Atatürkçü Düşünce Derneği Kdz. Ereğli Şube Yönetim Kurulu ile Eğitim-İş Sendikası Kdz. Ereğli Temsilciliği tarafından yapılan yazılı ortak açıklamada, 3 Mart 1924 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kurulan Cumhuriyet’in en önemli devrimlerinden biri olan “Halifelik, Şeriye ve Evkaf Vekâleti ile Erkân-ı Harbiye Vekâleti kaldırılmış, Osmanlı hanedanı mensupları yurtdışına çıkartılmış ve Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğretim Birliği Yasası)”  kabul edildiği belirtilerek “Söz konusu devrim yasaları ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal, laik ve bilimsel temellere dayanan çağdaş bir devlet olarak yapılanması sağlanmıştır” denildi.

ADD ve Eğitim-İş’in birlikte yaptıkları açıklama şöyle:

DİNDAR VE KİNDAR NESİL YETİŞTİRME HEDEFLERİ

“Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Tüm yurttaşların vicdan, ibadet ve din özgürlüğü de demektir” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün en önemli devrimlerindin birisi laikliktir.

İnsanların inançlarına saygı gösterilmesi gerektiğini savunan Eğitim-İş ve ADD, Atatürk’ün söz konusu tanımını benimsemiştir ve devlet yönetiminde inançların öne çıkmasına karşıdır. Laik düzlemde, inançlar, eğitim, hukuk, bilim ve ekonomiye etki etmemelidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm kurumları ve kuralları, dine, etnisiteye göre değil, laiklik ilkesine göre şekillenmiştir ve bu yapı korunmalıdır.

Ancak bugün gerici düzenleme ve uygulamalarıyla laik eğitime darbe vuran iktidar, “dindar ve kindar nesil” yetiştirme hedefine uygun olarak dini eğitimi yaygınlaştırmaya hızla devam etmektedir.

CUMHURİYET ATILIMLARINI TASFİYEYE YÖNELİK

İktidarın eğitim alanındaki uygulamaları, Cumhuriyet atılımlarını tasfiye etmeye, eğitimimizin temel niteliklerini değiştirmeye yöneliktir. Hazırlanan programlar ve kitaplar bilimsellikten uzak, çağdaş ve laik ölçütlerden yoksundur. Eğitim yönetimi kadroları da bu anlayışla oluşturulmaktadır. Özellikle Milli Eğitim Bakanlığı, karşı devrimin üssü haline getirilerek ulusal değerlerimiz, eğitim sistemimiz içerisinden yasa ve yönetmelikler aracılığı ile bir bir çıkarılmaktadır. Kanun Hükmünde Kararnameler ile öğrencileri “insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaş” olarak yetiştirmekten vazgeçilmiştir.

DEVRİM KANUNLARINI KALDIRMAYA AMAÇLIYOR

Akılcı ve bilimsel düşünen, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişiliği gelişmiş, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve üretken bireyler yetiştirmek; Türk Milli Eğitimi’nin temel amaçları arasında yer almaktadır.  Ancak iktidarın hedefi, öğrencileri cemaatlerin ve tarikatların kucağına iterek çağdaş, bilimsel, akılcı, laik eğitim sistemini ortadan kaldırmaktır. Anayasadan, aralarında Tevhid-i Tedrisat Yasası’nın da bulunduğu “Devrim Kanunları”nı kaldırmayı amaçlayan iktidar, karma eğitime son verme amacını gerçekleştirmek için adım adım ilerlemektedir. Karma eğitime son verilmesi durumunda,  Atatürk’ün liderliğinde kurulan cumhuriyetin en önemli kazanımlarından olan ve milli eğitimde birliği esas alan Tevhid-i Tedrisat ortadan kaldırılacak ve tekrar çok başlı eğitim sistemine dönülecektir.

PARASIZ VE NİTELİKLİ EĞİTİMİ SAVUNUYORUZ

Eğitim-İş ve ADD, Atatürk ilke ve devrimleri ile Türkiye Cumhuriyeti’nin laiklik ilkesi üzerinde yükseldiğinin bilinciyle, laiklik ilkesinin korunmasına büyük önem verir. Kişilerin inanç ve vicdan özgürlüklerini savunurken, dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanmalarını ya da baskı altına alınmalarını da kabul edilemez bulur. Bu nedenle de ülkede yaşayan herkesin çağdaş, bilimsel, laik, demokratik, eşit, parasız ve nitelikli eğitim hakkı olduğunu savunur ve bu hakkın yaşama geçirilmesi için mücadele eder.

Eğitim-İş ve ADD olarak, öğretim birliğine son vererek, medrese-mektep ikilemini günümüze taşımak isteyen bu anlayışa karşı, Atatürk ilke ve devrimlerine, Cumhuriyetimizin kazanımlarına, ülke bütünlüğüne, laik, bilimsel, demokratik, eşitlikçi ve parasız eğitime sahip çıkmaya devam edeceğiz; bu kararlılıktan asla vazgeçmeyeceğiz.