Kamu-Sen, KESK ve Eğitim-İş Sendikası, hükümetin memura önerdiği zammı protesto etmek için alanlardaydı.

 

KAMU-SEN: Bu rezalettin sorumluları halka hesap vermelidir. Bizleri yok sayanları, derdimizi anlamayanları biz de yok sayacağız. Memuru hor gören zihniyeti tasvip etmeyeceğiz. Baskılara boyun eğmeyeceğiz. Öğretmene, hemşireye, emekliye, haberciye, din görevlisine, velhasıl kutsal emekçiye meydanları layık görenlere bu meydanları dar edeceğiz.

KESK: Bugün kamu emekçileri olarak bizimle dalga geçenlere, 2012'nin Türkiye'sinde bizi ala kapı kulu olarak görenlere en iyi cevabı vermek için grev hakkımızı kullanıyoruz. Grev hakkımız yok tehditlerini boşa çıkaran yüz binlerce kamu emekçisi bugün tüm Türkiye'de hayatı durdurmuş durumda. Halka yabancı olanlarla halkı tanımayanlara sesleniyoruz. Halk biziz, halk burada. Bu halk kendisini mağdur edenleri yok sayanları biliyor.

EĞİTİM-İŞ: Sendikaların ve kamu çalışanlarının taleplerini yok sayan bu anlayışın toplu sözleşme yapmakla uzaktan yakından ilgisi yoktur. Bu tamamen köleci ve dayatmacı bir yaklaşımdır.Haklarımızı elde etmenin tek yolu, emek mücadelesinde birlikte hareket etmekten geçmektedir. Tüm konfederasyonları taleplerini ortaklaştırarak, alanlarda eylem birlikteliği yapmaya, grev hakkını kullanmaya davet ediyoruz

Hükümetin memura açıkladığı zam oranını kabul etmeyen memurlar iş bırakırken Kdz.Ereğli'de 3 ayrı eylem gerçekleştirildi. Kamu-Sen ve KESK'e bağlı sendikalar Atatürk Anıtı önünde Eğitim-İş Sendikası ise Kaymakamlık karşısındaki alanda önerilen zamma protesto etti. Davul zurnanın da bulunduğu eylemlerde memurlar sloganlarla tepki gösterdiler.

KAMU-SEN'İN EYLEMİ

Anıt önündeki ilk eylemi Kamu-Sen'e bağlı Türk Eğitim-Sen, Türk Sağlık-Sen, Türk Büro-Sen, Türk Haber-Sen, Türk Diyanet Vakıf Sen, Türk Emekli Sen gerçekleştirdi. Sendika yönetici ve üyelerinin katılımı ile davul zurna eşliğinde halay çeken memurlar, hükümetin önerdiği zam oranına tepki gösterdiler. Türk Eğitim-Sen Kdz.Ereğli Temsilcisi Tayfun Öztürk konuşmasında, Bütün bu tekliflerimize karşı hükümet en son 2012 için % (3,5+4) 2013 içinse % (3+3)  ödeyebileceğini açıklamıştır. Enflasyon %11 olmuşken bu yıl için toplamda %7 zam öneriyorsun.  Sadece geçen yıla göre memur maaşı ortalama 175 TL erimiş sen teklif ediyorsun 60 TL. Son bir yılda doğal gaz %33, elektrik %22, Benzin %23 artmıştır. Aralık 2010 ile 2012 Martı arasında yumurta karşısında memur maaş zammı % 19 erimiştir. Bu ahvalde 10 yılık Ak icraatlar içerisinde memuru ezdirmedik demek yalancılıktır. Burnun uzuyor hükümet, yalanı bırak. Bugün geldiğimiz noktada taban aylığa zam yok, ek ödeme yok, vergi dilimlerinde iyileştirme yok, aile yardımına zam yok, toplu sözleşme ikramiyesi de yok. Cumhuriyet tarihinde ilk defa 6 aydır bu hükümet memurların hakkı olan zammı ödememiştir. Bu ne kayıtsız tutumdur. İşine geline her şeye para bulan, milli kaynakları israf eden hükümetin memur ve emeklilere sıra gelince ipe un sermesi art niyetli davranıştır. Sinsiliktir, yalancılıktır, düzenbazlıktır, rezalettir. Bu rezalettin sorumluları halka hesap vermelidir. Bizleri yok sayanları, derdimizi anlamayanları biz de yok sayacağız. Memuru hor gören zihniyeti tasvip etmeyeceğiz. Baskılara boyun eğmeyeceğiz. Öğretmene, hemşireye, emekliye, haberciye, din görevlisine, velhasıl kutsal emekçiye meydanları layık görenlere bu meydanları dar edeceğiz. Milletimizin affına sığınıyoruz. Derse girmiyoruz, mektup dağıtmıyoruz, acil dışındaki hastalarımıza hizmet vermiyoruz. Anayasadan aldığımız güçle, uluslararası sözleşmelerden doğan hakkımızı kullanıyoruz. İş bıraktık, bugün işe gitmiyoruz. Tiyatro bitmiştir Gerçekleri gör Türkiye, memur meydana inmiştir. Emekli meydana inmiştir. Asıl mücadele şimdi başlamıştır. Bize hükümetten fayda yok, partizanlıktan fayda yok. Bize kimseden fayda yok. Ne arıyorsan ey memur ara. Ama dışarıda değil, aradığını kendinde ara. Bize kimseden fayda yok. Hak ettiğimiz zamları, grevsiz toplu sözleşme yerine grevli toplu sözleşmemizi, nihayet hakkımızı meydanlarda söke söke alacağız. İş bırakma eyleminiz hayırlı olsun. Allah yârimiz yardımcımız olsun dedi.

 

KESK'İN EYLEMİ

KESK'e bağlı Eğitim-Sen, SES, BES ve Haber-Sen yöneticileri ve üyeleri Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirdiği eylemde sloganlar eşliğinde memura ön görülen maaş zammını protesto ettiler. Eğitim-Sen Kdz.Ereğli Örgütlenme Sekreteri Selcan Uzuner, işçiler, sağlık çalışanları, mimar ve mühendisler, öğrenciler, veliler, kadınlar olarak bir arada bulunduklarını omuz omuza mücadele ettiklerini belirterek başladığı konuşmasında, Bugün kamu emekçileri olarak bizimle dalga geçenlere, 2012'nin Türkiye'sinde bizi ala kapı kulu olarak görenlere en iyi cevabı vermek için grev hakkımızı kullanıyoruz. Grev hakkımız yok tehditlerini boşa çıkaran yüz binlerce kamu emekçisi bugün tüm Türkiye'de hayatı durdurmuş durumda. Dağın fare doğurmasını bekleyenler dışında herkesin kamu emekçilerinin işçilerin emeklilerin yürekleri bugün bizimle çırpıyor. 12 Eylül 2010 referandumu öncesinde kamu emekçilerine artık sizler de toplu sözleşme yapacaksınız, haklarınızı koruyacaksınız diyenler her zaman olduğu gibi sözlerinde durmamıştır. Referandum sürecinde nikah masasına bile böylesine iştahla evet demedik diyenlerin kamu emekçilerinin karşısına çıkıp özür dilemesi gerekmektedir. Adı sadece toplu sözleşme olan bu sistemin yürümeyeceği zaten başından belliydi. Grev hakkının olmadığı bir toplu pazarlık sistemi olur mu? İşverenin çalışanına hangi konularda talepte bulunabileceğini belirlediği son kararı kendisinin verdiği bir toplu pazarlık sistemi dünyanın neresinde var? İşveren sadece sizi dinleyecek hatta dinliyor gibi gözükecek. Sonra da sana verdiğimle yetin daha fazlasını vermeye hakkın yok. Grev yapmaya da hakkın yok diyecek. Uluslar arası hukuktan doğan anayasal hakkımız, grev hakkımız, yasal güvence altına alınmayacak. Son söz 11 üyenin 6'sı hükümet tarafından atanan Hakem Kuruluna verilecek. Buna da toplu pazarlık denilecek. Dünyanın neresinde görülmüş bir toplu pazarlık? Sendikaları, kamu emekçilerini yok sayan bu sistemde başlatılan görüşmelerde hükümet dalga geçercesine, 4.5 milyon kamu emekçisine ve emekliye 2012 yılı için önce %3+3, 2013 yılı için %2+3 maaş zammı teklif etmiştir. Üstelik komisyon toplantılarında gündeme getirdiğimiz ekonomik, sosyal, özlük ve demokratik sorunlara ilişkin hiçbir öneri sunmamış, sendikaların tüm taleplerini görmezden gelmiştir. Halka yabancı olanlarla halkı tanımayanlara sesleniyoruz. Halk biziz, halk burada. Bu halk kendisini mağdur edenleri yok sayanları biliyor. Yunanistan'da, İspanya'da, İtalya'da olduğu gibi dünyanın her yerinde krizi hakların değil, halkları sömürenlerin yarattığını herkes biliyor. Temel eğitimi bile paralı hale getiren ekonomiye ucuz işgücü sağlamak için çocuk işçiliğinin önünü açan, kız çocuklarını eve hapsetmeyi amaçlayan 4+4+4 yasasına karşı 28-29 Mart eylemlerimizde ortalığı savaş alanına çevirenlerin gözünde aynı korku var. Kamu emekçilerinin taleplerini ve iradelerini yok sayan geleceğini ipotek altına almaya çalışanların oyununu bozmaya kararlıdır sözleri ile konuştu.

EĞİTİM-İŞ EYLEMİ

Eğitim-İş Sendikası Kdz.Ereğli Temsilciliği tarafından Kaymakamlık binası karşısında gerçekleştirilen eyleme ise yaklaşık 100 kişi katıldı. CHP Kdz.Ereğli İlçe Başkanı Hayrettin Kartal ve yönetim kurulu üyelerinin de destek verdiği eylemde konuşan Eğitim-İş Kdz.Ereğli Temsilcisi Cengiz Başaran, Hükümet, 2012 yılı için kamu emekçilerinin maaşlarına yüzde 3.5+4 zam önerisinde bulunarak, kamu çalışanlarının taleplerini ve yetkili kamu çalışanları sendikalarını ciddiye almadığını bir kez daha ortaya koymuştur. Bu teklif kabul edilebilir bir teklif değildir. Yüzde 3.5+4'ün ortalama memur maaşında yapacağı artış 55-75 TL arasındadır. Yüzdelik artış oranında buçuklu artış yapan Hükümet, kamu çalışanlarıyla adeta dalga geçmekte, kamu çalışanlarının emeklerini yok saymaktadır. Hükümeti, bir an önce bu yaklaşımından vazgeçmeye çağırıyoruz. AKP Hükümeti, 2012 ve 2013 yılları için yüzde 7 ve yüzde 6'lık zam artışlarını hangi enflasyon istiaresine yatarak belirlemiştir? Sendikaların ve kamu çalışanlarının taleplerini yok sayan bu anlayışın toplu sözleşme yapmakla uzaktan yakından ilgisi yoktur. Bu tamamen köleci ve dayatmacı bir yaklaşımdır. Ülkemizde açlık sınırı bugün 1050 TL, yoksulluk sınırı ise 3 bin 200 TL civarındadır. Kamu emekçilerini, insan onuruna yakışır bir yaşam standardına kavuşturmak için yapılması gereken zam oranı 2012 için en az yüzde 25 olmalıdır. Ayrıca, ek ödemeleri düzenleyen 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yaratılan ücret adaletsizliği giderilmeli, eşit işe eşit ücret ödenmelidir. Bu bağlamda, öğretmenlere ve akademisyenlere en az 300 TL ek ödeme yapılmalıdır. Haklarımızı elde etmenin tek yolu, emek mücadelesinde birlikte hareket etmekten geçmektedir. Tüm konfederasyonları taleplerini ortaklaştırarak, alanlarda eylem birlikteliği yapmaya, grev hakkını kullanmaya davet ediyoruz dedi. Sendika üyeleri daha sonra 15 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirdi.