Demokratik Sol Parti (DSP) Kdz.Ereğli Belediye Başkan adayı Recep Erdoğan, gazeteci yazar Uğur Mumcu'nun katledilişinin 21. yıldönümü nedeniyle Atatürk Anıtı önünde 14 sivil toplum örgütü tarafından düzenlenen program ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Anma programına iktidar partisinin ve Milliyetçi Hareket Parti'li yöneticilerinin bulunmamasına da dikkati çeken Erdoğan, CHP Kdz.Ereğli ilçe Başkanı Hayrettin Kartal'ın programda konuşma yapmasını eleştirdi.
400'ÜN ÜZERİNDE KAYIT VAR
Erdoğan'ın yaptığı yazılı açıklama aynen şu şekilde: "Bugün bir anma günüydü. Bundan tam 21 yıl önce, faili hala bulunamayan, aracına konulan bir bomba sonucu, vücudu paramparça olacak şekilde katledilen Araştırmacı, Gazeteci, Yazar Uğur Mumcu anıldı.Rahmetle anıyoruz. Töreni Atatürkçü Düşünce Derneği Kdz. Ereğli şubesi düzenledi. Atatürk anıtı önünde idi tören. Ereğli de dernekler masasına kayıtlı büyüklü, küçüklü 400'ün üzerinde dernek kayıtlı, bildiğim kadarıyla. Oluşuma sadece 14 dernek (iki parti, biri ana muhalefet partisi CHP ve İşçi partisi dahil). Bizde ekip olarak oradaydık. Ama listede adımız okunmadı. Hiç önemli değil.
"ORADAYDIK BU YETİYORDU"
Oradaydık bu yetiyordu. Orada olmak yeterli idi. Bu cinayetin failinin ortaya çıkartılmasında en başta o zamanki iktidar olmak üzere, günümüze kadar gelmiş geçmiş bütün iktidar partilerinin sorumluluğu yok muydu? Neden MHP yoktu? neden AKP yoktu? Yada ben görmedim. Merak ettim. Acaba bu iki parti yöneticileri bu faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmasını istemiyorlar mı? Bu 14 dernek dışında, diğer dernekler acaba bu cinayetlerin aydınlanmasını istemiyor muydu?
"KİMSE DİNLEMİYORDU"
Ayrıca ana muhalefet partisi ilçe başkanı programda olmamasına rağmen, kürsüye çıktı ve konuşma yapmaya çalıştı. Bu sırada herkes karanfil bırakıyordu ve anıtın önü boşalıyordu. Kimse dinlemiyordu. Ancak kendi partili belediye başkanı ve çevresindekiler dinliyordu. Şimdi bir ana muhalefet partisi ilçe başkanı hitap edecek insanlar toplamaktan aciz miydi? Konuşma yapacak kürsü bulmakta zorlanıyor muydu? Biz diyoruz ki bir şeyleri sahiplenirken, aman sadece o benim zihniyeti, sahiplenilmeleri azaltıyor. Onun için her şey herkesin olmalı. Mal, mülk dışında demek istedim. Kısaca şunu ifade etmek istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti de herkesin, Atatürk de herkesin ve dinde herkesin olmalı. Eğer Ereğli halkı bizi o koltuğa oturmaya layık görürse, o koltukta herkesin olacaktır"
