* AK Parti Zonguldak Milletvekili Ercan Candan, Bosch firmasının bir vakıf olduğuna dikkat çekerek, 'bu vakfın büyük özelliği kazandığı kârın yüzde 50'sini Ar-ge'ye yatırıyor. Böyle bir vakıf kurmak gerekiyor veya şirket gibi.  Gençlerin bilgisayarda tasarım yapıp tasarımını getirip koyup bunun imalatına geçirileceği yeni yerler yapılmalı' dedi.

* Milletvekili Candan, İşadamı İrfan Erdem'in ülkede 8.5 milyon fiziksel engelli vatandaş bulunduğunu ve akülü tekerlekli sandalye yapımını patent alarak kendilerinin gerçekleştirebilecekleri önerisine Sanayi Bakanlığından karşılıksız 1 Milyon TL destek sözü verdi.

3 Aralık Dünya Engelliler Günü çerçevesinde düşüncelerini AK Parti Milletvekili Prof.Dr Ercan Candan ile paylaşan Batı Karadeniz Deniz Ticaret Odası Başkanı İrfan Erdem, akülü tekerlekli sandalye üretiminin bölgede yapılabileceği açıkladı. İrfan Erdem'in bu açıklaması üzerine en büyük hayalini Ar-Ge üzerine çalışmalar yapacak bir vakıf veya şirket olduğunu açıklayan Milletvekili Candan, Bosch firmasını da örnek gösterdi.
İrfan Erdem'in evinde gerçekleşen bu görüşmede konuyla ilgili karşılıklı görüş ve öneriler kayıtlara şöyle geçti:

İrfan Erdem: 3 gündür düşünüyorum, engelliler haftası ya. Bu ülkede 8.5 milyon engelli var. Ben Fiziksel Engelliler Derneği'ne her sene tekerlekli sandalye alıyorum. Ama bu normal arabaların devri bitti. Ona da bir adam lazım. Çünkü iki kişiyi engelli yapıyorsun. Bir insanın psikolojisi var kendi kullanması başka birinin itip kullanması başka. Dedim ki Fiziksel Engelliler Derneği Başkanı İsmail Şentürk'e 'bu arabalar Türkiye'de yapılıyor mu?' O da bana bilgi verdi bunun coşti motoru Tayvan'dan geliyor dedi. Diğerleri de Almanya, Belçika dedi. Peki dedim bunun patentini biz alsak da biz üretim yapsak dedim. Ereğli'ye uyabilecek işler bunlar.

Ercan Candan: Peki ben size bu konuyla ilgili şöyle yardımcı olayım. Bu üretim yerini kuracak arkadaşa ben en az 1 milyon lira Sanayi Bakanlığı'ndan karşılıksız para çıkartayım.

İrfan Erdem: Ben de diyeceğim ki zaten size, artık Türkiye'de ve dünyada tek başına para kazanma devri bitti. Bunu kimse aklına getirmesin. Takdir edersiniz ki ben inceliyorum bankaların kârlarını 1 trilyon 800 1 trilyon 300. Bu senin benim bizim paramız.  O kredi kartlarını ödüyor o kredi çekiyor. Böyle kârlar olmaz. Birleşecek Ereğli 8 kişi 10 kişi 20 kişi risk de azalacak. 1 milyon doların altına riske girmek başka, 100 milyon dolarlık riske girmek ayrı. Toplanıp birleşip o şekilde organize etmek lazım.

Ercan Candan: Katılıyorum size ben böyle bir firma kurulmuşsa eğer burada bu sanayi tezleri projeleri var. Yurt dışından ithal edilen malların Türkiye'de yapılması karşılığında biz karşılıksız bir kredi veriyoruz. Diyorsunuz ki ben şunu şunu geliştireceğim bu yurt dışına ithal ediliyor. Bu size hiç geri istemeden bu işin yüzde 25'ini siz ödüyorsunuz, yüzde 75'ini Bakanlık ödüyor.

İrfan Erdem: Ama ekonomik AB fonları da iyi fonlar. Bunun tarımı var tekstili var bu bizim görevimiz sizin önderliğiniz de biz yön vermeliyiz proje üretmeliyiz.

Ercan Candan: Geliştirelim projeye ön ayak olalım ben seve seve bu işe önderlik yaparım. Aslında bir şirket kurmak gerekir: Bu şirket engellilere yönelik araç alet edevat geliştirme ve üretme merkezi olmalı. Tekerlekli sandalyesinden tutun da işte kendisini kaldıracak ayağını belki tutturacak bütün bu sistemlerin olanını yapacağı gibi yeni yeni ürünler de üretmeliler. Bir sürü boşta makine mühendisi endüstri mühendisi kişi var. Toplayacaksın bunları hepsi de işsiz programlarda tasarım özgün dizaynlar yapsınlar. Üretelim. Bunların da patentlerini alalım. Aslında benim en büyük hayalim şu. Bosch firması bir vakıftır, aslında bu vakfın büyük özelliği kazandığı kârın yüzde 50'sini Ar-ge'ye yatırıyor. Bunun sahibi de yok ölmüş gitmiş. Böyle bir vakıf kurmak gerekiyor veya şirket gibi.  Gençlerin bilgisayarda tasarım yapıp tasarımını getirip koyup bunun imalatına geçirileceği yeni yerler yapılmalı. Artık her üretilenden para kazanılmıyor.

İrfan Erdem: Artık dünya çok para kazanabilecek insanların bireylerin milyon dolarlar kazanıp bir dünya olmaktan çıktı çünkü pasta aynı pasta yiyen çok arttı dilimler de ufaldı ufaldı.

Ercan Candan: Şuandaki problemler dünyadaki halklar arasındaki problemler de bunlardan kaynaklanıyor zaten herkes farklı olur kimisi milliyetçiliğe çekiyor kimisi ona kimisi buna ama asıl önemli olan pastanın dilimindeki paydır.