“Bunun yanında camilerde  insanların dini duyguları kullanılarak bu yönde vaazlara da tanıklık etmekte ve “cumhuriyet” alerjisi, söylemlerinden taşan yobaz toplulukların STK adı altında, okullarda yalnızca bu derslerin açılması için yoğun çalışmalar yaptığını duymaktayız.”

Eğitimİş Kdz. Ereğli Temsilciliği Yönetim Kurulu tarafından yapılan Seçmeli Derslerdeki Dayatmalara İzin Vermeyeceğiz!” başlıklı yazılı açıklamada, dayatmalara vurgu yapıldı.

Sendika, ortaokul ve liselerde tüm sınıflarda okuyan öğrencilerin seçmeli derslerinin  4-22 Ocak tarihleri arasında belirlendiğinin gerektiği ve bu seçmeli dersi belirleme sürecinin, velinin bilgisi dahilinde, öğrenci tarafından yapıldığına dikkat çekilerek “Buradaki asıl amaç: Öğrencinin kendini keşfetmesi, kendi ilgili olduğu alanda donanımlı hale gelmesidir. Bu ülkenin geleceğini  de doğrudan ilgilendiren bu konudur” denildi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) iç yazışmalarında ise öğrencilere pozitif bilimle, sanatla, sporla, yabancı dillerle ilgili dersleri seçtirmeyip “dini içerikli” derslerin dayatılacağı sonucuna ulaşıldığının kaydedildiği açıklama şöyle devam etti:

“Genel merkezimizin de belirttiği gibi, İl Milli Eğitim Müdürlüklerinden İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine gönderilen talimatta "Kuran'ı Kerim, Peygamberimizin Hayatı ve Temel Dini Bilgiler” derslerinin seçilmesi için İlçe Milli Eğitim Müdürlerine büyük rol düştüğünün altı çizilmektedir. İlçe Milli Eğitim Müdürleri de bu talimatı görev kabul edip, okul müdürlerine seçmeli derslerde nasıl bir yol izleyeceklerini söyledikleri, sendikamızın aldığı duyumlar arasındadır.

Bunun yanında camilerde  insanların dini duyguları kullanılarak bu yönde vaazlara da tanıklık etmekte ve “cumhuriyet” alerjisi, söylemlerinden taşan yobaz toplulukların STK adı altında, okullarda yalnızca bu derslerin açılması için yoğun çalışmalar yaptığını duymaktayız.

Geçmiş yıllarda olduğu gibi öğrenci, ilgi ve yeteneği doğrultusunda ders seçimi yapmak istediğinde okul idarelerinin de “o dersleri okutacak öğretmenleri olmadığını” söyleyip  zincirleme dayatmada bulunacağını bilmekteyiz.

Bu dayatmalar, okullardaki norm dengesini alt üst ederek eğitim emekçilerini de mağdur edecek, başka branşlardan mezun öğretmenlerimizi de haklı bir tedirginliğe sürükleyecektir. Bu durum öğretmenlerin norm sorunlarını ortaya çıkaracak ve onların sürekli okul değiştirmelerine neden olacaktır.

Dayatmayla seçtirilerek artan dini içerikli ders sayısı, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerinin de yönetici yapılmasına bağlı olarak din içerikli dersleri verecek öğretmen sorununu doğurmakta ve hiçbir pedagojik eğitimleri olmayan din görevlerinin derslere girmesine neden olmaktadır.

Eğitimiş olarak buradan uyarıyoruz, kamunun ve okul idarelerinin görevi geleceğimizin teminatı olan yavrularımıza kendi dünya görüşlerini dayatmak değil, onların ilgi yetenekleri doğrultusunda ders seçimi yapmalarına hizmet etmektir. Bu ve benzeri konularda yapılacak her türlü dayatmaya hukuk yoluyla karşılık vererek Seçmeli derslerdeki dayatma ve organizasyona geçit vermeyeceğimizi” kamuoyunun dikkatine sunarız.”