Mustafa Kemal Bektaş (BERLİN)-  Konrad Adenauer Stiftung tarafından organize edile 'Türkiye'den Gelen Genç Politikacılar ve Gazetecilerin Almanya Federal Cumhuriyeti' programı kapsamında Konrad Adenauer Stiftung Akademi Salonunda Alman Basın Konseyi Sözcüsü Edda Kremer tarafından, "Alman Basın Konseyi'nin basının gönüllü özdenetim organı olarak hedefleri" konularında bilgi verdi.

 

OTO KONTROL ORGANI

3 Yıldır Basın Konseyinde görev aldığını, Alman Basın Konseyi'nin tüm gazete ve dergilerinden sorumlusu olduğunu belirten Kremer, "Basın Almanya'da Anayasa da olduğu gibi koruma altındadır. Herkes düşüncesini özgürce açıklayabiliyor. 57 Senedir Basın Konseyi vardır. Almanya'nın gönüllü oto kontrol organıdır. İngiltere'deki Basın Konseyini kendimize örnek aldık. Yayın evi sahiplerinin yüzde 90'ı etik yönetmeliklere uymayı taahhüt ettiler. Etik kurallar kavramının altına baktığımızda basın lobi çalışması yapıyor. Basın Konseyi basının itibarını temsil ediyor, korumaya çalışıyor. 

 

"MÜDAHALE EDİLEBİLİYOR"

Etik kurallara uyulmasını sağlıyor. Basın Özgürlüğünü her hangi kısıtlanmasına dönük kamuoyu oluşturabiliyor, müdahale edebiliyor. En çok zamanımızı alan görevimiz ise şikayetleri ele almaktır. Her okuyucu etik olarak uygun bulmadığı makaleye karşı itirazda bulunabilir. Yurt dışından dahi olsa bu mümkündür. Mahkeme davası olarak değil etik bir dava olarak bakmak gerekir. İki büyük gazeteci cemiyeti vardır. Rakam olarak söylemek gerekiyorsa yılda bin 500'e yakın şikayet gelmektedir. Bize herhangi bir şikayet gelirse hiçbir zaman gazeteciyi sorumlu tutmuyor gazetecinin redaktörünü sorumlu tutuyoruz. Önemli olan o yazıyı yazmak değil yazı işlerinin o yazıyı koymaması gerekir. 

 

16 MADDE EĞİTİMİ VERİLİYOR
Gazeteciler 16 madde var çıkarılan ve bu 16 maddeye mutlaka uymak zorundalar. Almanya'da düzenlenen eğitimlerle gazetecilere bunlar anlatılıyor, Kişilik hakları nasıl korunmalı, araştırma nasıl yapılmalı başta olmak üzere çeşitli bilgiler veriliyor. Almanya'daki yayın evleri o kurallara uyacaklarını taahhüt ettiler, yazılı olarak günlük çalışmalarında bu kurallara uyacaklarını belirttiler. 16'ncı maddeye göre basın konseyinin çıkarmış olduğu bir uyarıyı kendi yayın organlarında yayınmaları gerektiğine dönük kararı vardır. Eğer bir muhabir kurallara aykırı davranışta bulunmuşsa basın konseyi uyarıda bulunuyor, kınıyor, basın yayın organına neden bu uyarının yapıldığı o gazetede yayınlanıyor.

 

SPOR BASINI
Günlük spor gazetesi yoktur Almanya'da. Büyük yayın evleri buna karşı çıktı. Tabiki haftalık spor dergileri çıkıyor. 

 

YETENEKLİ İNSANLARI  ALMALIYIZ
Almanya'nın nüfus konusunda ciddi sıkıntı yaşadığını belirten Thomas Habicth, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesi durumunda güçlü nüfusu ile ön planda olacağını söyledi. Almanya'da seçimlerin son 5 gün kala şekillenmeye başladığını hatırlatan Habicth, "Bu da siyasilerin gergin olmasına neden oluyor" dedi. 
Shz Gazeteleri Berlin Köşe Yazarı Thomas Habicth, "Genel seçimler öncesi Almanya'nın güncel siyasi durumu" konularına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Berlin medya sirkinden geldiğini belirterek sözlerine başlayan Habicth, shz yayın evinin 16 gazetesi bulunduğunu hatırlattı. Medyanın siyasiler tarafından da yakından ilgilendiğini belirten Habicth, Merkel'den Almanya'nın sorunlarına kadar pek çok konuda düşüncelerini açıkladı. Habicth'in konuşması şu şekilde:

 

"YÜZDE 50'Sİ ETKİLENİR"
Bundan evvel Almanların yüzde 80'i hayat boyu hep aynı partiyi seçerlerdi. Şimdi ise daha çok temel tutumları bir tarafa seçimden seçime değişen bir eğilim göstermekteler. Şuanda seçmenlere bakarsak aşağı yukarı yüzde 50'si kolaylıkla etki altına alınabilecek düzeydeler. Geçen seçimlerde bildiğimiz kadarıyla seçim sonuçları son 5 günde şekillendi bu yüzden siyasiler oldukça gergin. 

 

"MERKEL GÜÇLÜ KADIN"
Şuanda bayan Merkel Almanya'nın en popüler siyasetçisi konumunda ayrıca dünyada en güçlü kadın görünümünde. Bundan evvelkiler ile karşılaştırıldığında onlar orta rol alırlardı Merkel'de ise en popüler ve sevilen bir isim. Ben hiçbir ankete inanmam, anket neticeleri ile birbirine bağdaşıyorsa anca ona inanırım. Alman kanalının yaptığı araştırmaya göre Alman seçmenlerin yüzde 70'i Merkel'i Başbakan olarak görmek niyetinde. Burada Merkel ile partisi arasında ayrılıklar olduğunu ise kendi partisinde yapılan anketler ortaya koyuyor. Almanya'da biz çelişkili bir ortam içerisinde bulunuyoruz, ekonomik ve iktisadi açıdan çok başarılıyız dünyanın ikinci güçlü ihracatçı ülkesiyiz. 

 

"EURO İŞİ YÜRÜMÜYOR"
1990 yılından bu yana en düşük işsizlik oranına sahibiz ama bizim müşterek kullandığımız euro diye bir para birimimiz var bu şimdi yürümüyor. Euro"ya geçildiği zaman 17 ülke bu para birimini kabul etti, bu para birimi ile ilgili olarak bir mahalli siyaset yoktu. Kendisini yakınen tanıdığım bir bankacı euro bölgesinin iki bölgeye ayrılacağını söylüyor. Kuzeyde bir istikrarlı bölge, güneyde ise kırmızı şarap ve eğlencenin olduğu bölge. Biz Almanlar kuzey ülkelerinin korkulu rüyasıdır enflasyon, enflasyon her şeyin belası olduğunu düşünmekteyiz. Bayan Merkel 16 meslektaşı erkek ile mücadele içerisinde. O yüzden bazıları demir leydi ünvanını takıyor. 

 

"İNSAN GÖÇÜ ALMAMIZ GEREKİYOR"
Almanya'da nüfus gelişmelerinde felaket durumda. Japonya'nın ardından Almanya'da doğum olaylarının düşük olduğu yer. Almanya'da 80 milyon insan yaşamakta Türkiye'nin nüfusu 75 milyon ama nüfus gelişmelerine bakıldığında Türkiye yakın bir zaman içerisinde Almanya'nın nüfusundan daha fazla bir nüfusa sahip olacak. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesi durumunda nüfus açısından Avrupa'nın güçlüsü olacaktır. Aileleri teşvik ederek 152 adet aile teşvik programı var buna rağmen Almanlar doğurmuyorlar. Halkın nüfusunda giderek ihtiyarlıyor emeklilik yaşı 67, daha geç emekli olması gerekecekler. Yetenekli insan göçü almamız gerekiyor. 

 

ENERJİ FİYATININ YÜKSEKLİĞİ
Şuanda en büyük sorun olarak enerji fiyatlarındaki artış kendisini göstermekte. Biz Almanlar atom gücünü kullanmama kararını aldık ve diğer seçenek enerji imkanlarını kullanmak durumunda. Şuanda bile Amerika'ya nazaran elektrik fiyatları 2 misli. 3'te 1 oranında da Fransa'dan daha pahalı. Tüketicilerin büyük bir kısmı pahalı enerji kullanmak istemiyor. Eylül seçimlerinden sonra hangi hükümet seçilirse seçilsin enerji ücretlerini düşürmek zorunda. Bunu hiçbir parti seçimden önce söz konusu etmek istemiyor çünkü büyük bir gürültü koparacak konudur. 

 

ALMANYA’DA BASININ DURUMU
İnternetten her türlü bilginin dolaştığını bu yüzden basılı gazetelerin önemli olduğunu belirten Medya, Eğitim ve Kültür Programları Uzmanı, Maddi Destek Danışmanı Stefan Hauer, "Almanya'da gazetelerin internent siteleri var bu sitelerde yer alan haberlerin detayına inmen için oraya ücret ödemen gerekiyor" dedi.
Medya, Eğitim ve Kültür Programları Uzmanı ve Maddi Destek Danışmanı Stefan Hauer, Alman Medyasına ilişkin bilgiler verdi. Almanya'da 1945 yılından bu yana gelen süreçte gazetelerin kuruluş sürecini değerlendiren Hauer, "Almanya'da basın özgürlüğü vardır. Gazeteler ve gazeteciler devlet ve siyaset ile bağı yoktur" dedi.  
Almanya'da yayınlanan yerel ve yaygın, günlük ve haftalık gazeteler, dergiler, televizyon ve radyolara ilişkin bilgiler aktardı. Alman Medya yelpazesinin zenginliğinin radyo TV kurumlarına da yansımakta olduğunu belirten Hauer, "Kamu hukukuna tabi ve özel kurumlar olmak üzere ikili bir radyo TV sistemi de mevcuttur" sözleri ile konuştu.

 

335 YEREL VE BÖLGESEL GAZETE VAR
Almanya'da 335 yerel ve bölgesen günlük gazete, 8 bölge üstü vasıflı gazete, 9 bulvar gazetesi, 28 haftalık gazetenin yer aldığını ve son dönemlerde gazetecilerin işsiz kaldığını anımsatan Hauer, "Serbest gazeteciler var bu gazetecilerin de diğer gazete ve kamuoyu ile ilişkilerinin iyi olması gerekiyor. İyi olması durumunda haberlerini yayınlattırabiliyor. Özellikle Berlin ve Hamburg serbest gazetecilerin yoğun olarak bulunduğu yerdir" ifadelerine yer verdi. Gazetelerin 2012 yılı itibariyle kriz dönemi içerisine girdiğini anımsatan Stefan Hauer şu bilgiyi verdi: 

 

"SEYİRCİ VE DİNLEYİCİ SAYISI ÇOK"
"Gazetelerin internet sitelerinin çok olması ilan payının da düşmesine neden oldu. 2012 Yılında bu pasta yüzde 40 oranına düştü yani yarı yarıya bir fark oluştu. Bu farkın oluşması doğal olarak gazetecilerin de işsiz kalmasına neden oldu. Kamu hukukuna tabi televizyonlarda saat 20.00'den sonra ilan ve reklam olmaz. RTL, Sat 1 gibi 1984 yılından sonra yayın hayatına başladılar, yayınları şov, genellikle reklam pastası ile finansmanını düzenliyor. Seyirci ve dinleyici sayısı çoktur, pek ağır bir içeriği de yok epey de para kazanıyorlar. Özel televizyonlarda çalışanlar iyi para da kazanıyor. Önemli bir nokta da sosyal medya ve çevrim içi basın. Sosyal medya facebook, twitter yer almaktadır. 2011 yılında Almanların yüzde 75.9'u internete ulaşabiliyordu, 50 milyon internet kullanıcımız var" 

 

VAKIFLAR ÖN PLANDA
Gazetecilerin sorunlarını da yanıtlayan Hauer özetle şu görüşlere yer verdi: Almanya'da sivil toplum örgütleri arasında vakıfların yoğunluğu da giderek artmakta. Gazetecilik eğitim programlarını teşvik ediyorlar, gazetelerin finansman konusunda problem yaşadıkları için tartışmalar yaşanıyor. Vakıfların ne derecede bu konuda finansman yardımında bulunabilir diye araştırma yapılıyor. Kazanç ve kar amaçlı bir girişimi düşündüğümüzde bir vakıfın bunu finansa edeceğini bekleyemeyiz.

 

"YASALAR VAR"
Bir gazete çıkaran medyanın radyo televizyonununu duydum ama bir gazete sahibinin başka bir iş ile uğraştığını görmedim. Radyo televizyon yasaları ve sözleşmeleri var. Düzenlemeler uyulması gereken kurullar var. O haklar ihlal ediliyorsa ve bunun dışında yen ibir uygulama yapılıyorsa sözleşmenin ihlal edilmesidir. Almanya'da yabancı gazeteler görev alabilir gazete çıkarabilir ama Alman kanunlarına tabidir, tahrik edici, olumsuz propaganda, ırkçı yayın yapamazlar. Hangi dil ile isterse yayınlayabilir. Yayınları gazeteleri halk görebiliyor, şikayet edebiliyor.  Basın mensuplarının her kuruluşunun bilgi vermesi gerekiyor. Basın mensuplarının bilgiye ulaşması konusunda herhangi bir sorun yaşanmıyor.

 

DERİN HABERLER ÜCRETLİ
Gazetelerde vasıflı haber yayınlıyor, internet üzerinden her türlü yayın dolaşabiliyor onun için gazeteler ayakta tutulmak isteniyor. Çoğu gazetenin internet sitesi de var. Alman bir gazetenin internet sitesi de var. Belli haberlere ulaşabilmen için internet üzerinden para ödemeleri şart. Daha derin bilgilere ulaşabilmek için ücretini ödemen gerekiyor."