı duruşun dayanışma ruhu ile beslenmesi gerektiğini göstermek için her türlü şiddete karşı susmuyoruz. Bugün artık kabul edilemez boyutlara gelen kadın cinayetleri, güvencesiz çalışan kadınların iş cinayetleri, cinsel yönelimleri nedeniyle öldürülen bireyler, çocuk işçiler, çocuk gelinler, cinsel istismara uğrayan çocuklar olgusu; mücadelenin topyekun, örgütlü ve dayanışma içinde yapılması gerektiğini bizlere gösteriyor.

 

‘KİMLİĞİMİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ’

Kadınların evde, sokakta yada çalıştığı yerlerde kadın oldukları için yaşadıkları baskı, şiddet ve sömürünün arkasında ideolojik bir saldırının olduğunun bilincindeyiz ve kadınların sahip oldukları tüm farklılıklarına rağmen maruz kaldıkları sömürünün aynı olduklarını biliyoruz.

Kadınları yok sayan, onun emeği ve bedeni üzerinde hak iddia eden bu zihniyete karşı, bulunduğumuz her noktada kadın olmak ortak paydasında örgütlenerek ve dayanışma ilişkilerimizin güçlendirerek. Emeğimize, bedenimize, kimliğimize sahip çıkacağız.

Sevginin, huzurun barışın ve inanca bir yaşamın yeşermesi için sesimizi daha da yükseltiyor ve diyoruz ki; KADINLAR YAŞASIN diye YAŞASIN KADINLAR.”