EKİ’nin maden ocaklarındaki demiryollarına malzeme yapan Müteksan, Kdz. Ereğli’nin üçüncü sanayi üretim tesisi olarak, her türlü zorluklara direnerek ayakta kalma mücadelesi veriyor.

 

 

Yıl 1972. Erdemir üretime başlayalı daha yedi yıl olmuş. Kandilli’deki Ereğli Kömürleri İşletmesi (EKİ) Armutçuk Müessesesi’ndeki 14 mühendis ve tekniker “EKİ’nin ocak içindeki kömür nakliyatını sağlayan demiryollarının malzemelerini üretmek” için, o dönemin ticaret hukukuna göre “Adi Kollektif Ortaklığı” çatısı altında bir araya geliyorlar.

Fikir Babası olan Maden Mühendisi Hasan Sarıtepe, bu düşüncesini ortaya attığında, en önemli desteği dönemin Müessese Müdürü Merhum İzzet Dinçel veriyor.   

Şirketin adını da, yine Hasan Sarıtepe öneriyor. Diyor ki, “Biz mühendis ve teknikerler olarak,  kısaca Müteksan diyelim.” Sarıtepe’nin önerisi alkışlarla kabul edilip, MÜTEKSAN’ın doğuşuna karar verilince hemen resmi işlemlere başlanıyor.

Sarıtepe ve Dinçel’in dışındaki diğer ortakların isimleri şunlar:

Tuğrul Arabacıoğlu (Mak. Müh) İhsan Öztürk (Mak), Orhan Ertan (Maden Müh.), Sezai Keskin (Elektrik Müh), Ali İslam (Elektrik Müh), Kazım Arı (Mak Müh), Cengiz Sünger (İnş), İbrahim Coşkun (Mad Müh), İbrahim Saner (Mad Müh), Muzaffer Teberoğlu (Mad), Abdi Aykırı (Mad Müh) ve Yılmaz Berker (Mad Müh).

Ortaklar bunlar ama… Hepsi de mühendis ve tekniker. EKİ’de memur statüsünde çalıştıklarından dolayı ticaret yapma özgürlükleri yok. Durum böyle olunca; çözüm yolu “eşlerimiz üzerinden kuralım” düşüncesini tartışıp kabullenmekle bulunuyor.



Adi Kollektif Ortaklığının resmi kurucuları 14 bayan.

Bu isimler; Mükerrem Dinçel, Yüksel Sarıtepe,  Serpil Arabacıoğlu, Güven Öztürk, Nevin Ertan, Mine Keskin, Fatma İslam, Sebahat Arı, Fatma Sünger, Cavidan Coşkun, Fevziye Saner, Nuray Teberoğlu, Güneş Aykırı ve Binnaz Berker.

Müteksan’ın Şu anki Anadolu Hastanesi’nin karşısındaki dükkanda üretime başladıklarında, hedef EKİ’nin ocak içindeki demiryollarında kullandığı malzemelerin isimleri şöyle sıralanıyor:

19 kg rey cebiresi, 12 kg ray cebiresi, tek zincirli çeyn malzemesi, 19 kg ray cebiresi cıvatası 5/8x65, 12 kg ray cebiresi cıvatası 1/2 x50, travers çivisi 10x10100mm, otomatik nipel komple ve 1 tonluk ocak arabası kanca takımı komple.

Sabah kalkıp  EKİ’deki işyerine giden ve akşam mesai bittiğinde de, Kandilli’den Ereğli’ye tren ile gelip MÜTEKSAN’ıın tekerini döndürmek öyle kolay mı? İnanmak başarının yüzde ellisi derler ya. İnanmış kadronun lokomotifliğini, Hasan Sarıtepe, Tuğrul Arabacıoğlu ve İhsan Öztürk yapıyor. Akşam Kandilli’den bin trene ve gel Ereğli’ye. Gece de yine bin trene ve dön Kandilli’ye. Kandilli’deki tren istasyonundan da yaya olarak EKİ’nin Yayla Mahallesi’ndeki lojmanındaki evine yürü. Gece yarısı evine geldiğinde çoluk çocuk çoktan uyumuş. Ailenin yüzünü bile göremeden yatacaksın ve sabah 6,5 da kalkıp yine Armutçuk  Müessesesi’ndeki işine gideceksin.

Bu süreci anlatan İhsan Öztürk diyor ki, “Hasan Sarıtepe’nin arabası vardı. Bazen bizi alırdı. O araba sayesinde daha kolaylaşırdı işimiz.”

Günler günleri, aylar ayları ve yıllar yılları kovalarken EKİ’ye temin edilen bu ürünler için il dışından teklif vererek ihale alan iki firmanın battığını söyledi İhsan Öztürk. “Çünkü yapamadılar. Bu ürünün özelliğine göre üretemediler. Yine bize verdiler ihaleyi” sözleriyle, işi bilmenin önemine vurgu yaptı.

Müteksan’ın şu anki tesisleri Kdz. Ereğli’nin Kışla Sanayi Sitesinde. Bu tesislerdeki bir çok makineleri de Kandillili mühendis ve teknikerler kendileri üretmiş. İhsan Öztürk, o günün teknolojisinde bu makineleri üretirken, işin teknik boyutuna özellikle dikkat çekti.

Öztürk’ün anlatıma göre, Erdemir’den sonra, Ereğli’de Erdemir’e mal üreten ilk firma Kartal olmuş. Üçüncü üretim tesisi ise EKİ’ye demiryolu malzemesi üretimi tek firma olan Müteksan.

Daha o yıllarda Kdz. Ereğli’de Ticaret ve Sanayi Odası da yok.

TSO resmen 4.12.1974 tarihinde kuruluyor.   Bu kararın ardından 30.Aralık.1974 tarihinde Ruhi Cöbekoğlu, Mustafa Arık, Bedri Erel, Necep Bartu, Turan Özyağcı ve Ali Genç’ten oluşan müteşebbis heyet ilçe Kaymakamlığına başvurup, TSO Gruplandırma Kurulunun teşekkülü istiyorlar.

Müteksan yarım yüzyıla yakın üreten bir kurum. Bu kurum öyle işler yapmış ki, il dışındaki maden ocaklarından gönderilen lokomotifleri da motorundan boyasına kadar elden geçirip, boyayıp da teslim ederek haklı bir ün kazanmış.

Şimdi işin başında TTK Armutçuk Müessesesi’nin eski Müdürlerinden Orhan Ertan’ın oğlu Uğur Ertan var. Uğur Ertan, Adi Kollektif Ortaklığının 1986 yılında Limited Şirkete dönüştürülmesinden sonra tüm hisseleri devir alarak Müteksan’ı yaşatmaya çalışıyor. Ertan, “Kömür ocakları üretimi artırır ise demiryolu malzemesi tüketimi artar. Bu olmadığı takdirde, biz de malzeme üretimini yapamayız” sözleriyle konuşuyor.

1972 yılında EKİ’nin demiryolu gereksinimlerini karşılamak için kurulan ve geçmişi adeta bir tarihi eser kadar önemli olan Müteksan’ı kuranların o yıllardaki vizyonunu düşündükçe, yürekten alkışlamak geliyor insanın içinden.


Haber:
Eyüp Bektaş


MÜTEKSAN’IN KURUCULARINDAN İHSAN ÖZTÜRK VE LİMİTED ŞİRKET OLDUKTAN SONRA TÜM HİSSELERİ DEVİR ALAN UĞUR ERTAN SORULARIMIZI YANITLADI

14 ORTAKTI


ÖNDER:
Uğur Ertan Müteksan 14 ortaklı kurulmuş kuşaklar değişmiş, en son da Orhan Ertan’ın oğlu olarak sana kalmış herhalde. Bütün hisseler sende mi şimdi?


ERTAN:
Tüm hisseler bende. Limited şirketi oldu. Hala EKİ’ye mal üretiyoruz. EKİ, özel sektör, EKİ kalmadı TTK diyelim.



KÂR EDEBİLİYOR MU?


ÖNDER:
Peki bu Müteksan kendini rantabl edebiliyor mu?


ERTAN:
Yok şuan da kurtarmıyor. Neden kurtarmıyor? Öz kaynaklara yönelmesi lazım devletin. Yani Kandilli’den kömür alması lazım. Demir çelikte tüketeceği kömürün tamamına yakınını Kandilli’den alması lazım ki, Kandilli üretim yapacak,  üretim yaptığı zaman da nakliyat yedeklerini almaya başlayacak.


ÖNDER:
Ama Kandilli şimdi kömür satmakta sıkıntı yaşamıyor ki zaten yok satıyor.


ERTAN:
Yok satıyor ama çok az ürettiği için yok satıyor. Yani üretimini artırması lazım. Üretimi arttırdığı zaman hem nakliyat yedekleri çoğalmış olur bizim sektörümüze de faydası olur.


ÖNDER:
Peki siz Müteksan olarak başka bir sanayinin EKİ dışında başka ürünlere yönelemez misiniz?


ERTAN:
Başka ürünlere bu şirketin kuruluşunda nakliyat yedekleri olduğu için çok fazla bir seçeneğimiz yok. Nakliyat yedeklerinden başka.


ÖNDER:
Yatırım teşviki falan gelse?


ÖZTÜRK:
Yatırım teşviki olsa piyasanın durumu malum yatırım yapmak şuanda pek mantıklı gözükmüyor. Önümüzü göremiyoruz. Yani can çekişiyoruz desek? Maden işletmeleri çalıştığı müddetçe bu malzemelere hepsinin ihtiyacı var. Bu malzemeleri bilerek üreten tek firma yok.



1972 YILINDAN BU YANA 


ÖNDER:
İhsan abi EKİ’deki mühendis ve teknikerlerin ilk kurduğu şirket bu Kandilli’deki Armutçuk Müessesesindeki mühendis ve teknikerleri bunu açtılar ve 1972’de Adi Kollektif Ortaklığı.


ÖZTÜRK:
Daha sonra Limited Şirketine geçmek zorunda kaldı. 86 yılında.


ÖNDER:
Peki sizden sonra sizi örnek alıp Ereğli’de veya Zonguldak’ta böyle bir şirket var mıydı?


ÖZTÜRK:
 Böyle bir şirket kuramazlar. Bir birlik meydana getiremediler. Merkez Atölyesi vardı ama rulman elde edeceklerdi iki sonra kapandı. 46 sene yaşadı burası ama emek işte özveri bizim emek verişimiz, kendi işyerimiz gibi çalışmamız öyle yani yoksa yaşamazdı. İyi niyetle hep. Ki o zamanlar memuruz eşlerimizin üzerinde kuruldu.



TSO BİLE SONRADAN KURULDU


ÖNDER:
Büyük bir cesaret yani. Erdemir’den sonra diyorsunuz ki bir üretim tesisi Kartal vardı bir de üçüncü sizsiniz. Ki Ereğli Ticaret Odası sizden sonra kurulmuş.


ÖZTÜRK:
 Yok yani bizden sonra Boru Fabrikaları kuruldu falan ama hepsi iflas etti. Hep bizden sonra kuruldu. Mesela Mustafa olsun öteki Boru Fabrikaları olsun hep bizden sonra kuruldu. Biz çivi fabrikası da kurduk. Tel çivi fabrikası kurduk. O kapandı. Bölücek altına kurduk biz. Bakma biz çok şeyler uğraştık. O zamanlar bu makinaları kendimiz ürettik hep. Benim imalatım ben proje ettim.

 


MAKİNELER ÜRETTİLER


ÖNDER:
O yıllarda makine ürettiniz?


ÖZTÜRK:
 E tabi şu bir tanesini Hakkı Kartal yapamazsın dedi rahmetli o zaman yaptık. Buradan geçerken ben yapamazsınız dedim ama çok güzel olmuş dedi.


ÖNDER:
Size böyle o kadar yıllar geçti Müteksan olarak en büyük emekte bir Tuğrul abi vardı Arabacıoğlu, bir siz vardınız bir de rahmetli Hasan Sarıtepe vardı. Hasan Sarıtepe sanırım Anap’ın da kurucusuydu. 46 yıl geçmiş aktif olarak içindesiniz. Size çevreden diğer sivil toplum kuruluşlarından veya da meslek örgütlerinden bir gün gelip de Aferin Ereğli’de sanayi kuruyorsunuz öncü olmuşsunuz bir teşekkür falan aldınız mı hiç?


ÖZTÜRK:
  Yok öyle bir şey. Erdemir’den sonra bir Kartal vardı Kartal demirçelikten çok iş alırdı. Biz Erdemir ile çalışmıyorduk. Biz EKİ’deki malı ancak yetiştirebilirdik. EKİ 60 ton çivi çıktığı zaman ayda 5 ton ancak yapabilirdik çivi. Çivi herşeyden elden geçiyor. Zonguldak’ta EKİ’ye mal üreten ilk firma biziz. Devamlı yani bu çiviyi yapıp da teslim eden biziz. Bizden sonra alanlar oldu. Üretime dayalı aldı fakat yapamadı yapamayınca namına çıktı biz yaptık. Böyle bir tesis olarak kuran olmadı ama. Dışarda bir firma aldı ben bu işi yaparım dedi biz o zamanlar yapamaz bu dedik İzmir tarafında bir cıvatacı aldı. Adam yapamadı. Namına çıktı ihaleye çıktı yani oğlu aldı o da yapamayınca tekrar ihaleye çıktı bir dövme işi yapan İstanbul’da bir firma aldı o da yapamadı. Ondan sonra Tuğrul ile beraber hazırlık yaptık biz aldık 60 ton malı verdik adamda iflas etti. Çünkü aradaki farkı adam cebinden ödedi. Tanzim ettiler çünkü.


ÖNDER:
Ben gazetede şöyle yazabilir miyim? Zonguldak’taki Ereğli Kömürleri İşletmeleri şuandaki adı TTK olan EKİ’ye mal üreten ilk şirket Ereğli’de kuruldu Müteksan 1972 yılında bu şirkette mühendis ve teknikerleri tümüyle Kandilli’de çalışan maden mühendisleri teknikerler elektrik mühendisleri ortaklığı ile 14 kişinin bir araya gelmesi ile kuruldu. Ve Ereğli’de Kartal’dan sonra önce Erdemir 1965’te üretime başlıyor sonra Kartal Sanayi sonra da sizsiniz. Ama EKİ’ye tek mal üreten sizsiniz.


ÖZTÜRK:
 Ocak malzemeleri üreten tek biziz. Nakliyat yedekleri.

 


KURUMUN AYAKTA KALMASININ TEK SEÇENEĞİ KÖMÜR


ÖNDER:
Şimdi İhsan Abi siz canlı bir tarihsiniz hem Kandilli için hem Ereğli için canlı bir tarihsiniz. Sizi kaybedince anlıyor insanlar değerini. Sizden sonraki kuşaklar bak Uğur devam ediyor. Ne önerirsiniz yani? Böyle bir kurumun ayakta kalması yaşaması için sadece şirket olarak değil kamuoyuna nasıl seslenirsiniz?


ÖZTÜRK:
Kömür madenleri kapatılmaması. Çok kimseyi barındırıyor. Aynı zamanda buradaki vatandaşlara iş bulma sahası olmuş oluyor. TTK’nın kapanmaması gerekiyor. İyi bir şekilde çalıştırılması gerekiyor. Yan sanayi olarak da bu firmaların ortadan kalmaması.


 

KANDİLLİDEN EREĞLİ’YE, EREĞLİ’DEN KANDİLLİ’YE TRENLE GELİP GİTTİLER


ÖNDER:
Ne büyük özveri.


ÖZTÜRK:
72’den beri buradayım ben. İşten çıkıp buraya gelirdik bir de Kandilli’den gelirdik. Trenle gelirdik saat beşte çıkardık saat onda geri dönerdik trenle.


ÖNDER:
İşten sonra buraya gelirdiniz burada çalışırdınız trenle tekrar sabahleyin işe giderdiniz.


ÖZTÜRK:
Bazen arabamız olurdu Hasan beyin bir arabası vardı o bizi alıp getirirdi.  Ya çok büyük bir özveriydi. Çok emek var burada. Kışın bize araba vermediler kıskandılar yürüyerek tren istasyonundan eve giderdik Tuğrul ile beraber. Kışın 1 metre kar var dışarıda.


ÖNDER:
Demir yolu da gitti. Onu da söktüler. Lokomotifi de kestiler.  Ne diyelim kesenlere kestirenlere.


ÖZTÜRK:
Halbuki oraların sökülmemesi gerekiyordu.

 


DEMİRYOLU ÇİVİLERİNİN ÖZELLİĞİ

ÖNDER: Bu çivinin özelliğini bir anlatır mısın?


ERTAN:
Bu iş güvenliği açısından da çok önemli neden önemli özel sektör bu çiviyi kullanmıyor inşaatlardan aldığı inşaat çivisini kullanıyor. O da rayı yeteri kadar sıkamıyor, sıkamadığı için ray kurtuluyor. İş kazası oluyor.


ÖZTÜRK
: Veyahut tepesini bükerek yapıyor bükerek yaptığı için açılıyor. Bu takviyeli çivi olmuş oluyor bunda açmıyor. Bu tepesi sıcak dövme olduğu için bu çivi hayatta açılmıyor. Rayı bırakmıyor.


ERTAN:
Sonra vagon devriliyor işçi altında kalıyor yaralanıyor iş kazası deniyor. Şu son Soma kazasından sonra iş güvenliği bu çiviye önem vermeye başladı. Çivi kullananlar bizi telefonla arayıp ya sizde trevor çivisi varmış fiyatı nedir diye sormaya başladılar. İş kazası olduğu için normal çivi yasaklandı. Can yanınca anlaşıldı değeri. Oysa ki bu tam bir mühendislik işi.


ÖNDER:
Bu çivinin projesi size mi ait?


ÖZTÜRK:
Evet bize ait projesini biz çizdik. Müteksan çizdi bunları. Çivinin projesini EKİ çizdi EKİ bunu ihaleye çıkıyordu böyle yapılması gerekiyor diye EKİ’nin bu malzemeyi piyasada yaptırma durumu olmadı şimdiye kadar. İlk olarak biz yaptık. Merkez Atölyesi yapmaya kalktı bunu dökümden yapmaya kalktı yapamazsınız dedik bizi dinlemediler hakikaten yapamadılar. Kolay değil yani bu iş. Atölyenin büyüklüğü önemli değil burada önemli olan beynin kafanın çalışması. 


ERTAN:
Bir de bu çok fazla işçiliği olan bir çivi. Kesiliyor, vira düz veriliyor sonra kafa kesiliyor, sonra kafa basılıyor sonra tekrar bir daha tavlanıyor, uç kısmı basılıyor, tekrar preste ucu alınıyor bir sürü iş. Yani 7-8 kalem işten geçiyor. Ondan sonra çivi oluyor.


ÖZTÜRK:
Bakın bu çivi ilk başta kalıpla yapılıyordu Tuğrul Bey zamanında kalıp ile yapıyorduk bunu. Baktım kalıp özelliğini kaybetti. Buna bir pres hazırlayacağım dedim malzemeyi hem sıkacak hem pafoyu vuracak. Olur mu dedi? Olur dedim gittim hazırladım ben bunu. Bunu EKİ’de hazırladım. Boş kaldığımda resimlerini çizerdim. Bütün imalat ürünlerin resimlerini ben çizerdim Hazırladım. Tuğrul bey ayrıldıktan sonra ben bu işi yapmaya karar verdim. Ve yaptım. Şuanda hem alttan sıkıyor hem kafayı vuruyor. Ama bakın eğer oraya sıkışırsa o arkada yay vardı yay çalışıyor.
Kayıt Deşifre:
Derya Cebesoy Tetik


MÜTEKSAN KONUSUNU DEĞERLENDİREN  MAKALE;


www.ereglionder.com.tr/ereglidekiler-gormuyor-ise-makale,6237.html