Eğitim Sen Zonguldak Şube Başkanı Orhan Yılmaz, 12 Eylül 1980 yılını karanlık bir dönemin başlangıcı olarak nitelendirdi.

"12 Eylül Darbecileri Yargılansın" diyen Eğitim Sen Zonguldak Şube Başkanı Orhan Yılmaz, 12 Eylül'ün üzerinden 29 yıl geçmiş olmasına rağmen Türkiye hala tarihin bu karanlık parçası ile yüzleşemediğini belirtti.
Yılmaz, "12 Eylül öğretmen örgütleri dışında binlerce çalışanın sürülmesi, mesleğinden olması gibi sonuçlar da ortaya çıkarmıştır. Eğitimin temel öğesi olan her aşamadaki öğrenciler 12 Eylül sonrasında hep potansiyel suçlu sayılmış, üniversite öğrencilerinin ve öğretim üyelerinin siyaset yapma hakları ellerinden alınmıştır. 1402 Sayılı yasayla birçok öğretim üyesi ve öğretmen işinden olmuştur" dedi.
Eğitim Sen Zonguldak Şube Başkanı Orhan Yılmaz, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

"12 Eylül 1980 sadece takvim aralarında kalan bir tarihi değil yaklaşık 1 milyon kişinin gözaltına alındığı, yüzbinlerce kitabın yakıldığı, insanların işkencelerde, idam sehpalarında öldürüldüğü, sendikaların kapatıldığı, bütün demokratik mekanizmaların ortadan kaldırıldığı karanlık bir dönemin başlangıcını ifade ediyor.                                              
Türkiye, 12 Eylül'ün üzerinden 29 yıl geçmiş olmasına rağmen hala tarihinin bu karanlık parçası ile yüzleşebilmiş değildir. Bu nedenle 12 Eylül düzeninin izleri bugün de yaşamın tüm alanlarında varlığını sürdürmektedir. 12 Eylül, demokrasinin, özgürlüklerin kısıtlanması, her türden hak arama arayışının ve örgütlenme girişimlerinin baskı altına alınması, eğitim-sağlık başta olmak üzere kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi, gençlerin geleceksizliğe mahkûm edilmesi, toplumun gerici-şoven düşüncelerin etkisi altında şekillendirilmesinin önünü açmış olmasıyla anımsanmaktadır.

KARANLIK DÖNEM
12 Eylül 1980 darbesiyle başlayan süreçte, bütün demokratik kitle örgütleriyle birlikte, 220 bin üyesi bulunan TÖB-DER'in kapatılarak malvarlığına devlet tarafından el konulması, 64 yöneticisi ve binlerce üyesinin tutuklanmasıyla eğitim emekçileri hareketi de karanlık bir döneme girmiştir. Sendikalar yıllarca baskı altında tutulmuş, üye ve yöneticilerimiz 12 Eylül yasaları ile sürgün edilmiş, görevlerinden olmuşlardır. 
12 Eylül öğretmen örgütleri dışında binlerce çalışanın sürülmesi, mesleğinden olması gibi sonuçlar da ortaya çıkarmıştır. Eğitimin temel öğesi olan her aşamadaki öğrenciler 12 Eylül sonrasında hep potansiyel suçlu sayılmış, üniversite öğrencilerinin ve öğretim üyelerinin siyaset yapma hakları ellerinden alınmıştır. 1402 Sayılı yasayla birçok öğretim üyesi ve öğretmen işinden olmuştur.

YARGILAYIN
Topluma karşı suç işlemiş, işkence ve idam sehpalarında insanların ölmesine neden olmuş olan bu karanlık dönemin tüm sorumluları yargılanmadıkça 12 Eylül'ün tüm toplum üzerindeki derin izlerini silmek mümkün görünmemektedir. Darbecileri yargılama noktasında demokrasi havarisi kesilen AKP hükümeti darbecileri yargılamaktan çok bugüne kadar emekçilerin, demokrasi ve özgürlükten yana olanların üzerinde sallanan kılıcı ele geçirmeye çalışmaktadır. Kendi ağızlarından söyledikleri gibi demokrasi onlar için yalnızca bir araçtır. Darbecileri yargılamak adına samimi bir niyetleri varsa o zaman ihbar ediyorum.
12 Eylül darbecilerinden biri Marmaris ilçesinde ikamet etmekte, sözüm ona ressamlık yaparak kendini gizlemektedir. Şimdiye kadar yargılanmadığı gibi hastalık gerekçesi ile bazen devlet tarafından bakılmakta, beslenmektedir. Eğer samimi iseniz buyurun yargılayın. Yargılayın ki bundan böyle kimse darbeden ve darbecilerden medet ummasın, her soruna çarenin biraz daha demokrasi, biraz daha özgürlük ve biraz daha kardeşlik olduğunu anlayabilsin.