“UNESCO ve Dünya Çalışma Örgütü (İLO) tarafından toplanan konferans, 5 Ekim 1966’da, oy birliği ile bir metin yayımlayarak, öğretmenlerin, eğitimin ilerlemesindeki temel rolü ile çağdaş toplumun gelişmesindeki katkısının son derece önemli olduğuna işaret etmiştir. Metinde, eğitimin amacı: “İnsan kişiliğinin tam gelişmesi, toplumun düşünsel, moral, sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan ilerlemesi ve ayrıca temel özgürlüklerle insan haklarına derin saygıyı aşılamak” şeklinde açıklanmıştır.
Öğretmenlere hak ettiği kamusal saygınlığın gösterilmesi, çalışma koşullarının en yüksek derecede etkinlik sağlayacak ve kendilerini tümüyle mesleklerine adayacak şekilde düzenlenmesi gerektiğine de vurgu yapılan metinde, eğitim örgütlerinin, eğitim politikalarının belirlenmesine katılımının son derece önemli olduğu da dile getirilmiştir. Metinde ayrıca cinsiyet, din, dil yarımı yapılmaksızın herkesin eşit koşullarda eğitim alma hakkı olduğu da ısrarla vurgulanmıştır.
15 Temmuz darbe girişiminin gölgesinde başlayan 2016-2017 eğitim-öğretim yılında, öğretmenlerimiz, ne yazık ki, büyük sorunlar yaşamaktadır. Kamuda bozulan liyakat sistemi nedeniyle atama ve terfilerde yaşanan haksızlıklar, politik tercihlerle sürekli sistem ve müfredat değişikliği yapılması, iş güvencesini kaldırmaya yönelik girişimler motivasyonlarını bozmakta, bu da, eğitimin niteliğini düşürmektedir. Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım, önümüzdeki günlerde, eğitim sisteminde köklü bir reforma gidileceğini açıklamıştır. Bu reform, milli değerlerimizin yanı sıra eğitimin evrensel niteliğini de göz önüne alınarak yapılmalı, sürece, eğitimcilerin, örgütleri aracılığıyla katılımı sağlanmalıdır. Göz önüne alınması gereken bir diğer husus da eğitimin, ekonomik kalkınmanın temel etkinliği olduğu gerçeğidir. Bunu başaracağımızı umuyor, Dünya Öğretmenler Günü’nde kutluyor, sevgili öğretmenlerimize en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”
