Üniversiteli sayısı arttıkça cehalettin de azalacağını düşündüğümüz güzel ülkemiz düşündüğümüzün aksine sanki gittikçe cahilleşiyor…

Televizyonların bize zorla dayattığı programları kızarak izliyoruz ya da izlememeye çalışıyoruz. Ama o programlar ülkemizin son yıllarda geldiği hali gözlerimizin önüne seriyor…

Cehalet, kirlilik, namussuzluk, vicdansızlık, ahlaksızlık almış başını gidiyor…

Ülke öylesine kirlenmiş ki…

Bir yanda en ufak eleştiride içeri tıkılanlar, bir yanda devletin tüm katmanlarını etkileyen ortaya atılan iddialar…

Eli arkasında yürüdüğü için bir belediye başkanı hakkında soruşturma açılırken inanılmaz iddialarda bulunan mafya lideri öylesine güçlenmiş ki, ses seda çıkmayabiliyor…

Tüm bu gelişmeler karşısında; şimdi Gelecek Partisi lideri olan eski Başbakanlardan Ahmet Davutoğlu, “Foseptiği ‘Temiz Eller Operasyonu’ temizler” diyor…

Güya 17 gün “hayat eve sığa”caktı, ama herkes sokaktaydı… Ve günlük yaşamda şiddet her zamanki gibiydi…

Diyeceksiniz ki; “Böylesine kirlenen bir toplumda ne bekliyorsunuz ki?”

Elbette ki, farkındayız toplumun sosyal yapısındaki tepetaklak aşağı doğru gidişin, ama umutlarımızı eksiltmemeye çalışıyoruz…

Evet geçtiğimiz 17 günlük kapalılıkta yine arazi, miras tartışmaları yoğun olarak cinayetlerle sonuçlandı… Aile içi şiddet sürdü… Kardeşler birbirlerini, evlatlar ana-babalarını, babalar evlatlarını öldürdü… Herkes yaşanan koşulların da etkisiyle mutsuz, herkes her an patlamaya hazır sanki… Bir yandan da, en üst düzeydeki kirlilik ortalığa saçılırken sokakta da maganda, yani şehir eşkıyası kol geziyor…

Şehir eşkıyaları, ellerinde her türlü silahı sokaklarda rast gele ateşleyip kurşun yağdırırken masum insanlara adeta kabus yaşattı, yaşatıyorlar…

Haberlerde gördünüz mü bilmiyoruz, Kayseri’de bir şehir eşkiyası evinin camına çıkmış elinde dürbünlü tüfek çevreye rast gele ateş ediyordu… O sırada yoldan geçen bir kadın yaralanmış. Polis elinde iki tüfek ve bir tabanca bulunan Haluk Tatlı (55) adlı bu şahsı ikna edemeyince olay yerine psikolog ve özel harekat ekiplerini çağırmış… Yine de ikna edilemeyen adam, gaz bombası atılarak etkisiz hale getirilmiş… Bu olayda fazla zarar gören olmadığı için sevinelim mi bilemiyoruz… Olayın sonucunu da, bilmiyoruz, ama “psikolojisi bozuk” deyip belki de bu şehir eşkıyasını serbest bırakmışlardır bile…

Maganda dehşeti yaşanan illerden biri de Kars’tı. Ramazan Bayramı’nın son günü Örnek Mahallesi’nde alkol alan 65 yaşındaki İ.B.’de evinin balkonuna çıkıp ruhsatsız tabancasıyla rast gele ateş edince çapraz evde odasında oynayan 11 yaşındaki çocuk vuruldu. Hastaneye kaldırılan Emrah, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı…

Bayram ve şampiyonluk kutlamalarının da aynı döneme denk geldiği bu süreçte pek çok insanın yasağı umursamadığına, sevinmeyi magandalık sananların rast gele silah sıkarak bizlere kabus yaşatmasıyla da bir kez daha tanık olduk…

Bayramda Arifiye’de tüm uyarılara rağmen havaya ateş açan magandaların silahından çıkan kurşun bir evin bahçesindeki kamelyanın çatısını delerek 11 yaşındaki kız çocuğunun önüne düştü… Kars’taki 11 yaşındaki çocuğa göre şanslıydı küçük kız, santimlerle kurtulmuştu… O büyük bir korku yaşarken babası Metin Kosovalı, magandalara ateş püskürdü: “Mermi kamelyanın çatısını delerek yere düşmüştü, yerde daireler çiziyordu. Kızıma bir şey olsaydı bunun hesabını kim verecekti?”

Osmaniye’de 18 yaşındaki Kağan Keleş ise böyle şanslı değildi. Beşiktaş’ın şampiyonluğu konvoy halinde kutlanırken kimin silahından çıktığı belli olmayan kurşunun isabet ettiği Keleş, ağır yaralandı…

Dedik ya herkes zıvanadan çıkmış. Kocaeli’de 15 yıl önce amcasını öldüren Edip Bayram, bayramda da amcasının çocuklarını vuracakken engel olmaya çalışan babasını öldürdü, annesi, ağabeyi, kuzenleri ile güvenlik güçlerinin de aralarında bulunduğu 9 kişiyi yaraladı tüfekle… Güya akli dengesi yerinde olmadığı için tahliye edilmiş. Akli dengesi yerinde değilse, yeri; yeni cinayetler işlemek için sokaklar mı bir insanın?

Ve Bursa Mustafa Kemalpaşa’da yüksek sesle müzik dinleyen komşusu Kıral Dalkıran’ı (32) müziğin sesini kısması için uyarmış Zeki Özezen (30)… Vay uyaran sen misin… 6 kurşunla öldürülmüş…

Böyle bir magandalığı hiç görmemiş, duymamışsınızdır… İstanbul Gaziosmanpaşa’da yıkadığı ayakkabı ve terlikleri sokak başındaki kabloya asmayı adet haline getirmiş A.Ş…. Bu durumdan rahatsız olan komşular da onu bu yüzden uyarmış… Vay efendim, nasıl uyarılır… Sonuç, tabanca hazır… Çıkarmış önce havaya ateş açmış, sonra biri kadın üç komşusunu vurmuş…

Bugün de iç karartıyor şiddet haberleri… İzmir Buca’da bir baba 29 yaşındaki kızını boğmuş, Nevşehir Ürgüp Mazı köyünde bir baba tartıştığı oğlunu tüfekle vurmuş, İzmir’de 24 yaşındaki D.K., iddiaya göre ayrılmak istediği sevgilisi D.Ö. (35) ile tartışırken dördüncü kattaki dairenin camından düşmüş, Aksaray’da 15 yaşındaki kızı kaçırmak için evini basanlar üç kişiyi yaralamış, Samsun’da askerden dönen 22 yaşındaki gence pompalı tüfekle saldırıp, öldürmüşler, yine Samsun 19 Mayıs’ta ‘yorulmuş mermi’ evinin bahçesinde çalışan 44 yaşındaki K.K. adlı kadını yaralamış… 1 kilometre mesafeden tabancayı ateşleyen S.B., ifadesinin ardından serbest bırakılmış…

Görüyorsunuz şehir eşkıyası yurdun dört bir yanında kol geziyor… Evde, sakakta, kısaca her yerde… Son tam gün kapanmanın basına yansıyan şiddet bilançosu ise 300 dolayında olay…

Artan şiddetteki S.O.S’i duyan var mı?

İyi haftalar

Umut Vakfı