KESK'e bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Zonguldak Şube Başkanı Orhan Yılmaz, hükümetin, Açıköğretim Fakültesi mezunlarının da öğretmen olabilmesinin önünü açan bir düzenleme yapmasına tepki gösterdi.
"Öğretmenlik, formasyon gerektiren ve bunun için de örgün eğitimin tüm olanaklarıyla öne çıkması gereken bir ihtisas mesleğidir" diyen Yılmaz'ın yazılı açıklaması şöyle;

"NİTELİKSEL GERİLEME OLUR"
"Geçtiğimiz günlerde Açıköğretim Fakültesi mezunlarının da öğretmen olabilmesinin önünü açabilecek ve öğretmenlik mesleğinde önemli niteliksel gerilemelere yol açması olası bir düzenlemeye gidildi. Bu düzenlemeye göre, bu yıl ilk kez Açıköğretim Fakültesi, Felsefe, Sosyoloji ve Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerine öğrenci alacak. Bu bölümleri tercih eden öğrencilerin söz konusu bölümleri örgün eğitimde okumak istemeleri halinde 2008 yılı yerleştirme puanlarına göre 300 puanı aşmaları gerekiyor. Açıköğretimin tercih edilmesi halinde ise 165 puan barajını aşmak yeterli olacak ve söz konusu bölümleri bitiren öğrencilerin tezsiz yüksek lisans yapmak şartını yerine getirmeleri ve KPSS'de gerekli puanı almaları halinde öğretmenlik için önleri açılmış olacak."
"ÖĞRETMENLER
ATAMA BEKLİYOR"
"Eğitim-Sen olarak bu düzenlemenin kamuoyunu yanlış yönlendirmeye müsait olduğu yönünde bir uyarıyı yapmayı bir görev biliyoruz. Zira Türkiye'de halen öğretmen olabilecek mezun sayısında bir eksiklik ya da açık yok. Aksine Türkiye'de Bakanlığın gerekli atamaları yapmaması ve öğretmen açıklarını kapatmaması gibi bir sorun bulunuyor. Bakanlık yetkililerinin açıklamalarına göre bugün Türkiye'de 150 binin üzerinde öğretmen açığı bulunuyor.
Öğretmen olarak atanabilmek için bekleyen eğitim fakültesi mezunlarının sayısı ise bunun çok daha üstündedir. Dolayısıyla ortada mezun öğretmen eksikliği yok. aksine yüksek puanlarla bu bölümleri kazanıp 4 yıl boyunca örgün öğretim ve tüm sorunlarına rağmen özel ihtisas görmüş, kendisini başından itibaren bu mesleğe adamış öğretmen adaylarının atanması sorunu var."

"ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİN
GELECEĞİ TEHLİKEDE"
"Diğer yandan öğretmenlik mesleği örgün eğitimle kazanılması gereken kimi nitelikler gerektiriyor. Uzaktan eğitim yöntemiyle öğretmenlik mesleğinin gerektirdiği formasyonun kazanılmamasının yaratacağı pedagojik eksikliklerin eğitim süreci sonrasında giderilmesi kolay değil. Söz konusu düzenleme hem öğretmen atamalarında yaşanan sıkıntıların hem de açıköğretimin cazip hale getirilerek kontenjanların doldurulması arzularının üstünü örtüyor. Olan yine eğitime ve eğitimcilere oluyor.
Düzenleme ilk bakışta herkese öğretmen olmak noktasında eşit fırsat sunmanın yoluymuş gibi görünse de, aksine özellikle örgün eğitimde yoğun uğraşlarla mezun olup öğretmen olarak atanmayı bekleyen ve bu bölümlere girmek ve mezun olup atanmak için uğraşıp didinen yüzbinler açısından açık bir hak ihlalidir. Düzenlemeyle öğretmenlik mesleği sıradan bir meslek haline getirilmektedir. Bu, Milli Eğitim Temel Kanunu'nda 43'üncü maddede tanımlanan öğretmenlik mesleği ile de çelişkiler yaratıyor.
Zira ilgili maddede; 'Öğretmenlik, devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir' ifadesi yer alıyor ve 'öğretmenlik mesleğine hazırlık genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon ile sağlanır' ifadeleriyle öğretmenlik mesleğinin özel eğitim gerektirdiği hükme bağlanıyor.
Dolayısıyla öğretmenlik mesleğinin açıköğretim fakültelerinin kontenjanlarını doldurmak için bir propaganda malzemesi haline getirilmesi eğitimin niteliği ve öğretmenlik mesleğinin geleceği açısından kabul edilebilir değildir."