Zonguldak Karaelmas Üniversitesi'nde (ZKÜ) öğrenim gören bir grup Genç-Sen üyesi, üniversite önünde eylem yaptı. Sendika adına açıklamayı okuyan Genç-Sen İl Temsilcisi Sibel Erdal şunları kaydetti:

"KIŞLA MANTIĞI DAYATILIYOR"
2008-2009 eğitim yılı biz üniversite öğrencileri için epey zor bir yıl oldu.2008'in başlarında ortaya çıkan kriz tüm işçi ve emekçiler gibi bizi de derinden etkiledi.Bir çoğumuzun geçen seneden kalma, elektrik, su, kira borçları, yeni döneme girerken belimizi epey bükmüştür. Borçlarımız bir kenarda dursun, zar zor ödeyebildiğimiz harç paraları bükülen belin doğrultulamaz halini

yaşamıştır.Ve asıl önemlisi şudur ki ÖSYM tarafından Yüksek Öğretim Kurulu'na bağlı üniversitelerin fakülte ve yüksek okullarına yerleştirilen öğrencilerden,kayıt sırasında hukuksuzca alınan kayıt parası ve bununla birlikte en temel sorun olan "barınma ve arttırılan öğrenci kontenjanı" sorunu ile karşı karşıyadır. 2009 yılı verilerine göre üniversiteye yerleşen öğrenciler 1,5 milyonu bulurken Yurt-Kur yatak kapasitesini ancak 230 bine çıkarmıştır. Ve bu öğrencilerin barınma ihtiyacının çok altında kalan bir sayıdır. Öğrencilerin %82 si gibi çok büyük bir oranın, devletin sağlaması gereken barınma imkanlarından yararlanamıyor oluşu, kiraların fazlalılığı,emekçi halklarımızı daha fazla mağdur etmekte,öğrencilerin eğitim hakkını kullanabilmesini büyük bir oranda engellemektedir.Devlet yurduna yerleşemeyen,ev sahibi ve emlakçının insafına kalan Öğrenci aç kalmak pahasına barınacak bir yer arayışındadır.Üstelik yurda girmek bir dert,yurtta yaşamak ise ayrı bir derttir.Aylık ücreti 84 ile 175 TL arasında değişen yetersiz devlet yurtlarında öğrencilerin insanca yaşayabilmesi için gerekli asgari şartlar sağlanmamaktadır.Kalabalık odalar,yetersiz duşlar,kötü yemekler ve personel açığı öğrencilerin üniversite yıllarında kendini geliştirebilmesinden çok mağduriyet yaşamasına neden

olmaktadır. Yurtlara uygulanan-giriş çıkış saatleri ve disiplin yönetmeliği başta kadınlar olmak üzere

öğrencilerin özgürlüklerini ve kendilerini ifade etmelerini engellemekte, kışla mantığı dayatmaktadır?

 

?ÖĞRENCİLERİN DERDİ ÜNİVERSİTENİN DERDİDİR?

?YÖK kontenjanları arttırmayı düşünürken zaten düşük ücretle çalıştıracağı öğretim elemanlarını yetiştirmekte yetersiz kalıyor.Fakat her geçen gün yeni bir üniversite açılmaktadır.Ayrıca Öğretim elemanlarının ders yükü YÖK Strateji Raporu'nda da" ölçüt alman 8 saat normunun dahi 2,5 katıdır.Bu durum mevcut öğretim elemanı sayısının arttırılması gerektiğini göstermektedir.Aynı zamanda niteliğe değil niceliğe önem veren YÖK'ün üniversiteleri ticarethane mantığıyla işlettiğinin de güçlü bir kanıtıdır. Anayasa ve uluslararası hukukta sosyal devlet ilkesine göre en temel insan hakkı olarak düzenlenmiş olan "herkese parasız eğitim hakkı" asgari bir biçimde dahi uygulandığı söz konusu değildir. Hiç vakit kaybetmeden bu yıldan başlanarak öğrenci sayısına orantılı yurtlar inşa edilmelidir. Ev sahipleri ve emlakçıların fırsatçılık yaparak öğrencileri sömürmelerine,2.sınıf vatandaş muamelesi etmelerine son verecek yasal düzenlemeler hayata geçirilmelidir. Özel yurtlara yerleşmek zorunda kalan arkadaşlarımızın borç senetlerinin yıllık olarak değil aylık olarak düzenlenmesi sağlanmalı fırsatçılık engellenmelidir. Temel bir hak olan eğitimin paralılaştırılmasına,öğrencilerin müşteri olarak görülmesine son verilmelidir. Üniversiteler bir rant alanı,eğitimin satıldığı yer olmaktan çıkıp,bilimsel üretim alanı olmalıdır. Öğrenim harçları kaldırılmalı,üniversitelere ayrılan kaynaklar arttırılmalıdır?