Türkiye Büyük Meclis Başkanı Cemil Çiçek'ten Anayasa Uzlaşma Komisyonuna görüş bildirmek üzere bir davet aldıklarını açıklayan  Umut Vakfı Ankara'ya giderek  komisyona sunulmak üzere Nasıl Bir Anayasa İstiyoruz? sorusunu yanıtlayan yazılı metni Cemil Çiçek'e verdi. Vakfın Kurucu Başkanı Nazire Dedeman Çağatay ile Umut Vakfı Mütevellisi ve Gazeteniz Önder'in köşe yazarlarından Av.Fikret İlkiz,  yaşam hakkının ve kişilerin temel hak ve özgürlüklerinin korunması için Anayasal güvencelerin sağlanması için bireysel silahlanmayı zorlaştırıcı madde konması hakkında görüş bildirmek üzere gittikleri Ankara ziyaretleriyle ilgili vakıftan şu açıklama yapıldı: 
Nasıl bir anayasa istiyoruz? sorusuna cevap arayan metin, Av.Fikret İlkiz tarafından hazırlanmış ve insan onuru, temel hak ve özgürlükler, eşitlik, yaşam hakkı, güvenlik, barış, düşünce ve ifade özgürlüğü ile bilgi edine özgürlükleri konularındaki görüşlerini dile getirmektedir. Uluslararası sözleşmeler ile ulusal hukuk arasında bir çatışma olduğunda, uluslararası hukukun ve sözleşmelerin kendiliğinden, doğrudan ve öncelikle uygulanmasını, anayasal bir zorunluluk olarak öngörmüştür. Bu nedenle uluslararası sözleşmelerin üstünlüğü ve doğrudan uygulanabilirliği açıkça ve net olarak vurgulanmalıdır ve azami bir imza süresi konmalıdır.
Yaşama hakkının dokunulmazlığı ve beden bütünlüğünün korunması özellikle güçlendirilmeli ve pekiştirilmelidir. Yaşama hakkı: beden bütünlüğü; işkence, eziyet, insan onuruna aykırı ceza ve muamele yasağı; kişinin maddi ve manevi varlığının korunması hakkıyla bir arada düzenlemelidir.  Bunlar, ayrı haklar olarak hem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları doğrultusunda ve İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi ile uyumlu olarak yeniden düzenlenmelidir.
Güvenlik denilince, yaşam hakkı temelinde kişi güvenliği olarak düşünülebilir. Ama sosyal hakların gelişimi ile devletin bu hakları korumak ve yerine getirmek için görevli olduğu kabul edilmelidir. İç barışın sağlanmasında, insanlar için silahsızlanmanın zorunlu olduğu ve güvenlik için silahsızlanma hakkının aslında barış hakkı olduğu, işte bu yüzden de; bireysel silahlanmaya karşı çıkmanın da ne kadar zorunlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle sürdürülebilir silahsızlanma politikasının Anayasada yer alması önerimizdir. Umut Vakfı olarak isteğimiz; barış hakkı / silahsızlanma hakkı anayasal bir ilkeye dönüştürülmelidir.