CHP Zonguldak Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Ali İhsan Köktürk, Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA) ile Batı Karadeniz İşbirliği Platformu (BKİP) tarafından düzenlenen ve madencilikteki teşvik ve madencilik sektöründeki iş sağlığı ve güvenliğinin anlatıldığı “Madencilik Sektör Günü” toplantısına bir mesaj gönderdi.

“2011 yılında enerji ithalatına ödediğimiz rakam 54,1 milyar dolardır. Türkiye, enerjide yüzde 72 dışa bağımlıdır. İthal edilen doğalgaza, petrole ve ithal kömüre dayalı enerji ve kalkınma politikası sürdürülemez. Bu nedenle yerli enerji kaynaklarımıza, 1,3 milyar ton rezerve sahip olduğumuz taşkömürümüze sahip çıkacak yatırımları, gerçekçi teşvik uygulamalarını yaşama geçirmeli, teknolojiye, üretime, istihdama önem vermeliyiz. TTK’da üretim işçisi açığını bir an önce gidermeliyiz” diyen Köktürk’ün mesajı şöyle:

“Gerçekleştireceğiniz programlara, TBMM’ndeki yoğun çalışmalarım nedeniyle katılamadığım ve aranızda olamadığım için üzgünüm. Öncelikle sizi, tüm katılımcı ve konuklarımızı saygı ile selamlıyorum. Bugün gerçekleştirdiğiniz son derece önemli toplantı için de kutluyorum. Hepimizin bildiği gibi, enerjide ‘Arz güvenliği’ tüm ülkelerin temel sorunu ve hedefidir. Gelişmekte olan ülkeler arasında bulunan ülkemizin açısından baktığımızda enerji ihtiyacı her geçen yıl büyümekte ve arz güvenliği daha büyük bir sorun teşkil etmektedir. 2011 yılında enerji ithalatına ödediğimiz rakam 54,1 milyar dolardır. Ayrıca enerjideki dışa bağımlılık oranımız yüzde 72’lerin üzerindedir. Ülkemizin bağımsızlığını ve gelişmesini büyük oranda tehdit eden yüksek cari açığımızın önemli bir bölümü; enerji ithalatından ve enerjide yüksek oranda dışa bağımlılıktan kaynaklanmaktadır. Bu anlamda sadece dışa bağımlı doğalgaz ve petrol ithalatı üzerinden gerçekleştirilen enerji politikasının sürdürülebilme olanağı kalmamıştır. Ülkemizin büyüyebilmesi ve kalkınabilmesi, dış borcun, cari açığın azaltılabilmesi yerli enerji kaynaklarına ve 1,3 milyar ton rezerve sahip olduğumuz taşkömürüne yönelmekle mümkündür. Bu genel çerçeveden bakıldığında; taşkömürü ve TTK sadece Zonguldak’ın büyüyebilmesi, ayakta kalabilmesi, Zonguldak’taki göçün ve işsizliğin önlenebilmesi açısından değil,  aynı zamanda ülkemizin geleceği açısından da son derece önemlidir. Zonguldak’ta bu kadar zengin taşkömürü yatakları varken, her yıl dışarıdan 4-5 milyar doları aşan kömür ithalatı kabul edilemez! Enerji tüketimimizin yüzde 33,3’ünün dışa bağımlı doğalgazla, yüzde 29,7’sinin dışa bağımlı petrolle, yüzde 14,1’inin ithal kömürle karşılanması kabul edilemez! Sonuç olarak; Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ifade ettiği gibi, ‘Mali, siyasi, askeri’, yani her alanda bağımsız bir ülke hedefliyorsak, yerli enerji kaynaklarımıza, taşkömürümüze sahip çıkmalı, bu alandaki yatırımlarımızı ve teknolojimizi geliştirmeli, üretimdeki işçi açıklarımızı kapatmalı ve yerli taşkömürü üretimini gerçekçi politikalarla teşvik etmeliyiz… Bu duygu ve düşüncelerimle, bu çerçevede her zaman katkı vermeye hazır olduğumuzu ifade eder, toplantılarınızın Zonguldak’ımıza ve ülkemize katkılar getirmesini dilerim…”