Saadet Partisi (SP) Zonguldak birinci sıra milletvekili adayı Burak Erol, seçim çalışmaları kapsamında ziyaretlerine hız kesmeden devam ediyor. Zonguldak'ın her noktasına ulaşan ve vatandaşlarla bir araya gelen Erol, yerel ve genel gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulunuyor.

 

GİDİŞAT TERSİNE ÇEVİRECEK

Konuya ilişkin açıklamada bulunan Erol, şu ifadelere yer verdi: "Türkiye 24 Haziran 2018 günü Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimi için sandık başına gidecek ve 5 yıl boyunca kendisini yönetecek kadroları seçecektir. Bu seçimlerin sonucu ülkemiz için ya bir normalleşme sürecinin başlangıcına ya da baskıcı anlayışın daha da güçlenmesine neden olacaktır. Bu tarihi yol ayrımında milletimizin her zamanki sağduyu ve irfanıyla gidişatı tersine çevireceğine olan inancımız tamdır.

 


EKONOMİK KRİZ

Ülkemizi 16 yıldır yönetmekte olan iktidar seçimlerin normal tarihinde yapılacağını kesin bir dille ifade ettikten çok kısa bir süre sonra erken seçim kararı almıştır. Hatta belirlenen tarih dikkate alındığında seçimlerin erken değil, bir baskın seçim olduğu aşikârdır. Bu noktada yaklaşan ekonomik krizin ve giderek kaybolan toplumsal desteğin baskın seçim kararında etkili olduğu görülmektedir. Seçimlerin belirlenen tarihten daha önce yapılması Hükümet’in ve Cumhurbaşkanı’nın ülkeyi yönetemediğinin bizzat tescili mahiyetindedir.

 

"HİÇ DE İÇ AÇICI DEĞİLDİR"

16 yıllık AK Parti iktidarının ortaya çıkardığı Türkiye manzarası hiç de iç açıcı değildir. Mevcut tabloda; Ülke kutuplaşmış ve kamplara ayrılmıştır. Baskı ve tahakküm artmıştır. Düşünce, ifade ve basın özgürlüğü rafa kaldırılmıştır. Olağanüstü hâl, olağan hale getirilmiştir. Tek adam rejimi kurulmuştur. Farklı ve muhalif sesler susturulmuştur. Devletin omurgasını oluşturan kurumlar yıpratılmıştır. Ekonomi dar boğaza sokulmuştur. Cari açık büyümüştür. Tarım ve hayvancılık bitirilmiştir. Dış politika iflas etmiştir. Adalet sistemi çökmüştür. Mağdurlar ordusu oluşturulmuştur. Yolsuzluk tarihi zirvesini görmüştür. Rüşvet, iltimas, adam kayırma, torpil, partizanlık sıradan bir hâl almıştır. Eğitim yazboz tahtasına dönmüştür. Ahlaki ve manevi yozlaşma belirgin hale gelmiştir. Aile yapısı bozulmuştur. Suç ve şiddet artmıştır. Fabrikalar satılmıştır. Aziz milletimizin geleceği tüketime yönelik yatırımlar nedeniyle ipotek altına alınmıştır"