CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Ereğli Tersaneler Bölgesi'yle ilgili TBMM Genel Kurulu'na verdiği araştırma önergesi üzerine yaptığı konuşmada, "Zonguldak'ın, Ereğli'nin iki önemli varlığı; kömür ve çeliğe devlet eliyle teşvik verilememesi sonucu bölgede yan sanayi yatırımlarının yapılamaz duruma gelmesi, bu yıkıcı etkileri daha da artırmıştır" dedi. Önerge reddedildi.
CHP Zonguldak Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Ali İhsan Köktürk, Ereğli Tersaneler Bölgesi'ni TBMM'ye taşıdı. Milletvekili Köktürk, TBMM Genel Kurulu'nda, verdiği araştırma önergesi üzerine konuşma yaptı. Köktürk, teğet geçen değil, delip geçen global kriz ve ülkede uygulanan AKP politikalarının etkilerinin Ereğli tersaneleri ve bölge ekonomisi üzerinde yıkıcı etkiler yarattığını öne sürdü.
Milletvekili Köktürk, TBMM'deki konuşmasında şunları söyledi:
Ereğli-Alaplı Tersaneler Bölgesi'nde yaşanan sorunlar ile bu sorunların ilçenin ekonomik ve sosyal yaşamına yansımaları açısından alınacak tedbirlerin tespitine yönelik Araştırma Önergemizin gündeme alınmasını içeren Cumhuriyet Halk Partisi Grup önerimiz üzerine söz almış bulunuyorum, öncelikle Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. 2007 yılından 2008 yılı başına kadar Tuzla Tersaneler Bölgesi'nde meydana gelen yoğun iş kazası ölümleri ve diğer sorunlar nedeniyle, geçtiğimiz yasama döneminde, Meclis Araştırma Komisyonu kurulmuş ve bu Komisyon çalışmalarını tamamlayarak, tespit ve önerilerini içeren çalışma raporunu TBMM Başkanlığı'na sunmuştur. Ancak, tersanecilik sektöründe yaşanan sorunlar, sadece, Tuzla Tersaneler Bölgesi'ne münhasır değildir. Ereğli, Alaplı ve çevresinde faaliyet gösteren tersanelerde de büyük sorunlar yaşanmaktadır. Yaşanan bu sorunlar, bölgedeki çalışma barışını, bölgenin istihdam ve ekonomisini çok ağır bir şekilde etkilemektedir. Ayrıca; kriz gerekçesiyle Erdemir'de çalışan işçi ücretlerinin geriye çekilmesi ve çalışan işçi sayısının azaltılması nedeniyle sarsılan Karadeniz Ereğli ekonomisi, birkaç yıl öncesinde önemli bir istihdam kapısı ve yeni bir umut olarak gösterilen tersanelerdeki olumsuz gelişmeler nedeniyle de ciddi bir sarsıntı yaşamaktadır. Ereğli-Alaplı bölgesinde faaliyet gösteren,  üretim yapan 11 adet tersane bulunuyordu. Bu tersanelerde 2008 yılı rakamları itibariyle 7 bini fiili sigortalı, geriye kalanı taşeron işçisi olmak üzere 11 bin işçi çalıştırılmakta idi. Ancak, 2008-2009 yılında meydana gelen, Sayın Başbakanca 'teğet geçtiği' ifade edilen kriz ve kriz sonrasında ülkemizde AKP iktidarınca uygulanan ekonomik politikalar, Tuzla'dan sonra ikinci sıra tersane bölgesi olan Ereğli'yi, maalesef, 'teğet geçmemiş', tam tersine ciddi anlamda etkilemiştir. Önemli bir istihdam yaratan, döviz girdisi sağlayan, beraberinde yan sanayiyi sürükleyen, ülke savunmasına hizmeti nedeniyle stratejik önem taşıyan, deniz ticaret filosunu destekleyen bu tersanelerin büyük bir bölümü, 2009 yılı başlarından itibaren yoğun işçi çıkarmalarla bölgenin ve ülkenin gündemine taşınmıştır.

BU TERSANELERDEN BİR KISMI İCRA MÜDÜRLÜĞÜ KANALIYLA SATIŞA ÇIKARILMIŞTIR
Nitekim; bunun sonucu olarak; bu tersanelerde 2008 yılında 7 bin civarında olan fiili sigortalı çalışan işçi sayısı, İŞKUR rakamlarına göre; kademeli olarak önce 2009 yılında 1450'ye, 2010 yılında 481'e, 2011 yılında 300'e, 2012 yılı Ekim ayı, itibariyle de 150 gibi oldukça sembolik rakamlara düşmüştür. Yani; 7 bin fiili sigortalı çalışandan 150 çalışana düşen bir süreç söz konusudur… Kalan işçi sayısı rakamlarından da açıkça anlaşılacağı üzere; büyük emek ve çaba sarf edilerek, milyonlarca taşla deniz doldurularak kurulan bu tersanelerin neredeyse tamamı tüm çalışanlarını çıkartmak suretiyle faaliyetlerini durdurmuş ve kapanmıştır. Hatta bu tersanelerden bir kısmı İcra Müdürlüğü kanalıyla satışa çıkarılmıştır. Gelinen süreç itibariyle, bugün, Ereğli tersanelerinde toplam: 29.300 DWT (Detveyt) kapasiteli 4 adet gemi kızakta olup sadece 5300 DWT (detveyt) kapasiteli tek bir kimyasal tankerin inşası sürmektedir. Bu rakam ve bilgiler, Ereğli tersanelerinin içine düştüğü içler acısı durumu gözler önüne sermektedir. Tersanecilik sektöründe içine düşülen duruma, bölgeye yönelik yansımaları açısından bakıldığında ise; yaşanan sorunlarda ilk olarak emek kesiminin ağır bir şekilde mağdur olduğu görülmektedir. Sektörde; öncelikle, çalışan işçilerin ücretlerini alamamaları, ardından binlerce işçinin işten çıkarılmaları, işten çıkarılan işçilerin evlerine ekmek getiremeyecek, çocuklarının, ailelerinin en temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak duruma düşmeleri, emek kesiminde yoğun mağduriyetlere yol açmıştır. İş akitleri sona erdirilerek işten çıkartılan işçilerin ihbar ve kıdem tazminatı gibi iş hukukundan doğan haklarını alamamaları da, Karadeniz Ereğli'de çalışma barışını, büyük oranda bozmuştur. 

EREĞLİ'NİN EKONOMİK VE SOSYAL YAŞAMINA GENEL OLARAK BÜYÜK DARBE VURDU
İkinci olarak; tersanelerdeki tüm işçilerin işten çıkartılması, 8-10 bin kişinin birdenbire işsiz kalması, sadece işten çıkarılan işçileri ve ailelerini etkilemekle kalmamış, aynı zamanda Ereğli'nin ekonomik ve sosyal yaşamına genel olarak büyük darbe vurmuştur. Bu durum adeta mütemadiyen kanayan, acil müdahale edilmesi gereken büyük bir yaraya dönüşmüştür. Ereğli, başta demir-çelik sektörü ve Taşkömürü olmak üzere; gelişmiş sanayisi ve yetişmiş insan gücüyle ülke ekonomimize uzun yıllardır büyük katkılar sağlamaktadır. Bu anlamda, Ereğli; gerek yaptığı katkılar, gerekse nüfusu, ekonomik ve sosyal yapısı itibariyle sadece Zonguldak'ın değil, Karadeniz Bölgesi'nin en önemli ilçelerinden birisidir. Ancak, uzun yıllardır ülkemize büyük katkılar sağlayan, tüm ülkemizi çok ciddi bir şekilde etkileyen 2001 krizini bile neredeyse hiç hissetmeyen ilçe, vereceğim istatistiki bilgilerden de anlaşılacağı üzere bugün çok vahim ve çok ciddi bir süreçten geçmektedir.
EREĞLİ VE ZONGULDAK'LA ÖRTÜŞMEYEN TEŞVİK POLİTİKALARI SONUCU EREĞLİ EKONOMİSİNDE VE TERSANELERİNDE GİRİLEN DARBOĞAZ AŞILAMADI
Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası verilerine göre; yaşanan kriz nedeniyle 2011 yılından itibaren 300'e yakın ticari işletme faaliyetine son vermiştir. Birçok ticari işletme de; vergi dairesi, Sosyal Güvenlik Kurumu ve bankalara olan borçlarından dolayı oda kayıtlarını kapatamaz duruma gelmiştir. Karadeniz Bölgesi'nin en büyük odalarından birisi olan Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası'nın bugün itibariyle 3 bin 487 üyesinden sadece 2 bin 13 üyesi, zorlukla faaliyetlerine devam edebilecek durumdadır. Yine Deniz Ticaret Odası'nın en son hazırladığı rapora göre;  ilçede; 2002 yılında 5 bin esaslı tek bir İcra Dairesi varken, bugün 2 İcra Dairesi, 35 bine ulaşan derdest icra dosyası, 43 bine ulaşan icraya düşmüş insan sayısı, 20 binin üzerine çıkan insan göçü, yaşanan krizin boyutlarını çarpıcı bir şekilde ortaya koymaktadır. Çalışan sigortalı işçilerini ve teknik elamanlarını dünya standartlarına uygun yetiştirebilmek için büyük uğraş ve mücadele veren Karadeniz Ereğli'si yakın zamana kadar yoğun göç alan bir yerleşim birimiyken, maalesef; yetişmiş insan gücünü göç veren bir noktaya taşınmıştır. Tüm bunların yanı sıra; daha da acısı, işsiz kalan emek kesimi ile krizden bunalan iş çevrelerindeki intiharların yaşanan dramı tüm boyutlarıyla gözler önüne sermesidir. Bu tabloya daha fazla dayanamayan Deniz Ticaret Odası; geride bıraktığımız günlerde sorunların tespitine ve çözüm yollarına ilişkin öneri paketini Sayın Başbakan'a da sunmuştur. Sonuç olarak; 'teğet geçen değil, delip geçen' global kriz ve ülkemizde uygulanan AKP politikalarının etkileri; Ereğli tersaneleri ve bölge ekonomisi üzerinde yıkıcı etkiler yaratmıştır. Zonguldak'ın, Ereğli'nin iki önemli varlığı; kömür ve çeliğe devlet eliyle teşvik verilememesi sonucu bölgede yan sanayi yatırımlarının yapılamaz duruma gelmesi bu yıkıcı etkileri daha da artırmıştır.  Kriz döneminde aldıkları devlet destekleri ile rekabetçiliklerini koruyan rakip ülkelerdeki firmalara karşın, ülkemizde yanlış uygulanan, sektörle, Ereğli ve Zonguldak'la örtüşmeyen teşvik politikaları sonucu Ereğli ekonomisinde ve tersanelerinde girilen darboğaz aşılamamıştır.  Aşılması için acil önlemler zorunludur. Tüm bu veriler ışığında; Ereğli Tersaneler Bölgesi'nde yaşanan sorunların ve Ereğli ekonomisine olan yansımalarının tespiti ile çözüm yollarının yaşama geçirilmesi için, Araştırma Önergemizin gündeme alınmasını arz ve teklif ediyor, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Köktürk'ün, Ereğli tersaneler bölgesi için araştırma komisyonu kurulmasının meclis gündemine alınması önergesi, AK Parti grubunun oylarıyla reddedildi.
CHP Milletvekili Ali İhsan Köktürk, TBMM'deki konuşmasının ardından AK Parti Zonguldak Milletvekili Özcan Ulupınar'ın karşı sözlerini şöyle değerlendirdi:
Ercan Candan, kısmen görüşlerini beyan etti. Özcan Bey, kendisine, Zonguldak'a hiç yakışmayan bir tarzda konuşma yaptı. Aslında Özcan Ulupınar'ın yapması gereken, Zonguldak'taki sorunların nasıl çözülmesi gerektiğini ifade etmesi gerekirken, sanki sokak ağzıyla, bir kahve toplantısında bile konuşulmayacak şeyleri TBMM kürsüsünde dillendirmeye kalktı. Zonguldak sorunlarını konuşmamız gerekirken, Ereğli Belediye Başkanı'nın siyaseten söylemlerine girmeye kalktı. Bizim konumuz Ereğli Belediye Başkanı değil, Ereğli ve Zonguldak'ın sorunlarıdır. Çok yakışıksız ve talihsiz bir konuşma oldu. Ben şahsen Zonguldak Milletvekili olarak yapılan konuşmanın içeriğinden üzüntü duydum. Son derece düzeysiz bir konuşma oldu.