Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) referandum çalışmaları için önemli isimleri Zonguldak`ta ağırlamaya devam ettiğini bildirdi.   Bu kapsamda Zonguldak`a gelen CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici’nin ziyaretlerde bulunarak Anayasa değişliği ile tek kişiye verilmek istenen aşırı yetkilerin yaratacağı olumsuz sonuçları şöyle anlattığı bildirildi.  

Gündüz programında CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici ile birlikte Alaplı, Kdz. Ereğli, Zonguldak Merkez ve Çaycuma’da “Hayır” çalışmalarına katılan Milletvekili Turpcu, akşam programına ise Çaycuma’nın köylerini gezerek devam etti.

CHP Heyeti yaptıkları ziyaretlerde, referandumda oylanacak konuların parti, sen - ben meselesi değil, memleket meselesi olduğunu vurgulayarak ülkeyi çıkmaz bir yola sürükleyecek bu değişikliğe hep birlikte dur demenin zorunlu olduğunu belirttiler.

CHP Çaycuma İlçe Başkanı Tuncay Akyol, yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Dünyada örneği olmadığı gibi, tarihimizde de yeri ve örneği olmayan bir teklifle karşı karşıyayız. Teklif, tek kişiye sınırsız güç vererek, Meclis`i etkisizleştirmekte, yargıyı ise tamamen siyasi etki altına almaktadır.  Büyük Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin tüm kazanımlarını yitirmemize neden olacak bu teklifi kabul edemeyiz. Milletin egemenliği, tek kişiye devredilmeye çalışılıyor. Bu bir genel secim değil, bu ülkenin nasıl yönetileceğine dair bir tercih oylaması. Yasama, yürütme, yargıyı bir kişiye teslim etmek istemiyorsak 16 Nisan`da Hayır’da buluşalım.”

Milletvekili Turpcu’nun ziyaretlerde yaptığı konuşmaların öne çıkan satırları şu şekilde:





“HİZMETLERİ DEĞİL, ANAYASAYI DEĞİŞTİREN MADDELERİ OYLUYORUZ”

“Referandum sürecinde anayasa değişikliğinin içeriğini konuşmadan sadece halktan onaylamalarını istiyorlar. Yaptıkları mitinglerde ve toplantılarda yapılacak değişikliğin içeriğini anlatmadan, yaptıkları hizmetlerden bahsediyorlar.  Biz hizmetleri mi oyluyoruz anayasayı değiştiren maddeleri mi?  Zaten bu anlattıklarını, şimdiki parlamenter sistemde yaptılar. O zaman bu değişikliğe ne gerek var? Referandum tartışmalarıyla ülkenin cozum bekleyen asıl problemleri ne yazık ki arka plana atıldı.”


“NEDEN HAYIR?”

Gittiğimiz her yerde evet’in ne gibi sonuçlar doğuracağını anlatarak, hayır çağrısı yapıyoruz. Öylesine sınırsız ve pervasız yetkilerin verilmesi öngörülüyor ki kabul etmek mümkün değil. Seçilen kişi, hem devletin, hem hükümetin, hem iktidar partisinin, hem ordunun, hem yargının, hem kamu kurumlarının başı olacak. Bu teklif, yasama, yürütme, yargı’yı tek kişide topluyor. Neden hayır diyoruz; çünkü tek kişinin hata yapma ihtimali ortak akıldan çok daha fazladır. Ülke yönetimini bir araç yönetimine benzeten iktidarın, bu konuya bakışının ne kadar hatalı ve yüzeysel olduğunu görüyoruz. Kendilerine hatırlatalım, pilot hata yaparsa uçağı düşürür, şoför hata yaparsa otobüsü devirir, kaptan hata yaparsa gemiyi batırır. Tek adam hata yaparsa ülkeyi batırır!

Bu teklifle, Cumhurbaşkanı’na istediği kadar yardımcı ve bakan atama yetkisi veriliyor. Atanan Cumhurbaşkanı Yardımcıları ve Bakanlar halka değil sadece ve sadece Cumhurbaşkanına karşı sorumlu olacaklar. Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Bakanlara dair düzenleme bu düzenleme,  suiistimale en açık düzenlemelerden biridir. Bir kere sayısı belli değil. 1 de olabilir 1000 de olabilir. Bir diğeri, dünyada örnekleri var. Azerbaycan’da yakın zamanda yaşadık. Devlet Başkanı getirdi eşini birinci yardımcısı yaptı. Bu pakette benzeri bir duruma engel düzenleme var mı? Yok. İstediğiniz kişiyi Cumhurbaşkanı Yardımcısı ya da Bakan yaparak fiilen yargılanmaz hale getirebilirsiniz. Bununla birlikte, seçilmemiş başkan yardımcısı başkana vekalet edebiliyor, bu vekaletle tüm yetkileri kullanabiliyor. Seçilmeyen biri milletin yetkilerini neden kullanabilsin? Seçilmeyen birine millet neden ve nasıl güvensin?

Bu değişiklikler kabul edilirse ekonomik, sosyal, hukuki sorunlar düzelmeyecek aksine daha da kötüye gidecektir. Evet çıkarsa, memur güvencesi ortadan kaldırılacak, kıdem tazminatları başka bir fonlara aktarılabilecek. Hatta ve hatta paranıza, malınıza, mülkünüze bir anda el konulabilecek.”





“7 MİLYON MÜLTECİ”

“Ülkemizdeki 4 Milyon Suriyeliye ek olarak, İran’dan 3 milyon Afgan ağırlıklı mültecinin ülkeye gelebileceğine dair tehlikeden bahsediliyor. Bu dış politikadaki fiyaskonun ülkemize yansımasıdır. Hükümet, hiçbir ülkenin kabul etmediği, edemeyeceği sayıda mültecinin beraberinde getireceği, sosyal, ekonomik, toplumsal, siyasi ve kültürel sorunları hiç dikkate almıyor. Referandumdan evet çıkarsa 4 milyon mülteciye vatandaşlık verilmesinin planı yapılıyor. Bir ülkenin nüfus yapısıyla böyle pervasızca oynamak ciddi sorunlar yaratır. Ortadoğu’nun mülteci toplanma yeri, Avrupa’nın mülteci filtresi Türkiye midir? ”


“PARTİ, SEN - BEN MESELESİ DEĞİL. MEMLEKET MESELESİ!”

Bu teklif gerçekleşirse, yasama, yürütme ve yargıyı tek elde toplayacak, seçilen kişiye ‘eyalet kurma yetkisi’ dahi verecektir. Yargı tek bir kişi tarafından dizayn edilecek, adalet tepeden aşağıya tamamen siyasi iktidarın kontrolüne geçmiş olacaktır. Bu değişiklikler ülkemizin geleceğini tehlikeye atacaktır. Bu konu, parti meselesi değildir, sen - ben meselesi değildir, memleket meselesidir. Bu nedenle ülkemizin geri dönüşü olmayan bir yola girmemesi için ‘hayır’ diyelim.  Adaleti, tarafsız devleti, birleştirici anlayışı kendi ellerimizle tarihe gömmeyelim. Bütün bu nedenlerden dolayı, 16 Nisan`da hayır diyelim. Evet derseniz bir daha `hayır` deme şansınız olmayacak. Atacağınız her hayır, ülke için hayırlı olacak.”