CHP Zonguldak Milletvekili Ali Koçal yaptığı yazılı açıklamasında, CHP'nin tamgün yasasına neden karşı çıktığını 10 madde ile sıraladı. İlke olarak tamgün uygulamasına karşı olmadıklarını temel çekinceleri de şu şekilde sıraladı. Tasarıda hekimlerin aldıkları ücretlerin tümü (performans ödeme-leri dahil) emekliliklerine yansımıyor. Bu durum, ileride hekimlerin daha düşük emekli aylıkları almalarına yol açıyor. Sağlık Bakanlığı alt komisyonda bizim bu itirazımızı kısmen dikkate aldı. Tasarıda hekimlerin emekliliklerine kısmen yansıyacak emekli aylıklarının primlerinin tümünü hekimlere ödetiyor. Bu Anayasaya aykırılık taşır. Sosyal devlet mantığına aykırıdır. Hekimin bir işvereni varsa, işveren kendi payına düşen primi öder, bunu çalışana ödetemez. Kısmen de olsa, emekli aylıklarına yansıyacak olan iyileştirme hekimlerin "emekli ikramiyesine" yansımayacak. Bunun da sosyal devlet ilkesiyle bağdaşmayacağı kanısındayız. Üniversite hocalarının performans ağırlıklı bir çalışma sürecinin içine sokulması, eğitimi engelleyecektir. Bu konuda yaptığımız itiraz kısmen giderilmekle birlikte beklenen ölçüde sağlanmadı. Getirilen düzenleme ile döner sermaye gelirlerinin yüzde 5'i bilimsel araştırma projelerinin finansmanında kullanılacak. Oysa mevcut düzenlemede "en az yüzde 5'i" olarak ifade ediliyor. Bu anlayış, Üniversitelerin kendileri arzu etseler dahi bilimsel araştırmalara kendi kaynaklarının en fazla yüzde 5'ini ayırabilmelerine olanak sağlıyor. Daha fazlasını arzu etseler de ayıramayacaklar. Bu bilime karşı duruştur. Kısmi zamanlıdan tam güne geçmede daha esnek bir sürenin olması gerektiği kanısındayız. Çünkü mevcut muayenehanelerdeki tıbbi cihazlar, çalışan personel, tedavi edilen hastaların da dikkate alınması gereğine inanıyoruz.  Tıbbi hatalara karşı sigorta sistemi getirilmektedir. Ancak sigorta kapsamına sadece hekimler alınmaktadır. Oysa hemşire, anestezi teknisyeni, laborant gibi tedaviyi tümleyen tüm mesleklerin alınması gerekir. Bugün Anadolu'da anestezi hekimi eksikliği nedeniyle ameliyathanelerde anestezi teknisyenleri görev yapmaktadır. Türkiye'de bir başka gerçek de kurum hekimleridir. Bunlar döner sermayesi olmayan kamu kurumlarında çalışmaktadırlar. Her ne kadar bunların mağduriyetini gidermek için "işyeri hekimliği" yapma yetkisi verilmişse de, bunların; tamgün çalışan hekimlerin aylıklarını yakalama şansı yoktur. Kurum hekimlerinin bu bağlamda mağduriyetleri giderilememiştir. Radyasyona tabi olarak çalışan personelin çalışma saatleri artırılmaktadır. Bu konu Türkiye gerçeği dikkate alındığında bu uygulamanın gelecekte ciddi sorunlar yaratacağı kanısındayız. Tasarı yasalaştığında sağlık çalışanları ile tamgün çalışan doktorların aylıkları arasında ciddi bir makas açılması olacaktır. Bu da çalışma ortamında var olması gereken barışa katkı vermeyecektir"