Daha önceki yıllarda da yılbaşı, ramazan, bayram gibi önemli günlerde benzer şekilde ziyaretlerin gerçekleştirildiğini belirten TMMOB Maden Mühendisleri Odası “Hükümet yetkilileri tarafından böylesi ziyaretlerin yapılarak madencilik faaliyetlerinin hangi zor şartlarda gerçekleştirildiğinin yerinde görülmesi ve Zonguldak Taşkömürü Havzasındaki sorunların ve çözüm önerilerinin konunun muhataplarından öğrenilmesi, Maden Mühendisleri Odası olarak olumlu bulacağımız konulardır.” Yorumunda bulunduktan sonra eleştirilerini şöyle sürdürdü:
BAKANLARIN AĞZINDAN İŞÇİ AÇIKLARIYLA İLGİLİ TEK CÜMLE ÇIKMADI
Ancak son yapılan ziyaret göstermiştir ki siyasetçilerin bu belirttiğimiz amaçlarla ilgisi bulunmamakta ziyarette sadece siyasi gösteri amaçlanmakta ve ne yazık ki maden işçileri de bunun bir parçası haline getirilmektedir. Son birkaç yıldır hem TTK Yönetimi, hem sendika,hem de meslek odaları olarak üretimin artırılması için mevcut işçi açıklarının giderilmesi konularında defalarca talepte bulunulmasına karşılık bakanların ağzından bu hedefe yönelik tek bir cümle çıkmamış olması bu tespitin doğruluğunu gözler önüne sermektedir.
İŞÇİ AÇIĞINDAN ZARAR ARTMAKTA
Yapılan ziyaretlerde Havzanın ve TTK’nın yapısal sorunlarının çözümüne yönelik bir çalışma olmadığı gibi bunlara dair bir açıklamada yer almamıştır.Türkiye Taşkömürü Kurumu AKP Hükümetleri döneminde o kadar küçültülmüştür ki gelinen aşamada işçi açıklarından dolayı 5 milyon tonluk üretim kapasitesini gerçekleştirmek bir yana yeraltı açıklıklarını ayakta tutacak işçi dahi mevcut değildir. Bu nedenle sürekli olarak hem üretim azalmakta hem de Kurumun zararı artmaktadır.Hazırlıkların ihale yoluyla 3. Şahıslara verilmesi projesi başarısızlıkla sonuçlanmış ve yeterli düzeye ulaşılamamıştır.Aynı şekilde ülkemiz madencilik sektöründe de benzer bir küçülme yaşanmıştır.
TKİ ÖRNEĞİ Mİ?
Bu ziyaretle ilgili olarak yerel basında “Türkiye Taşkömürü Kurumunda da Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) modeline benzer bir uygulamaya geçileceği veya bunun dayatılacağı” haberleri yer almıştır. Örneğin böyle bir uygulamanın hayata geçirildiği yerlerden birisi SOMA’dır. Burada faaliyet gösteren bir yeraltı kömür ocağının ruhsatı, bir kamu kuruluşu olan TKİ’ye aittir. Söz konusu ocaktan kömür üretimi işi ise "hizmet alım sözleşmesi" kapsamında özel bir firmaya ihale edilmiştir.Sonrasında yetkililerin; böylelikle zarardan kâra geçildiği,maliyetlerin azaltılıp üretimin arttırıldığı ve özel sektörün çalışma tarzının ne kadar verimli!Ne kadar mucizevi! Bir uygulama olduğu şeklindeki söylemlerine şahit olunmuştur. Ancak, kısa süre öncesine kadar üzeri parlatılan Soma Uygulamasının ne kadar çarpık,ne kadar yıkıcı bir örnek olduğunu,“ne pahasına olursa olsun, maliyeti düşürme ve üretimi kesintisiz sürdürme politikasının”, ülkemiz tarihinin en büyük faciasını yaşattığını, Türkiye’de kömür madenciliğinin mevcut koşullarda sürdürülmesinin, göz göre göre iş cinayetlerine davetiye çıkarmak olduğunu, 301 canımızı yitirerek acı bir şekilde öğrendik.
SOMA’DA GÖRÜLDÜ
Dolayısıyla Zonguldak’ta emek ve meslek örgütlerinin sektörle ilgili talepleri ve önerileri dikkate alınmadan, kamusal yatırımı göz ardı edip, örgütsüz bir çalışma hayatını dayatarak, emek ve meslek örgütlerini çalışanların değil iktidarın ve işverenlerin sesi haline getirerek, işçi sağlığı ve iş güvenliğine yönelik önlemleri önemsemeden uygulanacak bir sistemin havzamıza verebileceği hiçbir şey yoktur. Soma Havzasında bu gerçek görülmüştür ki Zonguldak Havzası çalışma ortamı açısından Soma’ya göre daha da zor bir havzadır. 17 Mayıs 2010 Karadon ve 7 Ocak 2013’de yaşadığımız facialar bizlere bunun ipuçlarını vermiştir.
BEKLENTİMİZ İŞÇİ AÇIKLARI VE YAPISAL SORUNLAR
Sonuç olarak; siyasi yetkilerden beklentimiz, şovlardan çok sektörün sorunlarının tespit edilerek Havza Madenciliğinin hayata geçirilmesine yönelik adımların atılması,Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun işçi açıkları dâhil yapısal sorunlarının çözülerek Kurumun hak ettiği yere getirilmesidir.
