61 ilden 100 e yakın gazetecinin katıldığı değerlendirme toplantısında alınan kararlar "TGC Yerel Medya Zirvesi sonuç bildirgesi"nde ses verdi.

*** Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin Konrad Adenauer Stiftung ile gerçekleştirdiği Yerel Medya Eğitim Seminerleri'nin 2010 yılı Değerlendirmesinin  İstanbul'da Nippon Otel'de gerçekleştirilen toplantısından sonra yayımlanan sonuç bildirgesinde, naylon gazeteciliğe karşı valilerin, Basın İlan Kurumlarının ve meslek örgütlerinin daha etkin çaba içinde olmaları istendi.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin İstanbul'da düzenlenen "Geleneksel Yıl Sonu Değerlendirme Toplantısı"nın ardından bir sonuç bildirgesi açıklandı.  Zirveye bölgemizden davetli olarak  katılan TGC Zonguldak Temsilcisi Osman Sav, TGC Kdz. Ereğli Temsilcisi Mustafa Kemal Bektaş ve Karaelmas Gazeteciler Derneği Başkanı Atilla Öksüz'ün de 3 sayfalık rapor sunarak katkı verdiği toplantıdan sonra alınan kararlar sonuç bildirgesine şöyle yansıdı:

1- Türkiye'nin dünya basın özgürlüğü sıralamasında 138'inci sırada yer alması cemiyet başkanları tarafından endişe verici bulunmuştur. Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması ve bu alandaki normların AB standartlarına ulaştırılmasının gerekliliğine; ve bu bağlamda gazetecilerin sansür ve oto sansüre karşı verdikleri mücadelenin desteklenmesi gerektiğine dikkat çekildi.

2- 23 gazetecilik meslek örgütünün "Gazetecilere Özgürlük Platformu" adı altında başlattığı örgütsel dayanışma ve işbirliğinin genişletilerek diğer mesleki sorunlar karşısında da ortak hareket ve eylem kültürünün oluşturulması gereği vurgulandı.

3- Gazeteciler, 212 sayılı yasayla değişik 5953 sayılı Basın İş Kanunu hükümlerine uygun olarak çalıştırılmalı ve yasal iş güvenceleri ile tüm hakları sağlanmalıdır. Yıpranma hakkı ve benzeri kazanılmış hakları ellerinden alınan basın mensuplarının bu hakları iade edilmeli; sendikal örgütlenmelerinin önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.

4- Gazetecilik mesleğinin kişisel çıkarlar için kullanılması, özellikle dinî bayram ve seçim dönemlerinde ortaya çıkan ve sadece reklam geliri elde etmeyi amaçlayan; naylon, korsan, fason olarak nitelendirilen yayınların önlenmesi için gereken duyarlılık gösterilmeli; Basın İlân Kurumu, valilikler ve gazetecilik meslek örgütleri bu konuda daha etkin çaba sarf etmelidir.

5- Yerel gazetelerin önemli gelir kaynağını oluşturan resmi ilânlar arasında yer alan icra-iflas ilânlarının, yerel medya organlarında da yerel ölçekte yayımlanabilmesi için ilgili yasalarda gereken değişikliklerin yapılması konusunda çaba harcanmalıdır.

6- Yerel medyanın önemli, bir kesimini oluşturan televizyon ve radyolarla ilgili destek modelleri araştırılmalı ve geliştirilmeli; %5 olan RTÜK payı %1'e düşürülmeli, %5 olan Eğitime Katkı Payı tamamen kaldırılmalı; Gazete, radyo ve televizyonların reklam gelirlerinden alınan %18 KDV'nin %8'e indirilmelidir.

7- İnternet medyası ile ilgili yasal mevzuat oluşturulmalı; bu sektörde çalışanlarla ilgili meslekî tanım ve kavramlar belirlenmeli; internet gazetecilerinin meslekî ve sosyal güvenlik haklarının sağlanması konusunda gerekli girişimlerde bulunulmalıdır.

8- Ağırlıklı olarak yerel medyada görev yapan gazeteciler ile yayın organlarına yayın politikaları nedeniyle yöneltilen tehdit ve baskı girişimleri devam etmektedir.
Kaba kuvvetle yıldırma amaçlarına dayalı bu tür davranış ve uygulamaların sonuç vermeyeceğini bir kez daha anımsatır; meslektaşlarımız Balçiçek İlter ile Ahmet Hakan'a yönelik girişimleri de şiddetle kınarız.

TGC’nin yılsonu değerlendirmesine ilimizden Osman Sav, Mustafa Kemal Bektaş ve Atilla Öksüz davet edilerek katıldılar.