KESK Çaycuma Bileşenleri, Çaycuma halkına bildiri dağıtarak, 8 Ekim 2011 Cumartesi günü Ankara'da yapılacak olan mitinge katılım çağrısı yaptılar.

KESK Çaycuma Bileşenleri tarafından yapılan açıklamada; "İnsanca Yaşam İçin Eşit-Özgür Demokratik Türkiye" KESK, DİSK, TMMOB, TTB öncülüğünde pek çok emek ve demokrasi güçlerinin destek verdiği "İnsanca Yaşam İçin Eşit-Özgür Demokratik Türkiye" mitinginin 8 Ekim 2011 Cumartesi günü Ankara'da yapılacağı belirterek, Çaycuma halkını 8 Ekim'de Ankara'da birlikte olmaya davet ettiler. 
KESK Çaycuma Bileşenleri imzalı dağıtılan bildirilerde şu ifadelere yer verildi:
YASA DEĞİŞİKLİĞİNDE
GREV HAKKI YOK
İnsanca yaşamı savunmak için, emekçilerin, ezilenlerin sesine ses katmak için 8 Ekim'de Ankara'da buluşuyoruz. Her gelen gün, geçen günü aratır niteliktedir. İnsanın insanca yaşayabileceği alan gittikçe daralmakta; güvencesizlik, geleceksizlik, işsizlik, sefalet, adaletsizlik alabildiğine yaygınlaşmakta ve halk, hükümet tarafından azarlanıp horlanmakta, buna karşı çıkan, sesini yükselten muhalif dinamikler ise ya şiddetle cezalandırılmakta ya da şeytanı bile şaşırtan yöntemlerle derdest edilmektedir.
ELEKTRİK VE DOĞALGAZA YAPILAN YÜKSEK ZAMLARI YENİ ZAMLAR TAKİP EDECEK
Türkiye ekonomik, siyasal, sosyal alanların tümünde birden büyük bir çözümsüzlük içindedir. Küresel krizin de etkisiyle işsizlik artmış, yoksulluk ve açlık artık gözlerden gizlenemeyecek bir duruma gelmiştir. Cari açığı kapatmak için IMF talimatıyla elektrik ve doğalgaza yapılan yüksek zamları yeni zamlar takip edecek. Anayasa Referandum sürecinde kamu emekçilerine toplu sözleşme düzeni getiriyoruz denilmişti. Oysa gündeme getirilen 4688 sayılı Yasa'daki değişiklik ile bırakın özgür toplu sözleşmeyi, kamu emekçilerinin grev hakkı bile engellenmektedir.
GÜVENCESİZ İSTİHDAM
OLAĞAN HALE GETİRİLİYOR
Özel İstihdam Büroları ile emekçiler köleleştirilmeye, Torba Yasa ile emek sömürüsü daha da artırılarak emekçilerin sürgün edilmelerine ve güvencesizleştirilmelerine yasal kılıf uydurulmaya, Ulusal İstihdam Stratejisi adı altında, 12 Eylül'cülerin bile cesaret edemediği biçimde kıdem tazminatları kaldırılmaya, özel ve kamu alanı sermayeye peşkeş çekilmeye, emek değersizleştirilmeye çalışılmaktadır.
Kanun Hükmünde Kararnamelerle kamu hizmetlerinin tasfiyesi/ticarileştirilmesi süreci tamamlanıp güvencesiz istihdam olağan hale getirilmektedir.  Kürt sorununda demokratik, barışçıl çözüm yerine daha fazla silah/savaş, daha fazla ölüm anlayışı dayatılmaktadır.
AKP KENDİSİNE BİAT EDEN BİR TOPLUM OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYOR
AKP, genel seçimlerden aldığı çoğunluk iradesini, devlet ve toplum üzerinde tam bir tahakküm kurma gerekçesi olarak kullanmakta, yukarıdan hükümet, aşağıdan cemaat eliyle toplumu ve devleti kuşatmakta, kendi medyasını, polisini, yargısını yaratarak herkesi dinleyen ve izleyen, korkuya dayalı büyük bir gözaltı düzeni, kendisine biat eden bir toplum oluşturmaya çalışmaktadır. Türkiye'de çoğulculuk adı altında tekseslilik, 'ileri demokrasi' adı altında yeni bir diktatörlük biçimleniyor. AKP eliyle düzenin 'yeni yüzü', statükosu şekilleniyor. Bir ülkede açlık varsa işsizlik vardır. İşsizlik varsa yoksulluk vardır. Yoksulluk varsa adaletsizlik vardır. Adaletsizlik varsa hukuksuzluk vardır. Hukuksuzluk varsa güvencesizlik vardır. Ve o ülkede güvencesizlik varsa, yaşama hakkı kalmamış demektir!
Bütün bu nedenlerle; Asgari ücretiyle yaşayamayan, maaşıyla yaşayamayan, emekli aylığıyla yaşayamayan, zamlarla yaşayamayan, işsizliğiyle yaşayamayan, hastalığıyla yaşayamayan, HES'lerle yaşayamayan, kadınlığıyla, gençliğiyle yaşayamayan, savaşla yaşayamayan bütün ötekileştirilenleri, bütün mağdurları, ezilenleri, yoksulları, işsizleri, kadınları, gençleri, çevrecileri, barış yanlılarını seslerini birleştirip, daha yüksek haykırmaları için; "İnsanca Yaşam İçin Eşit-Özgür Demokratik Türkiye" KESK, DİSK, TMMOB, TTB öncülüğünde pek çok emek ve demokrasi güçlerinin destek verdiği 'İnsanca Yaşam İçin Eşit-Özgür Demokratik Türkiye' mitingine katılmak için "İnsanca Yaşam İçin Eşit-Özgür Demokratik Türkiye" 8 Ekim'de Ankara'da olmaya çağırıyoruz! Tüm temel haklarımız için insanca yaşamı savunuyoruz; eşit, özgür, demokratik bir Türkiye istiyoruz.