Bu yıl Lozan Barış Antlaşmasının 86. yıldönümünü kutluyoruz. 24 Temmuz 1923'de İsviçre'nin Lozan şehrinde imzalanan Barış Antlaşması ile Türkiye Cumhuriyetinin varlığı egemen devletler tarafından kabul edilmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin kurulması, Kurtuluş Savaşının kazanılması, Lozan'a giden yolun önemli kilometre taşlarıdır. Gerçekten de eğer T.B.M.M. kurulmasaydı, Kurtuluş Savaşı kazanılmasaydı, belli ki Lozan olmayacaktı.
Lozan Barış Antlaşması ile Türkiye Cumhuriyetinin bağımsız bir devlet olduğu kabul edilmiştir. Lozan'da hukuken onanmış bulunan Anadolu İhtilali, yalnızca Sevr'in silinmesi anlamına gelmemiş, aynı zamanda Versay Antlaşması'nı da yürürlükten kaldırmıştır. Lozan, dünyadaki tutsak halkların ilerici ayaklanmalarına da bir ışık tutmuştur. 24 Temmuz 1923, bu ülke ve halkın uluslararası nitelikteki hukuksal kimliğinin onanmış antlaşmasının tarihidir. Kemalist aydınlık devriminin de başlangıç dönemidir.

Bugün bulunduğumuz yerden 86 yıl geriye dönüp baktığımızda, geldiğimiz nokta pek sevindirici değildir. Lozan'da İngiliz delegesi Lord Curzon'un İsmet Paşa'ya söylediği, "Bugün kabul etmediğiniz her şeyi cebime koyuyorum. Bir gün para istemek için karşımıza geleceksiniz. O zaman, bugün kabul etmediğiniz her şeyi, bir bir çıkarıp size kabul ettireceğiz" sözleri ne yazık ki gerçek oldu.

Anadolu ihtilalcilerinin şanlı mücadelesi, günümüzdeki Sevr'cilerin ihanet dolu saldırılarından elbette hiç değer yitirmeyecektir. Çünkü o değer, var olan Cumhuriyet Türkiye'sidir.
Lozan Antlaşması'nın "Türkiye Cumhuriyeti"nin temeli olduğu gerçeğinden hareketle biz, tüm ömrünü bu ülke ve bu halk için engin hizmetlerle geçiren İsmet İnönü'nün saygın anısında, antlaşma için emeği geçenlere ve Anadolu İhtilalinin adı-sanı bilinmez kahramanlarına sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz.

Saygılarımızla,

ADD KDZ.EREĞLİ ŞUBESİ
YÖNETİM KURULU