Eğitim-Sen Zonguldak Şube Başkanı Yılmaz, soruşturma, sürgün ve görevden almalara tepki göstererek, “Haklı mücadelemizden yılmayacağız” dedi.

 

Eğitim-Sen Zonguldak Şube Başkanı Orhan Yılmaz, son zamanlarda KESK’e bağlı sendikaların üyelerine yapılan baskıları ve sürgünleri eleştirdi. Baskıların kendilerini yıldırmayacağını ifade eden Şube Başkanı Yılmaz, Eğitim-Sen ve KESK’e bağlı sendikaların üyelerinin yıllardır sendikal hak ve özgürlükler mücadelesi sürecinde pek çok kez baskılara, cezalara, oruşturma ve sürgünlere hatta görevden almalara maruz bırakıldığını, siyasi iktidarın yıldırma politikaları ile hizaya getirilmeye çalışıldığını söyledi. 

 

Eğitim Sen’e üye ve yöneticilerine yönelik olarak, sendikanın mücadele tarihiyle yaşıt hale gelen baskıların, son yıllarda KESK ve bağlı sendikalara yönelik olarak çeşitli tarihlerde başlatılan yıldırma operasyonları, gözaltı ve tutuklamaların ardından daha da şiddetlendiğini hatırlatan Yılmaz yaptığı yazılı açıklamasında şu görüşlere yer verdi: 

 

GEZİ DİRENİŞİ
Bu dönemde özellikle Gezi direnişi sürecinde ülke çapında başlatılan “cadı avı”nın bütün hızıyla sürdürülmesi dikkat çekicidir.AKP’nin ideolojik çizgisinde siyasallaşmış idari makamların disiplin soruşturmaları , verdikleri sürgün ve görevden alma kararları bizler için ne ilktir , ne de son olacak gibi görünmektedir. Son dönemde gerçekleştirilen operasyonlarla gözaltına alınan ya da tutuklanan sendikamız üye ve yöneticileri yürüttükleri kamu göreviyle ilgili hiçbir suçlama yöneltilmediği halde, haklarında disiplin soruşturmaları başlatılmıştır. KESK’e bağlı 

sendikalar içinde en fazla yargılanan üyesi olan Eğitim Sen üyeleri hakkında, değişikillerde eş zamanlı olarak disiplin soruşturması başlatılmış olması dikkat çekicidir. Soruşturma sonucunda bazı illerde ‘uyarma’ veya  ‘kınama’  cezaları önerilirken , bazı illerde ‘kademe ilerlemesinin durdurulması’ bazı illerde de ‘devlet memurluğundan çıkarma’ cezası önerilmiştir. Bazı illerde soruşturma sonucunda disiplin cezaları yanında sendika üye ve yöneticilerinin görev yerlerinin de değiştirilmesi, yani sürgün edilmesi önerilmiş ve bazı arkadaşlarımız için sürgün kararları alınmıştır.

 

“HANGİ HUKUKA SIĞMAKTA”
En temel sendikal faaliyetlerin bile suç sayıldığı, örgütlenme ve ifade özgürlüğünü önemseyen, savaşlar karşısında barışı savunarak demokratik tepkilerini gösteren üye ve yöneticilerimizin son derece keyfi gerekçelerle sürgün edilmesi, görevden alınmak istenmesi hangi  “ileri demokrasi”  anlayışına, hangi adalete, hangi hukuk sığmaktadır? Eğitim Sen üye ve yöneticilerinin hemen her faaliyeti yeni hak ihlalleri ve sürgünlerle sonuçlanmaya başlamış olması dikkat çekicidir. Bu durum, aynı zamanda, AKP hükümetinin önünde diz çökmeyen, ona biat etmeyen KESK ve KESK’e bağlı sendikalara yönelik bir gözdağıdır. Sendikal özgürlükler,  demokrasi ve barış mücadelemizi abluka altına alarak bizleri yolumuzdan döndürmek isteyenler, ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar başarılı olamayacaklardır. KESK’e bağlı sendikaların üye ve yöneticilerine karşı uygulanan sürgün ve cezaların son dönemde artmış olması bize gore kesinlikle  rastlantı değildir. Geçtiğimiz birkaç yıl içinde ülkenin dört bir yanında emek ve demokrasi güçlerine karşı gerçekleştirilen gözaltı ve tutuklamalar ile hukuksuz bir şekilde idari kararlarla gerçekleştirilen sürgün ve cezalandırmaların nedeni bize göre aynıdır. AKP, her konuda olduğu gibi, demokrasi ve özgürlükler konusunda da sadece kendine demokrat, kendine özgürlükçüdür. Kendisi gibi düşünmeyen, zulme karşı boyun eğmeyen herkes bugün siyasi iktidarın hedefi haline gelmiştir. Böylesine büyük bir abluka ortamında geri adım atmamız, savunduğumuz ilke ve değerlerimizden vazgeçmemiz asla mümkün değildir.

 

YETKİLİLERE SESLENDİ
Buradan AKP hükümetine, Milli Eğitim Bakanlığı’na ve siyasi iktidarı temsil eden diğer yetkililere sesleniyoruz: Bizler, bugüne kadar olduğu gibi örgütlü mücadelemiz ile bu kuşatmayı kırmaya kararlıyız. Soruşturma, sürgün ve cezalandırmalara karşı bugüne kadar sürdürdüğümüz örgütsel ve hukuksal mücadelemiz bundan sonra da  aynı kararlılıkla sürecektir. Bugüne kadar mücadelemizi engellemeyi başaramadığınız gibi, bugünden sonra da başaramayacaksınız.”
(Haber Merkezi)