Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi İsmet Akyol Eğitim sen olarak açılan davalar sonucunda MEB'nin 10 bin okul öncesi öğretmen daha atayacağının müjdesini verdi.
Akyol, "Sendikamızın açtığı davalar sonucunda Danıştay'ın 'usta öğreticilerin' anaokullarında derse giremeyeceğine yönelik kararının ardından hukuken başka seçeneğinin kalmadığını gören MEB, 10 bin okul öncesi öğretmen daha atayacak" dedi.
Mücadelenin ve kazanımın adresinin Eğitim Sen olduğunu vurgulayan Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi İsmet Akyol, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
YÜRÜTMEYİ DURDURMA
KARARI VERMİŞTİ
"Bilindiği gibi sendikamız nitelikli eğitim için esnek ve güvencesiz çalıştırmaya başından beri karşı olmuş, bu nedenle hukuksal ve örgütsel birçok girişimde bulunmuş, bulunmaya da devam edecektir. Bu bağlamda okul öncesi eğitimde öğretmen yerine usta öğretici çalıştırılmayacağı anlayışından hareketle kadrosuz Usta Öğretici Görevlendirilmesi" konulu 17.7.2008 gün ve 1983 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitimi  Genel Müdürlüğünün genel yazısının 7.maddesinde yer alan "öğretmen görev, yetki ve sorumluluğu çerçevesinde bağımsız sınıf verilecek şekilde planlama yapılması" ibaresinin ve bu ibarenin dayanağı olan 8.6.2004 günlü, 25486 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Okul Öncesi Eğitim Kurumları Yönetmeliğinin "Usta Öğretici" başlıklı 25/2 maddesindeki "öğretmen görev ve sorumluğu içinde" ibaresin iptali ve öncelikle yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay'a dava açmış ve Danıştay 2.Dairesi 16.2.2009 gün ve E: 2009/377 sayılı kararıyla yürütmeyi durdurma kararı vermiştir.

KADROSUZ USTA ÖĞRETİCİ
Bu karardan sonra Milli Eğitim Bakanlığı yeteri kadar okul öncesi öğretmeni ataması zorunlu hale gelmişken Milli Eğitim Bakanlığı 02.07.2009 gün ve 1925 sayılı "Kadrosuz usta öğretici" konulu bir yazı yayımlamış ve öğretmen ihtiyacının karşılanabilmesi için ülke genelindeki okul öncesi eğitim kurumlarında kadrosuz usta öğretici çalıştırılmasının uygun görüldüğü belirtilmiş ve devamında da kadrosuz usta öğretici görevlendirilmesinin hangi esaslara göre yapılacağını içeren açıklamalar yer almıştır.
Sendikamız açıkça anılan Danıştay kararıyla çelişen ve hiçe sayan bu yazı ve ekindeki düzenlemelerin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay'a tekrar dava açmıştır. Sendikamız bununla da yetinmemiş, 81 il valiliğine yazı göndererek 02.07.2009 gün ve 1925 sayılı yazısının "kanunsuz emir" niteliğinde olduğunu belirtmiş ve valiliklerin bu yazının gereğini yerine getirdiklerinde suç işleyeceklerini ifade etmiştir. Aynı şekilde söz konusu yazıyla anılan Danıştay kararını gereğini yerine getirmeyen, etkisiz hale getirmek isteyen Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Muammer Yaşar Özgül ve Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürü Remzi İnanlı hakkında da görevi kötüye kullanma gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunmuştur. Ayrıca sendikamız okul öncesi öğretmen adaylarına yönelik bir kadro kampanyası da başlatmıştır.

ÇÖZÜM BULMASI ZORUNLUDUR
Sendikamız açtığı dava da Danıştay 2.Dairesi 20.8.2009 gün ve E: 2009/4055 sayılı kararıyla Milli Eğitim Bakanlığının 02.07.2009 gün ve 1925 sayılı yazısının ve ekindeki düzenlemelerin yürütmesini durdurulmasına karar vermiştir. Bu süreçte 2009 öğretmen atamalarında okul öncesi öğretmenliğine en çok yer vererek 5278 öğretmen atamış ve hukuken başka seçeneğinin kalmadığını görerek 17 bin kadrosuz usta öğretici alımını durdurmuştur. 
Şimdi de okul öncesi öğretmen olarak 10 bin öğretmen daha atanacağı ifade ediliyor.  Milli Eğitim Bakanlığı il ve ilçe milli müdürlüklerine gönderdiği 16 Eylül 2009 tarihli mail de bu durum açıkça ifade edilmektedir. Sendika olarak söz konusu 10 bin atamayı olumlu bir adım olarak görüyoruz. Ancak anılan Danıştay kararlarında da vurgulandığı üzere Milli Eğitim Bakanlığının geçici bir uygulamayı sekiz yıla yayarak kalıcılaştıran hukuksuz uygulaması yüzünden birçok okul öncesi öğretmen adayı 40 kırk yaşını doldurdu. Milli Eğitim Bakanlığı söz konusu okul öncesi öğretmen adaylarının mağduriyetini giderecek bir çözüm bulması da zorunludur. 
Yukarda belirtilen gelişmeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde okul öncesi öğretmenliğe bugüne dek görülmemiş ölçüde atama yapılmasında sendikamızın okul öncesi eğitimde öğretmen yerine usta öğretici çalıştırılmasını engellemek için yaptığı hukuksal ve örgütsel çabaların belirleyici bir önemi olduğu açıktır.  Mücadelenin ve kazanımın adresi Eğitim Sen'dir!"