Alaplı Saadet Partisi siyasi işler başkanı İsmail Korkut, AKP hükümetinin Ermeni açılımını ve yapılan protokolü eleştirdi. Saadet partisi olarak temennilerinin başlatılmış olan bu süreçte doğru adımlar atılması ve bu sorunun bütünüyle ortadan kalkması olduğunu belirten Korkut, "Ama üzülerek görüyoruz ki; hükümet her konuda olduğu gibi bu konuda da tribünlere oynamakta böylesine önemli bir konuda da popülist yaklaşımlar sergilemektedir" dedi.
Korkut, yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
"Ülkemizde son günlerde gerek iç politikaya, gerekse dış politikaya yönelik bazı gelişmeler yaşanmakta olup her açıdan hassasiyet gerektiren bu gelişmeleri kamuoyuyla paylaşıp Saadet partisinin bu konularla ilgili görüşlerinin ne olduğu hususunda halkımızı aydınlatma adına açıklama yapma ihtiyacı hissettik. Malum olduğu üzere geçtiğimiz günlerde Türkiye ile Ermenistan arasında bir protokol imzalandı. A. K. P. Hükümetinin komşularımızla sıfır problem politikasıyla başlattığı ve detaylarına bakıldığında ülkemizi ilerleyen zamanlarda büyük sıkıntıya sokabilecek bu protokol; hükümetin ne kadar yanlış bir adım attığını, tarihi imza diye kamuoyuna lanse edilen protokolün aslında ne kadar büyük bir tarihi hata olduğunu göstermektedir. Bildiğiniz gibi Türkiye; Ermenistan sınırını Ermenistan'ın dost ve kardeş ülke olan Azerbaycan'ın dağlık Karabağ bölgesini işgali ve bir milyondan fazla Azeri kardeşlerimizi topraklarından etmesi dolayısıyla kapatmıştır. Ancak; imzalanan bu protokolde Ermenistan işgal ettiği topraklardan çekilmeyi taahhüt etmek bir yana; bunun protokolde ima edilmesine bile tahammül etmemiş ve imzalanan protokolde bu konu yer almamıştır. Buna karşın Türkiye Ermenistan sınırını açmayı kabul ederek bu protokolle Ermenistan'ın Türkiye üzerinden Avrupa'ya demiryolu, karayolu ve nabucco vasıtasıyla enerji nakil hatları projesi kabul edilmiştir. Komşularla sıfır problem elbette ki yerinde bir politikadır ancak; bunu iki tarafında benimsemesi gerekir. Eğer bu tek taraflı olarak kabul edilir ve uygulanırsa bunun diplomasideki adı apaçık tavizdir. Ayrıca bu protokolün ermeni soy kırımı yoktur diyenlerin hapse atıldığı İsviçre'de imzalanması da son derece manidardır. Bir diğer mesele ise İsrail'in son iki haftadır daha da şiddetlenen mescidi aksa işgalidir. Müslümanların ilk Kıblegahı olan Mescid-i Aksa etrafındaki kuşatma artırılmış ve Müslümanların buraya giriş ve çıkışları yasaklanmıştır. Dünya Müslümanları için böylesine önem arz eden bu mabedin altında yıllardır İsrail tarafından kazı yapılmasına ve tek amaçları burayı korumak olan Filistinli kardeşlerimizin tutuklanmasına, başta bu bölgenin amiral gemisi konumunda olan Türk hükümetinin sessiz ve seyirci kalması kabul edilir bir durum değildir. Ülke gündemimizi ziyadesiyle meşgul eden bir başka konuda demokratik açılım olayıdır.  Hükümetin başlatmış olduğu bu süreçte İç İşleri Bakanı Sn. Beşir Atalay'ın partimizi ziyaretinde genel başkanımız Prof. Dr. Sn. Numan Kurtulmuş kendilerine bu konuyla ilgili partimizin yaptığı çalışmayı,  içinde bu konuyla ilgili çözüm önerilerini ihtiva eden bir dosya sunmuş ve hükümetin bu süreçte doğru adımlar atması halinde saadet partisi olarak sonuna kadar destek olacağını açıkça beyan etmiştir.  Milletimiz yaklaşık bin yüz yıldır bu topraklarda Türk'ü, Kürdü, Laz'ı, Acem'i, Çerkez'i, Alevi'si, Sünni'si tüm unsurlarıyla barış içinde bir arada yaşamaktadır. Bu millet Anadolu'nun Müslümanlaşmasını beraber sağlamış, büyük cihan devleti olan Osmanlı Devletini birlikte kurmuş, İstanbul'u birlikte fethetmiş, altı yüz yıl tüm dünyaya hükmetmiş, emperyalist güçlere karşı kurtuluş savaşını birlikte kazanmış bir millettir. Bunu yaparken de hiç kimseyi ne dilinden, ne dininden nede ırkından dolayı küçümsememiş, hor görmemiş ve yargılamamıştır. Herkese eşitlik, herkese özgürlük, herkese adalet sağlayarak bunları gerçekleştirmiştir.
Bizim Saadet partisi olarak temennimiz başlatılmış olan bu süreçte doğru adımlar atılması ve bu sorunun bütünüyle ortadan kalkmasıdır. Ama üzülerek görüyoruz ki; hükümet her konuda olduğu gibi bu konuda da tribünlere oynamakta böylesine önemli bir konuda da popülist yaklaşımlar sergilemektedir."