AKP Kdz.Ereğli Belediye Meclis Üyeleri Esra Alpago, Adem Çakır, İskender Özalp, Mustafa Kalkan, Yusuf Kalay, Eyüp Karaarslan, Mustafa Kumaş yaptıkları imzasız yazılı açıklamalarında 7 kişiden oluşan AKP Belediye Meclis Grubu’nun her zaman için kendi kararlarını kendisi alabilecek yeteneğe ve yetiye sahip insanlar olduğu, baskı altına alınarak bir şeyler yaptırılmasının söz konusu dahi olamayacağı açıklanırken bazı spekülasyonlara da yanıt verildi.

 

“Biz Ereğli’nin gelişmesine engel olmak isteseydik zaten bunu diğer köylerin mahalle olması için yapılan oylamalarda da “hayır oyu” vererek bunu yapardık” denilerek başlanılan yazılı açıklamada, “Ören dahil olmak üzere Bölücek ve Hamzafakılı Köylerinin mahalle olması için meclis gündemine alınan madde için grup sözcümüz belediye meclis toplantısı esnasında söz istedi o toplantıda demokratik hakkımız kullandırılmayarak grup sözcümüze doğru düzgün söz verilmemiş olup aynı zaman da o toplantıda sorduğumuz ve talep ettiğimiz iki önemli istek ne cevaplanabilmiş, ne de yerine getirilebilmiştir.

 

“DURUM DİKKATE ALINMALI”

Kendilerine yönelik yapılan eleştirilere de yanıt verilen açıklama metni şu şekilde: Kdz.Ereğli’nin hala kaldırımı, yolu olmayan, kanalizasyonunun komşusunun bahçesine aktığı yerler var iken Hamzafakılı’yı mahalle yapsak ne olur yapmasak ne olur? Ereğli de ciddi bir nüfus artışı mı varda bu nüfus artışına karşılık belediye de yeni yerleşim alanlarına, yeni sosyal ve altyapı alanlarına ihtiyaç doğacağı düşüncesi ile mi bu köyleri mahalle yapıyor. Bu köyler eğer sadece nüfus belli bir rakamı aşsın diye yapılıyorsa bu nasıl bir anlayıştır anlamış değiliz. Bakın bazı köylerin Topçalı, Bölücek vb. mahalle olması doğrudur. Örenin de mahalle olması doğrudur. Ama bu köyleri mahalle yaparken oradaki mevcut yapıların, orada yaşayan halkın durumu da dikkate alınmalıdır. Biz Ereğli’nin sadece nüfus olarak değil Sanayisi, ticarethaneleri, hastanesi, eğitim tesisleri ile büyümesi taraftarıyız. Sadece Ören Köyü için hayır demiş 7 kişiyi, ki bu yedi kişi Ereğli’de yaşayan her 3 kişiden 1 tanesinin oyunu alarak belediye meclis üyesi olmuştur, ihanetle suçlamak sadece bir gaflettir. Oylanan onca köye evet demişiz de; sadece Ören için hayır hakkımızı kullanmak istediğimizde, bizleri duymazdan gelenler ve istenen çok basit bir talebi bile yerine getirememişlerdir. Şimdi bizleri ihanetle suçlaması inanılır bir şey değildir. Bu bir basın açıklamasıdır. Kendimizi savunma ihtiyacı hissetmiyoruz. Ama yanlış anlatımlarla bizlere oy veren halkında aklında soru işaretleri yaratılmaya çalışılması karşısında doğrunun ne olduğunun ortaya konması gerekmektedir.

 

“EREĞLİ’DE İŞSİZLİK VAR”

Ereğli’de işsizlik var işsizlik var deniliyor. Evet var. Ama mevcut işverenler hakkında yapılan açıklamalar, yapılan tehditler karşısında yatırımcının zor durumda bırakılmasının işsizliğe nasıl bir fayda sağlayacağı ciddi bir sorudur. Yatırımcının, işverenin şu anki durumda morale ve teşvike ihtiyacı bulunmaktadır. Biz kendi yatırımcımıza bu tür tavırlar da bulunursak dışarıdan yatırımcıyı buraya nasıl davet edeceğiz, nasıl gelip de burada yatırım yapmasını isteyeceğiz. Adı Kdz.Ereğli Organize Sanayi Bölgesi olmasına rağmen suyu belediye tarafından verilmediği için suyunu Alaplı’dan alan bir OSB’yi şimdi sırf nüfusu artsın diye belediye sınırlarına alsak ne değişecek ki. İşsizliği, sanayiciye, yatırımcıya olumsuz tavırlar sergileyerek mi azaltacağız. Dere boyunca yer alan fabrikaların tamamını bir gezelim buyursunlar. Orada nasıl bir çalışma yapılıyor. Fabrikaların çalışma sistem ve prensipleri nelerdir. Bunları canlı canlı görelim. Hangi fabrika ozan salıyor, hangi fabrikanın arıtma tesisi yapması gerekiyor incelemeler neticesinde ortaya çıksın ve yerinde tespit ederek görelim. Bu arada arıtma tesisi kurulup kurulmaması gerekliliği kararı İl Çevre Müdürlüğü’nden alınmakta olup kurulması öncesinde ve sonrasında tüm uygulamalar İl Çevre Müdürlüğü’nce kontrol edilip onaylanmaktadır. Bu nokta da bile orada bulunan fabrikaların çalıştırdığı işçi sayısı nedeni ile arıtma yaptırma zorunluluğu olmadığı konusundaki yasal gerçek göz ardı ediliyor. Sanki orada ki fabrikalar arıtma tesisi yapmak zorundaymış ta,  yapmıyorlarmış gibi bir hava oluşturulmak isteniyor. Orada ki fabrikalarda Milletvekilimizin işletmesi de dahil olmak üzere- çalışan kişilerin bu tür söylemlerle çalışma psikolojilerinin bozulması, hayat kaygısı ile karşı karşıya bırakılmak istenmeleri nasıl bir anlayıştır.

 

“ÖDENEK ÇIKARTMAZDIK”

Bizler zaten Ereğli’nin gelişmesini istemeseydik hastane için çalışma yapmazdık, demiryollarına ait araziyi belediyeye vermezdik, mezarlık için gerekli ödeneği çıkartmazdık, derenin üstünün % 70 ini kapatıp sonrada belediyenin kalanı kapatması için gerekli ödeneği çıkartmazdık, dere kanallarının düzeltilmesi için para harcamazdık, karayolları için para harcamazdık, okullar yapılması için para harcamazdık bu kadar para ve emek harcanıyorsa bu sadece Kdz.Ereğli’nin büyümesi ve ileriye gitmesi içindir. Derenin kapatılması ve mezarlık kamulaştırması için 6 milyon tl kredi çıkardık 4 milyon tl ise terminal ihalesi için hazır tutulmaktadır” denildi.