Ortak akılda anlaşarak çözümden yana olunması gerektiğine dikkat çeken Çimenoğlu "Askeri lojmanların olduğu yer söyleniyor. Onun gibi bir takım öneriler var" dedi.

Karadeniz Ereğli’de 49 yıl müftülük yapan Mehmet Ali Çimenoğlu'nun torunu olan ve uzun yıllar belediye başkanlığı deneyimi olan Dr. Nevzat Çimenoğlu, ilçe sahilinde denizin doldurularak cami yapılması olduğu kadar sahildeki her türlü yapılaşmanın doğru olmadığını söyledi.

Çimenoğlu bu konuda anlaşarak ortak akılda bulunulması gerektiğini ifade ederken başkanlığı döneminde yapımını sağladığı camilerden de örnekler verdi.


Müftü torunu Çimenoglu görüşlerini söyle anlattı:

- Bildiğim kadarıyla müftü torunusunuz.

- Evet. Dedem müftü 49 yıl Ereğli Müftülüğü yaptı. Mehmet Ali Çimenoğlu onun torunuyum.

- Bir müftü torunu olarak sizin görüşlerinize başvurmak istiyorum. Bu alana hem karşımızda kafeler var. Bina yapmak istiyorlar denizi doldurup da.

"YILLARDIR BELEDİYECİLİK ÜZERİNE TECRÜBELİ KİŞİ OLARAK..."

- Tabi ki şimdi dedemin sıfatı çok önemli müftü torunu olduğum için konuştum ama benim başka sıfatım daha var biliyorsun yıllarda belediye başkanlığı da yapmış belediyecilik üzerine tecrübeli bir kişi olarak konuşmam gerekirse son günlerin tartışması beni üzüyor gerçekten. Çünkü modern belediyecilikte şöyle bir kavram var, su ile insan arasına hiçbir şey koymayın insanlar suya ulaşabilsin. Yani insanın denize ulaşabileceği yerin yanına bir bina koyduğunuz zaman bu cami olur kütüphane olur her şey olabilir yanlış. Hepsi yanlış. Bunu yolun arka tarafına koymak lazım, Ereğli çok güzel bir şehir coğrafyası çok güzel, turistlik açıdan çok güzel, sanayi açısından çok güzel, Ereğli sahilimiz sanıyorum Karadeniz’in en güzel sahillerinden biri Karadeniz Bölgesinde. Şimdi bu sahilde bu dolguyu yapmak ve bu dolguyu yaptıktan sonra o dolgunun üzerine bina koymak görünümü çok bozacak bir görüntü olarak bozacak Ereğli’nin ön görüşü bozulacak, coğrafi şekli bozulacak tabi bunun teknik bölümleri de vardır.

"YANLIŞ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM"

Denizin dalgası, denizin durumu, suyun hareketi onları ben bilmiyorum. Onu teknik elemanlar cevap verirler ama ben sadece insanların suya ulaşması konusunda sahilde yürümesi bakımdan çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Yani oraya sadece bir cami yapmak değil bir bina yapmanın yanlış olduğunu düşünüyorum. Tabi bu konuyu camiye indirgediğiniz zaman bu konu da en çok konuşma hakkına sahip olanlardan biri kendim olduğunu düşünüyorum. Çünkü Alaplı’da 10 yıl belediye başkanlığı yaptım, belediye başkanlığı yaptığım dönümlerde Alaplı’ya kaç tane cami kazandırdık bunlardan bir tanesi Binelli Evler Camisidir.

"İMZA İLE YANIMA GELDİ CAMİ İSTİYORLARDI"

1994 yılında belediye başkanlığımdan önce Binelli Evlerin halkı Rahmetli Mustafa Ziya abimiz 3-4 bin imza ile yanıma geldi oraya cami istiyorlardı. Söz verdim, belediyeyi kazandıktan sonra da orada müsait bir alan vardı Özer Yazıcı’ya da rica ettim o da beni kırmadı oraya Özer Yazıcı Camisini yaptı Binelli Evler’in oraya. Ben imar değişikliği yaptım yerini verdim. Alaplı’nın en güzel öngörülü camisi oldu. Ondan sonra 690’lar camisi yapılıyordu yukarıda Sayın Başkanım Kemal Ersöz o cami derneğinin başkanıydı bir gün geldi bana rica etti kubbesi yapılıyordu sıkışmışlardı. Alaplı Devlet Hastanesinin inşaatını yapan müteahhitten rica etmiştim o kubbesinde yardımcı olmuştuk. Ulu Cami giden müftümüzün belgesi hala elimde duruyor teşekkür belgesi. Alaplı’da ki Ulu Caminin imar değişikliğini çakılını kumunu vs. olduğu gibi ben karşılamıştım belediyeden. En önemlisi de şuanda Alaplı’daki Çağlayan Camisi. Alaplı’daki Çağlayan Camisinin yerini cami yapımı olmak üzere 500 metrekarelik Alaplı’nın en değerli yerini cami yapmak üzere bağışlamıştım. Ama yıllardır oraya cami yapılmıyordu ben belediye meclisinin de desteğini alarak belediyenin kendinden yer vererek belediyeye ait olan yeri de vererek 2 bin metrekareye tamamladık orayı çünkü bir yerde cami imarı yapabilmek için en az 2 bin metrekare yer ayırmak gerekiyor 500 metrekaresini bağışlamıştık. 500 metrekaresini de belediyeden karşılamıştık. 2 bin metrekare şimdi Alaplı’da çarşıda çok güzel çok modern bir Çağlayan Camisi yapıldı.

"BU KONUDA KONUŞMAYA HAKKIM OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM"

Yani cami konusu değimiz zaman bu konuda konuşmaya hakkım olduğunu düşünüyorum. Ama denizin ortasında burada bir bina hele ki o binanın cami olması bir ibadet yeri olması çok sakıncalı. Bakın şimdi önümüzden gezi teknesi geçiyor sesi de sonuna kadar açık ve sanıyorum da ikindi vakti gelmek üzere ezan okunacak ee burada nasıl namaz kılınacak. Ne bu gezintiyi iptal edeceğiz burada insanlar yürüyor. Onun için bence bu konuyu inatlaştırmanın hiçbir anlamı yok. Ortak akılda çözmek anlaşarak çözmek bence en mantıklı. Askeri lojmanların olduğu yer söyleniyor. Onun gibi bir takım öneriler daha var. Tabi ki Ereğli’de böyle büyük bir cami modern bir camiye ihtiyaç var ama bu bir kere yapılıyor bir kere yaptıktan sonra bina yerinde kalıyor. O yanlıştan geri dönmek çok zor. Onun için bence hep beraber bunu inat etmeden akıl birliğiyle düşünüp bu güzelim şehri bozmadan şu güzelim şehre ihanet etmeden, gelecek kuşaklar bize kızmadan güzel bir yerde daha güzel bir şekilde yapalım derim."

(HABER EYÜP BEKTAŞ)