TMMOB Maden Mühendisleri Odası (MMO) 44. Genel Kurulu’na katılarak bir konuşma yapan  Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş, Türkiye’nin yıllık 25 milyon ton olan taşkömürü ihtiyacının ancak yüzde 10’unun kamu ve özel sektör eliyle Zonguldak Havzası’ndan karşılanabildiğine dikkat çekti.

Türkiye’nin, taşkömürü ithalatı için her yıl 4-5 milyar dolarını dışarıya gönderdiğini ve bunun anlaşılabilir bir durum olmadığını ve ülkenin 58 milyar dolarlık enerji ithal ettiğini vurgulayıp  kendi enerji kaynaklarını değerlendirmesi gerektiğini belirten GMİS Genel Başkanı Alabaş, “Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü, kurumda işlerin iyice sıkıştığını belirterek 2 yıldır Enerji Bakanlığı’ndan işçi talebinde bulunuyor. Son olarak 2013 yılında acilen ihtiyaç duyulan işçi sayısı 3 bin 200 olarak belirlendi. Ama Bakanlık, Hükümet ve siyasi irade böyle bir talebi görmezden gelerek havzayı daha büyük bir riske sürüklüyor. Bu çok büyük bir sorumsuzluktur. Bir kez daha, buradan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nı ve Hükümeti uyarıyoruz; TTK’da ve MTA’da işçi açıkları en kısa sürede giderilmelidir” dedi.

 

Alabaş konuşmasında şunları söyledi:

 

ZONGULDAK, MADEN İŞMETMECİLİĞİNİN OKULUDUR

 

“Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı olarak, 166 yıllık üretim kültürüne sahip Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda örgütlü olmanın, bunun yanında Türkiye’nin yeraltı zenginliklerini araştıran Maden Tetkik Arama Kurumu’nda örgütlü olmanın sorumluluğu içinde, bazı noktalara dikkatinizi çekmek, bu vesileyle kamuoyuna da bilgi aktararak sorumluları uyarmak istiyorum. Türkiye’nin tek taşkömürü rezervi bulunan Zonguldak Havzası, yaklaşık 5 bin şehidiyle, onbinlerce meslek hastası ve yaralısıyla elde ettiği acı tecrübeler sonucu, yeraltı maden işletmeciliğinin okulu konumundadır.

Ama ne yazık ki Havzamız, 1990 sonrasında hızlanan dışa bağımlı ekonomik politikalar nedeniyle bugün adeta can çekişir hale gelmiştir. Türkiye’nin yıllık 25 milyon ton taşkömürü ihtiyacının ancak yüzde 10’unu kamu ve özel sektör olarak Zonguldak’tan karşılayabiliyoruz.  Türkiye, taşkömürü ithalatı için her yıl 4-5 milyar dolarını dışarıya gönderiyor. Bu anlaşılabilir bir durum değildir.

 

‘HÜKÜMET HAVZAYI RİSKE SÜRÜKLÜYOR’

 

Cari açığı 60 milyar dolara yaklaşan bu ülkenin sadece enerji için dışarıya verdiği para 58 milyar dolardır. Böyle bir tabloda kendi rezervlerini ve yeraltı kaynaklarını değerlendirmeyi düşünmeyenler, devlet adına sorumluluk taşıyamazlar.

Daha da vahimi, Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü, kurumda işlerin iyice sıkıştığını belirterek 2 yıldır Enerji Bakanlığı’ndan işçi talebinde bulunuyor. Son olarak 2013 yılında acilen ihtiyaç duyulan işçi sayısı 3 bin 200 olarak belirlendi.

Ama Bakanlık, Hükümet ve siyasi irade böyle bir talebi görmezden gelerek havzayı daha büyük bir riske sürüklüyor. Bu çok büyük bir sorumsuzluktur. Bir kez daha, buradan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nı ve Hükümeti uyarıyoruz; TTK’da ve MTA’da işçi açıkları en kısa sürede giderilmelidir.

Bu tablodan da anlaşılacağı gibi Türkiye’nin ciddi bir madencilik ve taşkömürü politikasına ihtiyacı var.

Ülkemizin taşkömürü ihtiyacını taşeron şirketlerden ya da kaçak ocaklardan medet umarak karşılamak mümkün değildir.

Biz artık madencilerimizin, göz göre göre ölüm ocaklarında yok olup gitmelerine izin vermeyeceğiz”.