2010 Kasım Ayı Olağan Toplantısının ilk görüşmesinde Belediye Meclisi Üyesi Nuri Tekin, Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında, protokol krizi yaşandığını belirterek, konu ile ilgili görüşlerini açıkladı.

Belediye Meclisi Üyesi Mehmet Yaman da, konuşmasında, Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında yaşananları bir “kriz” olarak değerlendirmemek gerektiğini ve konuyu abartmamak gerektiğini söyledi. Yaman, halkla iç içe olmanın bir zararı olmadığını belirterek, sorun olarak dile getirilen konuyu da bu kapsamda değerlendirmek gerektiğini, “Cumhur” kelimesi ile adını halktan alan bir bayramın, halkla iç içe kutlanmasının sakıncalı bir yönü bulunmadığını ifade etti.

 

"DEVLET TERBİYESİ ALDIK"

 

Meclis üyelerinin gündeme getirdiği konularla ilgili kişisel fikirlerini açıklayan Belediye Başkanı Dr. Nevzat Çimenoğlu ise Cumhuriyet Bayramı’nda bir protokol hatası yapıldığını ifade etti. Başkan Çimenoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kapalı Spor Salonu’ndaki Cumhuriyet Bayramı kutlama programında bir protokol hatası yapılmıştır. Belki bizim yetişmemizden, belki de yıllarca devlet memuru olarak çalıştığımızdan ve aldığımız devlet terbiyesinden de böyle düşünüyor olabilirim ama halkla beraber olmak, halkla iç içe olmak ayrı bir şey; devletin geleneklerine, göreneklerine, devletin hiyerarşisine dikkat etmek ayrı bir şey. Orada devlet temsil ediliyor ve törenlerin resmi bir protokolü vardır. Üçlü bir protokol vardır; Kaymakam, Belediye Başkanı, Jandarma Komutanı. Alaplı’da bu üçlü protokole savcı da eklenmiştir. Onların arkasında da başka protokoller vardır.

 

"PROTOKOLLERE UYULMALI"

Biz bu protokollere uymadığımız sürece sıkıntılar yaşanır. Aynı sıkıntı çelenk koyma töreninden sonra Çaybahçesi’nde verilen Cumhuriyet Kokteyli’nde de yaşandı. Benim için hiç önemli değil ama düzensizlik olduğunda sıkıntılar yaşanır. Protokol masasında, protokolle hiç ilgisi olmayan kişiler oturunca, esas protokolde olması gereken kişiler ayrı yerlerde kalınca, bir huzursuzluk oluyor. Bunun kesinlikle ve kesinlikle başörtüsüne, türbana indirgememek lazım. Benim teklifim şu oldu: Benim arka sırada eşim oturuyordu, ‘O hanımefendi de gitsin, benim eşimin yanına, onun yanında otursun; biri başı açık, biri başı kapalı iki hanım, bütün millete karşı bayram günü birlik ve beraberlik açısından gayet güzel bir mesaj vermiş olurlar’ dedik.

 

DİĞER PARTİLERİN DE GENÇLİK VE KADIN KOLLARI DA GELİRSE!..

Ama; Kaymakam, Savcı, Belediye Başkanı ve Jandarma Komutanı’nın oturduğu A protokolünün en önünde bir partinin kadın kolları ve gençlik kolları başkanı oturunca, o zaman düzen bozuluyor, resmiyet bozuluyor; diğer partiler de kendi kadın kollarını, gençlik kollarını ‘Bir sonraki bayramda biz de A protokolünde oturturuz’ deyince, devletin düzeni bozuluyor. Benim demek istediğim budur. Devlet ciddiyetine dikkat etmek lazım, diye düşünüyorum. Ben bunu Kent Konseyi toplantısında da söyledim; törenlerin mümkün olduğunca zamanında başlamasına dikkat edilmesi gerektiğini ifade ettim. “