Genel Madens İşçileri Sendikası Genel Başkanı Ramis Muslu, 9-10 Nisan 2011 tarihlerinde gerçekleştirilecek olan 9. Olağan Genel Kurul’da Genel Merkez Yönetimine adaylarını 7 Nisan 2011 tarihinde düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı.

Genel Başkanlığa yeniden aday olan Ramis Muslu’nun yönetim kurulu adayları, Karadon’dan Yılmaz Akgül, Kozlu’dan Ercan Acun, Armutçuk’tan Çetin Yiğit ve MTA’dan Taci Alkaya’dan oluştu.

Muslu düzenlediği basın toplantısında hedeflerini de anlattı.

Muslu şöyle konuştu;

HEDEFLERİMİZ VAR

“Sendikamız, 4 yılda bir yapılan Olağan Genel Kurulu’nu 9-10 Nisan 2011 tarihlerinde gerçekleştirecek. Amacımız genel kuruldan maden işçisinin desteğiyle, güç alarak mücadelemize kaldığımız yerden devam etmek.

Geçmişte olduğu gibi geleceğe yönelik hedeflerimiz var. Zonguldak’a ve bölgemize sahip çıkmak öncelikli hedefimiz. Zonguldak’a ve bölgeye sahip çıkmanın yolu Türkiye Taşkömürü Kurumu’na sahip çıkmaktan geçiyor.

Bölgemiz TTK ile varoldu ve yine TTK ile anılıyor. 160 yılı aşan üretim kültürü olan TTK’da çalışan sayısı 50-60 binlerden 11 bin 400’lere düştü. TTK’ya sahip çıkarak bölgemizdeki işsizlere istahdam sağlayarak mücadelemize devam edeceğiz.

ÇATES, DEVLETİN ELİNDE KALMALI

Çatalağzı Termik Elektrik Santrali, TTK için  çok önemli bir konumda. Çünkü ürettiğimiz kömürün yüzde 60’ını bu santrale veriyoruz. Yarın öbürgün ÇATES’in devletin elinden çıkması, TTK’nın pazarının yüzde 60’ının ortadan kalkması anlamına gelir. Bizler, ÇATES’in devletin elinde kalmasından, TTK’nın ürettiği kalorisi düşük kömürünün yine ÇATES’te enerjiye dönüştürülmesinden yanayız.

Eren Enerji, bildiğiniz gibi Çatalağzı’nda güçlü bir termik santral kurdu ve kömürünü dışarıdan alıyor. Bir yandan da ÇATES’e talip oldu. Bu tehlikenin ilk işaretidir.

Yarın öbürgün TTK’nın pazarının ele geçirilmesinin ardından Karadon, Gelik, Kozlu ve Üzülmez Müesseselerinin özelleştirilmesi gündeme gelecek. Biz bu oyunları biliyoruz.

Maden işçisi, Zonguldak halkı, bölge halkı olarak bu oyunlara asla gelmeyeceğiz.

Genel Maden İşçileri Sendikası olarak, maden işçileri olarak Zonguldak ve bölge halkıyla birlikte bu oyunları bozacağız.

Bu oyunları bozmanın öncelikli şartı; birlik ve beraberliğimizdir. Maden işçisinin bütünlüğü, birliği ve beraberliğidir. Sendikanın bütünlüğüdür.

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ DÖNEMİNDEYİZ

2011 yılı kamu toplu sözleşmeleri yılı. Biz de TTK ve MTA olarak toplu iş sözleşmesi görüşmelerimize başlamış bulunmaktayız.

Toplu sözleşmelerdeki hedefimiz üyelerimizin insanca yaşayıp, insanca çalışabilecekleri bir ücreti almalarını sağlamaktır. Hedefimiz çalışanların yoksulluk sınırının üzerinde ücret almalarını sağlamaktır.

2006 ve 2009 işe girişli arkadaşlarımız ile KPSS’den işe giren arkadaşlarımızın ücretleriyle ilgili sorunlar var. Bu arkadaşlarımız işe alınırken de yeraltında ve yerüstünde bu ücret dengesizliğinin iş barışını bozacağını, verimliliği düşüreceğini söyledik. Bugün bakıyoruz ki önceki yılın aynı dönemine göre üretim 80 bin ton düşmüş. Ücret farklılıklarıyla verim sağlanması mümkün değildir. Bu dengesizlik düzeltilmezse üretim daha da düşecektir.

Üretimin artması, verimliliğin artması bu ücret dengesizliklerinin ortadan kaldırılması, moral-motivasyonun yükseltilmesi ve işçi açıklarının giderilmesiyle mümkündür.

2006 ve 2009 GİRİŞLİ VE GRUPLU ÇALIŞAN ARKADAŞLARIMIZIN

DAİMİYE GEÇİŞLERİNİ SAĞLAYACAĞIZ

 Bu dönemki toplu sözleşmede üzerine basarak söylüyorum; 2006 ve 2009 işe girişli arkadaşlarımızın daimiye geçişini sağlayacağız. Ardından ücret farklılıklarının mutlaka ortadan kaldırılması gerekiyor. Bunlar yapılmadığı sürece iş barışından, üretimin ve verimliliğin artmasından söz etmek mümkün değildir.

Bu dönemki toplu sözleşmede bu adımlar mutlaka atılacaktır.

MADEN İŞÇİSİNİN OLUR DEMEDİĞİ HİÇBİR SÖZLEŞMEYİ İMZALAMAYIZ

Buradan maden işçilerine, Zonguldak ve bölge halkına sesleniyorum; Sözleşmeyi Ankara’da değil Karadon’da, Gelik’te, Üzülmez’de, Kozlu’da, Armutçuk’ta, Merkez Servisleri’nde, Amasra’da, MTA’da imzalayacağız. Bölgelerimize giderek arkadaşlarımıız bilgilendireceğiz. Eğer onlar “İmzalayın” derlerse toplu sözleşmeyi imzalarız. Onların olur demediği hiç bir sözleşmenin altına imza atmayız.

TÜRK-İŞ YÖNETİMİNE YENİDEN GİRMEYİ HEDEFLİYORUZ

GMİS ve bölgemiz, 2007 yılı sonuna kadar Türk-İş’te temsil edildi. GMİS, Türk-İş Yönetiminde yer aldı. Geriye dönüp baktığımızda, sayısız kamu kuruluşu özelleştirilirken  TTK’nın ve MTA’nın bugünlere ayakta kalarak gelmesinde, maden işçisinin ve Sendikamızın Türk-İş’e güç vermesinin katkısı olduğunu görüyoruz. Ancak 2007-2011 döneminde Türk-İş’teki yerimizi koruyamadık.

Ancak 2,5 yıllık genel başkanlık dönemimde yeniden GMİS’in Türk-İş yönetiminde olması için çalışmalar yaptım ve Sendikamızı görev alacak konuma getirdik. Hedeflerimizden biri de arkadaşlarımızla birlikte çalışmalarımızı sürdürerek tekrar Türk-İş yönetiminde yer almak, GMİS’i ve maden işçisini Türk-İş’te temsil etmektir. Bu bilgiye, birikime, tecrübeye sahibiz.

Ankara’ya gittiğimizde diğer sendikalarımızın genel başkanları da şahsımın GMİS’i temsilen Türk-İş yönetiminde olması gerektiğini dile getiriyorlar, bu yönde baskı yapıyorlar.

Bizler de Türk-İş’e üye sendikalara verdiğimiz güvenle, 9-10 Nisan tarihlerinde gerçekleştireceğimiz genel kurulla birlikte bu mücadelemize ve çalışmalarımıza devam edeceğiz.

MADEN İŞÇİSİNİN SAĞDUYUSUNA GÜVENİYORUZ

Biz, maden işçisinin, MTA işçisinin ve 309 delege arkadaşımızın sağduyusuna inanarak, onlardan aldığımız destekle yola çıktık. Onlardan alacağımız yetkiyle önce toplu sözleşme, ardından Türk-İş yönetimine girme mücadelesini birlikte yürüteceğiz.

Genel Kurulumuzun maden işçileri ve MTA işçilerine, Sendikamıza, Türk-İş’e, işçi sınıfına, bölgemize ve ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum” dedi.

Yeniden GMİS Genel Başkanlığana aday olan Genel Başkan Ramis Muslu, Yönetim Kurulu aday listesini de açıkladı.

Buna göre Karadon’dan Yılmaz Akgül, Kozlu’dan Ercan Acun, Armutçuk’tan Çetin Yiğit, MTA’dan Taci Alkaya GMİS Genel Merkez Yönetimine aday oldular.